Bursa Arena E'Gazete
2024-05-14 00:57:05

Yeni Anayasa Ve Kırmızı Çizgilerimiz..

HÜSAMETTİN TAŞDEMİR

14 Mayıs 2024, 00:57

Toplumumuz pandeminin olumsuz sonuçlarını henüz atlatamamışken, 6 Şubat’ta başlayan seri depremlerle yine ciddi anlamda maddi manevi sarsıldı. Yetmemiş gibi ardından kur, enflasyon ve hayat pahalılığı ile yeni bir sorunlar sarmalı oluştu.. Bir de baktık ki 2. bir Hitler çıkmış insanlığın başına; Eli kanlı siyonist katil Netanyahu.. Tüm bu karmaşanın ortasında yerel seçimler de yaşanıldı ve siyaset dengesinde ciddi değişimlerle noktalandı. Hülasa şu güzelim ülkemizde sağlık ve huzurla yaşamak hayal oldu.

Yaşanılan bu kargaşalar ve toplumdaki zihin yorgunluğunun ardından bir de baktık ki bu defa karşımızda YENİ ANAYASA tartışmaları.. Enflasyon, pahalılık, asgari ücret, depremzedeler, katledilen Gazzeli çocuklar çoktan gündemden düşmüşler..

Bir görünmeyen ses kulaklarımıza fısıldıyor ve “bundan sonra işiniz gücünüz YENİ ANAYASA tartışmaları olacak..” diyor sanki..

ABD Cornell Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönüşünden itibaren izlediğim bir siyasetçi / devlet adamımız var; Adı Numan Kurtulmuş.

Numan Beyin Fazilet Partisi’nden Saadet Partisi genel başkanlığına, daha sonra kurduğu HAS Parti’den Ak Parti saflarına geçişi.. Ardından genel başkan yardımcılığı ve meclis başkanlığı gibi baş döndürücü serüveni ilginç doğrusu.

Bugünlerde de yeni Anayasayı misyon edinmiş sanki. Derdi nedir anlayamadım ama o nazik tavırları ve güvenilir görünen yüzünün ötesinde, pürtelaş bir hali var gibi. Bir dizi seri ziyaretler, liderlerle görüşmeler, basını konunun peşine takmalar.. Hedefe kilitlenmiş ve konuya çok önceden hazırlanmış izlenimi de veriyor.

Sizler de yazılı basın ve medyadan izliyorsunuzdur, yeni Anayasa’da değiştirilecek ya da yeniden yerleştirilecek maddeler henüz halka açıklanmadı. Çok değişik söylentiler öne sürülüyor.

Meclis başkanı Numan Kurtulmuş an itibariyle de “ayağında demir çarık, elinde asa var gibi” siyasi parti turlarına devam ediyor.

Güncel derdimiz, yeni Anayasa mecliste 400 milletvekili ile kabul edilip onaylanıp, yürürlüğe sokulsun mu?.. Mecliste mi halk oylamasında mı halledilsin? Oysa taslak içeriğinden komisyon dışındaki Vekiller de Türk toplumu da bihaber.

En son Külliye’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum sosyal medya hesabından seslendi ve basında ciddi karşılık buldu. Haber başlığını aynen yazıyorum;

Saray Danışmanı Mehmet Uçum Bu Kez Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a Ayar Verdi”

Uçum’un sosyal medya açıklamasındaki ilgili önemli bölüm de şöyle;

Türkiye, TBMM eliyle yeni anayasasını yaptığında Meclis yeni anayasa kanununu 400 veya daha fazla oyla kabul etse dahi bu kanun mutlak surette referanduma sunulmalı ve halk yüzde elliden fazla bir oyla kanunu onaylarsa yeni anayasa yürürlüğe girmelidir.

Yeni anayasa konusunda halkın asli kurucu irade olarak belirleyici rolünü oynaması ancak referandumla onay vermesiyle olur.”

Böylece tartışmaya açıkça bir ket vurdu ve doğrusu benim de içim bir nebze rahatladı. Yani son karar veren Millet olacaktır. Umarım böyle de olur. Çünkü Türk Milleti bölgesel özerkliklere / bölünmeye yol açacak tereddütlü konulara / yahut da hatalara prim vermez; tek ana dili, al bayrağı ve milli bütünlüğü konularında çok hassastır.

Gelişmeleri izliyoruz, hele bir yeni Anayasa taslağı ortaya konulsun; CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun promosyon gibi meclise soktuğu 39 milletvekilinin bu proje amaçlı hünerleri, AK Parti- CHP- MHP- İYİ Parti ve DEM’in hangi çizgilerde ne kadar mutabık kalacakları, Meclis’ten 400 milletvekili oyuyla dayatılıp dayatılmayacağı konuları bir netleşsin ve görelim.

Değerli Okuyucularım,

Birilerinin bizi manipüle etmeye çalışması halinde;

Gerçekleri çarpıtıp çarpıtmadığı, egomuzu okşayıp / sırtımızı sıvazlayıp duygularımızı suiistimal edip etmediği, üzerimize farklı kulvardan baskılar uygulayıp bakışımızı etkileyip etkilemediği, ana temada hep belirsizlik ve karmaşa yaratıp kafamızı karıştırıp karıştırmadığı noktalarına dikkat etmeliyiz.

Üzerimizde kimler kurmak isterse istesinler; manipülasyona, kitle ikna metodlarına ve diğer algı yönetim tekniklerine kanmayalım.

Devleti yönetenler yabancı lobilerin ve onların yerli işbirlikçilerinin ağır baskılarında ezilip mecbur kalabilirler. Ama biz yönetilenler, toplum olarak diri ve uyanık olalım, kırmızı çizgilerimizden zerre kadar ödün vermeyelim. Zira bu Yeni (!) Anayasa işinin şakası yok..

Sağlıcakla kalın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.