Sessiz Çığlık!
Daha doğrusu duyulmayan görülmeyen, görülmek istenmeyen çığlık!
Sonra;
Ümmet olmak öyle mi?
Milliyetçilik öyle mi?
Doğu Türkistan'da Müslüman bir kadın ağaca bağlı gözleri de bağlanmış; ölümü bekliyor.
Tecavüzler...
Tutuklamalar.
Evlerine mülklerini el koymalar.
Sonra hapse atmalar, ölmeden sağ çıkanları köle işçi pazarında satmalar.
Müşteri/talep olması halinde organlarını pazarlamalar.
Çocukları ailelerinden alıp Çinlileştirmeler.
Orası Doğu Türkistan ata yurdumuz,
Onlar soydaşlarımız...
Müslüman UYGUR kardeşlerimiz...
Ah! Doğu Türkistan ah!
Yalnız ve mahzun Doğu Türkistan.
Yok, edilen millet!
Yok, olan insanlık!
Mutlaka görmüş olmalısınız, bir çocuk içi su dolu bataklığa ayaklarına taş bağlanmış suyun içinde, yorgunluktan bitap düşmüş, kafası suya değdikçe irkiliyor kafasını kaldırıyor bir daha kafası suya değiyor gene irkiliyor... Çocuğun / çocukların akıbetlerini bilmiyoruz. Zaten bildiğimizde de yalnızca "Allah zalimleri kahretsin" diyoruz! O kadar.
Orası Arakan ve Arıkan’da milyonlarca Müslüman katledildi.
Sığınmacıların çadır kampını su basmış, insanlar dizlerine kadar suyun içinde, bir kadın iki eli uzanabildiğince yukarıya kaldırmış beddua ediyor!
Sebep olanlara,
Sessiz kalanlara...
Afrika:
Yer altı ve yer üstü zenginlikleri ellerinden çalınmış, sıra CANLARINA gelmiş olan belde; Afrika...
Afrika'da, insanlar üzerinde ilaç / aşı denemesi sırasında binlerce insanın öldüğü sakat kaldığı haberleri, 'magazin' olarak kanıksayan insanlık vicdanı...
Filistin'de İsrail tarafından yurdu işgal edilmiş, Filistinli kardeşlerimizin yurtları dağıtılmış, kendi vatanlarında zindan yaşıyorlar.
Bütün bu olan bitenler karşısında "Allah kahretsin" den ibaret ilenmeler.
Sonra;
Ümmet öyle mi?
Milliyetçilik öyle mi?
Ümmet olmayı Milliyetçiliğin karşısında olmaktan ibaret sayan ÜMMET ANLAYIŞI,
Milliyetçiliği "ÜMMET'çi'lik" karşısında olmak anlayışındaki Milliyetçilik... Anlayışı.
Sahi bir de yardım kuruluşlarına üç beş kuruş verip vicdanlarımızı rahatlatmayı ihmal etmeyişimiz...
Kur'an okuma hatim gruplarımız.
Öyle ya;
Kur'an'ın ilk emri "oku", o halde hatim gurupları kurulmalı bir de cuma selamlamaları ihmal edilmezse, oh ne ala...
Kur'an'ın "oku" emri ilahisi; OKU, ANLA ve AMEL ET! Demek değil miydi?
Sonra;
"SABRIMIZI TÜKETMESİNLER" diyerek yüksek perdeden hamaset konuşmaları ile milliyetçiliğin zirvesi… Turan, Bozkurt, Kızılelma...
Atış serbest..
Solcuları mı merak ettiniz! Onların bir kısmı bize ne diyor, bir kısmı ise; Çin tarafından zulüm altında yok edilen Uygur kardeşlerimizi terörist ilan ediyor!
Her şeyin içi boşaldı. Her şeyin!
Kelimelerin,
Kavramların,
Ve hatta İnsanın içi boşaldı.
Ruhu kökünden koparılmak bu olsa gerek.
Ama bir şey ihmal edilmiyor
Üst perdeden hamaset...
Bir şeyler yapıyor gibi, yapacakmış gibi!
Şişşşt gürültü yapmayın insanlık uyuyor.
Uyuyoruz!..
Sahi yaşıyor muyuz?!..
Allah'ım hesap günü bizler ne yaparız!
Kardeşlerimiz kan revan içinde!
Irzları namusları saldırı altında.
Nasıl huzuruna çıkarız! Allah'ım.
Allah'ım!..
Bizlere iz ‘an, insaf, merhamet, ümmet ve millet bilinci, iman ve cihat şuuru ver, bizleri muzaffer eyle.
Amin..
Vesselam...