Sevgi ve Yalan..

Yunus Emre'ye izafe edilen yaratanın hatırına "sevmek" sözünü nasıl anlamalıyız? Yunus Emre'nin söz/sözleri ve Yunus'un felsefesi bütünlüğü içinde anlam yüklemek bütün insanlar için mi? Bütün varlıklar için midir? Yaratılan canlı cansız mahlukata sevgi ile iyi niyetle yaklaşmak mı anlatılmak istenmiştir? Ona bakmak lazımdır. Ya da demek istediği "YARATAN'IN SEVDİĞİNİ SEVMEK" midir?

Bir insanın herkesi sevmesi ya da herkesin bir insanı sevmesi mümkün müdür?! Elbette gerçekler böyle değildir.

Ayrıca bir insan; 

Zalim, hırsız, arsız, namussuz Allah'ın dinine savaş açmış bir insanı sırf Allah yarattı diye ve Allah'ın hatırını gözetmek iddiası ile nasıl sevebiliriz? "Yaratılanı severim Yaratandan ötürü" sözü masum görünmekte fakat doğru olmayıp, iman ile küfür, tevhid ile şirk arasındaki sınırları ihlal eden bir söylem halini almamalıdır.

Yunus Emre derviş şair engin ruh haliyle yazdığı bu sözü bir bütün olarak Yunus'un hayat şeklini de gözardı etmeden okunmalı ve anlaşılmalıdır.

Bir insanı Allah'ın ‘yaratmış’ olması, onu Allah ve müminler katında sevilmesi gereken yapmaya yeterli değildir. Kişisel olarak herhangi bir insanı öne çıkan vasıflarından ötürü sevebilirsiniz bu işin başka bir yanıdır. Bir insan neye, nasıl inanırsa inansın inanç ve düşünce özgürlüğü insanın tabii hakkıdır ve kimsenin tasarrufu altında da değildir. Başka inançlara yaşam hakkı tanımak başka bir şey sevmek başka bir şeydir.

Yani herkes herkesi sevmemesi de sevki tabiidir. Aksi halde sevilmeyi hak edenle sevgisizliği hak eden arasında ne fark kalır. 

Sevgiyi hak edene haksızlık yapılmış olmaz mı?

"Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü" sözü Yaratan'a atfedilerek beyan edildiği için Yaratan'ın bu konudaki emirlerinden bir bölümü arz etmek isterim. 

"Allah saldırganları sevmez." (Bakara)
"Allah zalimleri sevmez." (Âl-i İmran)
"Allah kâfirleri sevmez." (Rum)
"Allah kibirlenenleri sevmez." (Nahl)
Allah cc bizlere; "Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa Allah'tan yardım yoktur."
Maide Suresi(55)nde Allah cc "Sizin dostunuz ancak Allah, O' nun elçisi, rukû ediciler olarak namaz kılan ve zekat veren müminlerdir." buyurmaktadır.

Peygamberimiz; "Allah'ım bana Seni sevmeyi ve Seni seveni sevmeyi lutfeyle, Senin sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili eyle." diye niyazda bulunmuştur. 

Sevilmeye değer olsaydı Allah cc zaten severdi onları ve zalim-mazlum, mümin-kafir ayrımı yapmadan herkesi cennetine koyardı. "Yaratandan ötürü" her insanı sevilmeye layık görmek, hudut'u aşmak, Haşa Allah'ın tarifini bir anlamda yetersiz görmek olmaz mı, bu söz yerli yerinde kullanılmalı ya da kullanılmasından vazgeçilmelidir.

Kavramlar çok çok önemlidir.

Özellikle siyasetçilerin sıklıkla kullandıkları "Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü" cümlesi yerine "Yaratılanı hoşgörürüz yaratandan ötürü" şeklinde daha anlamlı olacaktır. Siyasetçiler ve toplum önderleri bireysel olarak da birlik ve beraberliğe özen göstermeli HOŞGÖRÜLÜ davranmalı ayrıştırıcı NEFRET dili kullanmamalıdır.

Kavramların yerli yerine kullanılmaması anlam kaymasına sebep olmaktadır.
Sevgi gibi insani değer ifade eden kavramı anlamsızlaştırmamak gerekir.

Kültür savaşlarının önemli silahlarından birisi de kavramların içini boşaltmaktır.
Kavram kargaşası; kelimenin anlamını aslından uzaklaştırır.
Anlamsızlaştırır. 
Sevgi kelimesi çok değerlidir. Anlamsızlaştırmayalım.
Dilimize, kavramlarımıza sahip çıkmalıyız, içinin boşaltılmasına sessiz kalmamalıyız.

Sonuç olarak 

"Kişi sevdiği ile birliktedir." 
Sevdiklerimiz, birlikte olabileceklerimiz olmalıdır.
Sevgiye övgüye sevmeye sevilmeye değer olmak dileğimle..

Vesselam...