Hiç kendimize sorduk mu ölürken ne diyeceğimizi? Veya diyemeyeceğimizi.!. Bir söz varya; kişinin fikri neyse zikride odur diye.
Bu yazı biraz can sıkıcı.
Gerçekten ölürken ne deniyordu?
Veya şöyle söyleyelim; "nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz" Ve her nefs ölümü tadacaktır. Ölüm hiçbir şekilde önüne geçilemeyen bir son.
Yakın bir dostum dehşet içinde yaşadıklarını, yaşadığı olayın içindeki ibretamiz olayı anlatmıştı;
"Bir arkadaşımla iş için özel aracımızla Ankara'dan Çankırıya gidiyorduk, Çankırı yolu o tarihlerde çok virajlı ve dardı, oldukça dar virajda aracımızın tamponuna bir otobüs çarptı ve bizim arabamızı uçuruma yuvarladı
Arabamız beş altı takla attı taklalar sırasında ÖLÜYORUZ sandım yanımdaki arkadaşıma - ölürken ne deniyordu lan- diye takla sona erene kadar sordum yanımdaki cevap olarak sürekli - bilmiyom aklıma gelmiyo abi- diyordu.
Arabamızın taklası dört tekerlek üzerinde durdu. Otobüs yolcuları dereye yanımıza indiler biz şok olmuştuk, ancak yaşıyorduk.
Pert olan arabadan çıktık birkaç cam kırığının kesikleri dışında önemli birşey yoktu. Otobüs Şöförü ve yocular konuşuyorlardı - birşeyiniz varmı hastaneye götürelim mi-falan. Otöbüs ters yöne gittiği için hayır siz gidin biz gelen bir araca bineriz dedik. Otobüs ve yolcuları gitti fakat biz bir kenara oturduk ve düşünmeye başladık;
- YA ŞEHADET GETİREMEDEN ÖLSEYDİK!-
ve orada karar verdik bundan sonra gününü gün ederek havai yaşamak yok! Önce namaza başlamalıydık ve öyle yaptık."
Hikaye sizcede çok ilginç değil mi? "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz" "Dervişin fikri neyse zikri de odur"
Şimdi muhasebe zamanı; Son zamanlarda daha çok ani ölümler yaşanıyor sapasağlam bildiğimiz, zannettiğimiz birisi ani olarak hayatını kaybediyor. Makamı, ünü ünvanı, zenginliği para etmiyor. Ve bütün bunlar bize ölümün nekadar da yakınımızda olduğu dersini vermeye yetmiyor!
Veya yetiyor mu? Ne dersiniz? Ders çıkarabiliyor muyuz?
Genellikle durum ders alınmadığını gösteriyor.
Evet ölüm var ve gerçek!
Kul hakkı yemeye,
Başkalarına dünyayı zehir etmeye, mutluluklarını bozmaya değer mi?
"Kefenin cebi yok" denir de ne hikmetse kimse üzerine alınmak istemez!
Kefenin cebi yok!
İnsan ömrü sanıldığı gibi uzun da değil.
Peki bütün bunlar niye o zaman?
Neden güç hak sebebi sayılıyor! Zayıf eziliyor?
Gücü hak sebebi sayamayız..
Bu yazı biraz can sıkıcı oldu galiba!
Ama olsun,
Bu yazı da böyle olsun!..
Vesselam..