MEB, öğretmenlerin fikirlerini, görüşlerini almak için "Bir Milyon Öğretmen Bir Milyon Fikir" projesi başlatmıştı. Bu konuyu, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele almıştım.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, "Biz öğretmenimizle niye doğrudan konuşmuyoruz" diyerek başlattığı projede, daha güçlü bir Türkiye'nin ve geleceğe hazırlanan çocukların başarılı olmasının amaçlandığını belirtti.
Öğretmenlerimizin, "Bir Milyon Fikir" ile ortaya çıkan projelerinin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde kamuoyuyla paylaşılacağı da ifade edildi.
Köşe yazımda, bu projeye, tecrübelerine istinaden emekli öğretmenlerimizin de dâhil edilmesi gerektiğini söylemiştim. Dâhil edildiklerini öğrendim. "Aklın yolu birdir" diyerek isabetli olduğunu belirtmiş olayım.
Ayrıca, eğitimimizde, fikir ve projeye ihtiyaç duyulmadan çok acil çözüm bekleyen sorunlarımızı ve sıkıntılarımızı da belirtmiştim. "Altyapı eksikliği, okul ve ders araçları ihtiyacı, ikili öğretime son verilmesi, ders saatleri, ders çeşitleri ve ağırlıklı dersler meselesi, okul çeşitleri, liselerde gerekli olan düzenlemeler, yönlendirme, yerleştirme, teknoloji, donanım, kitap, kıyafet, servis... vs." konularına değinmiştim.
Projelerin açıklanacağı 24 Kasım'a kadar, her köşe yazımda, eğitim meselelerimizin çözümüne katkı sağlamak düşüncesiyle MEB'e proje tekliflerinde bulunacağım.
PROJE 1: "HAYAT BİLGİSİ DERSİ" PROJESİ:
İlkokullarda "Hayat Bilgisi" dersi bulunmaktadır. EĞİTİM, öğrenciyi, öncelikle, mutlu ve başarılı olacağı HAYATA hazırlamalıdır. Bu dersin, ilkokullarda haftada 4 saat, ortaokulların ve liselerin bütün sınıflarında, haftada, en az 2 saat olarak düzenlenmesi çok faydalı olacaktır.
Hayat Bilgisi dersinin müfredatı, yaş gruplarının sosyal ve psikolojik durumlarına göre "her ay bir konu" şeklinde düzenlenmelidir. Bu ders, konulara hakim olan uygun branş öğretmenleri tarafından verilmelidir.
Hayat Bilgisi dersinde, (1. sınıftan 12. sınıfa kadar) şu konular bulunmalıdır:
"Okulun anlamı, önemi ve amacı, okul kuralları, eğitimin - öğretimin gerekliliği ve önemi, toplum bilgisi, çevre bilinci, tabiat ve hayvan sevgisi, temizlik, sağlık, cinsiyet bilgileri, evlilik, aile, akrabalık, saygı ve sevgi kavramları, arkadaşlık, dostluk, komşuluk ilişkileri, vatandaşlık bilgisi, seçimler, yönetim biçimleri, demokrasi, insan hakları, trafik, doğal afetler, vergi, ekonomi, israf, ahlâk, hak, hukuk, adalet, törenler, bayramlar, görgü, gelenekler, kültür, sanat, spor, teknoloji, zararlı alışkanlıklardan korunma... vs." gibi hayatta yaşayacağı ve karşılaşacağı konular olmalıdır.
"Bunlar okullarda öğretilmiyor mu?" diyeceksiniz.
Elbette öğretiliyor. MEB'in kanunlarında ve yönetmeliklerinde vardır. Milli Eğitim'in amaçlarında da belirtilmektedir.
Ancak, "öncelik, önemseme, ciddiyet" konularında sıkıntılar yaşanmaktadır.
Bu konuları, "Yeri geldiği zaman" anlayışından çıkarmak ve dağınıklıktan kurtarmak için, bir bütünlük içerisinde ders olarak düşünülmesi, eğitim açısından çok isabetli, etkili ve faydalı olacaktır.
Günümüzde, "madde bağımlılığı, kadına şiddet, çanta gaspı, hırsızlık, öğretmen ve doktor dövme, töre cinayetleri, taciz ve tecavüz olayları, hayvanlara eziyet, çevre katliamı, yere çöp atmak, tükürmek, yaşlılara yer vermemek, internette zaman israfı, sporda şiddet, moda adına kültür yozlaşması, trafik facialarının yaşanması... vs" gibi bazı örnekler versem ve hâlâ, "vay, seni yetiştiren hocanın..." denildiğini söylesem beni anlamış ve Hayat Bilgisi dersinin gerekliliğine inanmış olursunuz diye düşünüyorum.
PROJE 2: "KİTAP YERİNE TABLET" PROJESİ:
Dünyanın en iyi eğitim sistemini uygulayan ülke olarak kabul edilen Finlandiya'da kitap kullanılmamaktadır (Sınav ve ödev de yoktur).
Devlet tarafından ücretsiz dağıtılan kitapların ekonomiye (bütçeye) yüklü (yüksek) bir maliyeti vardır... Anlamsız ve amaçsız kayıptır, gereksiz israftır. Öğrenciye de hamallığını yaptığı ağır bir yüktür.
Ders kitapları sıra, tahta, tebeşir, kalem, cetvel... vs. gibi sıradan bir ders aracıdır. Önemli olan kitap değil, müfredattır.
Okullarda tabletlerin de dağıtıldığını göz önünde bulundurarak bütün derslerin müfredatının (kitapların) tabletlere yüklenmesi çok faydalı olacaktır.
Öğrenci, sadece bir tabletle okula gideceği için yükü hafifleyecektir, rahatlayacaktır. Teknolojinin imkânlarından faydalanarak bilimsel, çağdaş, modern, kaliteli eğitim almış olacaktır. Devletimiz için de külfet ve ekonomik kayıp ortadan kalkacaktır.
Tablet, teknolojik ve bilimsel bir konudur. "Faydalı olsun" derken zararlı olabileceği yönleri de dikkate alınmalıdır. Tabletler, eğitim için gerekli olan bütün donanımlarıyla uzmanları tarafından titizlikle hazırlanmalıdır. Öğretmende, "merkezi kontrol sistemi" olmalıdır. Yetkililer tarafından takip ve kontrol edilmelidir.. Eğitim amaçlı olduğu anlayışı yerleştirilmelidir. Teknolojiden korkmamak gerekir, faydalanılması düşünülmelidir. Sunum için kamera, mikrofon olmalı, okuma ve yazma sayfaları bulunmalıdır. Eğitim yöntemleri ve metotları sevimli ve eğlenceli olmalıdır. Bir tablet, en az 10 yıl kullanılacak şekilde öğrenciye zimmetlenmelidir. Sınıf seviyelerine göre düzenlenmeli, oyun ve müzik de düşünülmelidir.
"Sınavsız Eğitim Sistemi" ve "Okul Çeşitleri" projelerimi de sizlerle paylaşacağım.
SÖZÜN ÖZÜ: Sorunların çözümünü doğru yerde aramak gerekir. Halının altına süpürmek temizlik anlamına gelmez. Sorunun bir parçası değil, çözüm üreteni olmak gerekir.