Bursa Arena E'Gazete
2025-02-06 20:05:33

Ülkemizin Deprem Gerçeği..

CAFER GENÇ

06 Şubat 2025, 20:05

İki yıl önce 6 Şubat günü yaşadığımız "büyük felaket" denilen deprem ile büyük acılar yaşadık. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleştik. Acılarımızı tazeledik, sıkıntılarımızı ve sorunlarımızı paylaştık. 2 yıl önce Ülkemizde 11 ilimizi kapsayan Kahramanmaraş merkezli 2 büyük deprem oldu. Asrın felaketi denilecek nitelikteki bu büyük afetten tarifsiz acılar yaşadık. Ders aldık mı bilemiyorum ama Türkiye’nin hareketli fay hattında olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor.

Peyami Safa, "acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, ancak acıları annelerle paylaşmayın çünkü bir kişi daha fazlasıyla yaşayacağı için artmış olur" diyor. Ben de deprem gerçeği ile ilgili duygularımı ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Depremin büyüklüğü, şiddeti, yaşattığı felaketi ile birlikte bütün dünya milletleri de olmak üzere milletimiz görülmemiş bir yardım ve destek için deprem bölgesine koştular.

Milli birlik ve beraberlik ruhuyla hareket eden asil Türk milleti tek yürek olarak acıyı paylaştı, sorunları ve sıkıntıları paylaştı, çaresizliği, sahiplendi.

İNSAN olan,

"Hava soğuk, üşüyorum" demekten,

"Bir türlü uyku tutmadı, uyuyamadım" demekten,

"Karnım aç, boğazım kurudu, su yok mu?" demekten,

"Ayağım kaydı, düştüm, dizim ağrıdı." demekten,

"Maç, dizi izliyordum, ahh elektrikler kesildi" demekten,

"Bugün işim yok, çarşı-pazar için evden dışarı çıkmayacağım..." demekten UTANIR MI?

Acıyı hisseden ahlak ve vicdan sahipleri utanırlar. Çünkü, sadece nefes almak isteyenlerin olduğunu düşünürler. "Acıyı hissedersen canlısın, acıyı yaşarsan insansın" sözü tam da bu durum için söylenmiş.

Ben, "paylaşamıyorum, çaresiz çırpınıyorum" diyen bir İNSAN olduğuma UTANIYORUM.

Depremin fıtratla, kaderle ilgisi var mı bilemiyorum. Kainatın yaratıcısı Rabbim, kullarına felaket yaşatmayı istemez. Akıl vermiştir; iyiyi, doğruyu bulmamızı istemiştir. "OKU" emrindeki "bilmek" ve "yapmak" tercih hakkını bizlere bırakmıştır. karşısındaki binaların tamamen yıkıldığı züccaciye dükkanında bir tabağım yerinden dahi kımıldamaması, bir bardağın bile kırılmaması, Allah’ın kullanmamız için verdiği AKIL ile yakından ilgilidir. Bilim adamları, insan vücudunun açlığa ve susuzluğa dayanma gücünün 72 saat olduğunu belirtiyorlar. Bu depremde 272 saat sonra sağ çıkarılan oldu. Akılların almadığı hayret ettiğimiz MÜCİZELER de göz ardı edilmemelidir.

Sebep olan müteahhitler, mühendisler, kaçak yapılara göz yumanlar, uygum olmayan yapılara onay verenler, vergi, rüşvet, düşünenler. malzemeden çalanlar, "aman. boş ver" diyen nemelazımcılar, Ve siz, rantçılar rahat mısınız...? Almanya’da 3500, bizde 450 bin olan müteahihit sayısının kıyaslamasını izah edecek var mı? Ayrıca fırsatçılar, yağmacılar, hırsızlar sizde İNSANLIK adına bir damla nasiplenme yok mu? Ahlakınız, vicdanınız nerde? Duygu, ruh taşımıyor musunuz? Bu erdemlere sahip olmak AĞIR mı geliyor, taşıyamıyor musunuz? Hiçbir şey bilmiyorsanız en azından bir empati yapın.

Japon deprem uzmanı Yoshinori, "genel af düşünülür, çünkü insan pişman olur, kendini düzeltir. İmar affı anlaşılmaz, çünkü dayanıksız, hasarlı beton pişman olmaz, kendini de düzeltmez" diyor.

Nietzsche, "depremin imtihan olduğu doğrudur. Ama din imtihanı değil, mühendislik imtihanıdır." diyor.

Bu deprem sınavında sorular Din Bilgisi’nden değil de Coğrafya konusundan çıktı. Tabiat Bilgisi konularına hiç çalışmadığımız için sınıfta kaldık. Soruları ÇALANLAR zengin oldu mu, kim bilir? Bilenler bilir elbette. Olan, mağdur olan masumlara oldu.

Rantçılar ve imar affı verenler rahat mısınız? Ahlak ve vicdan adına ben utanıyorum. Başka ne diyeyim, bilemiyorum ki?..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.