Bizler dıştan yanıyor isek, dış etkenlerle de çabuk söndürülürüz. İçten yanıyor isek içe kapanamayız. Ve o kişiler diğer insanlara yaptıkları paylaşıma “iyilik” demezler, “akış, doğallık” derler! Eğer içten yanan biri, içine kapanmış ise, yanma halini hazım ediyor, ateşini dengeliyorda olabilir.
Şimdi de bir yaşanmışlığı paylaşalım:
Bursa'ya giden gemi iptal olunca, otobüse bindim. Otobüs Yalova gemisine binince yukarı çıkıp, yanımdaki öğle yemeğimi yemeğe başladım.
Bir bey yaklaştı:
- Gezgin misiniz?
- Sayılır, çok mu belli oluyor?
- Kaç yıldır?
- 20 yıl oldu,
- Ben de çok seviyorum, ama iş, güç var, para lazım.
- Yeterince istemiyorsun bence. Eğer isteğine güvenirsen, saf istek olduğunu ayırt edersen duramazsın, korkamazsın. Saf istek, dıştan yanmalı değildir. Aklın, oluştuktan sonra anladığı, endişesiz istektir.
On dakikalık konuşma sonunda:
- A, siz ressamsınız, biz birkaç yıl önce tanıştık, dedi. - Nerede ? - Cihangir merdivenlerinde ben fotoğraf çekiyordum, siz bana fotoğrafta arka, ön, orta planın önemini gösterdiniz, o zamandan beri de kullandım. Çok teşekkürler
- Bana değil, her şeye teşekkür edelim, tüm varoluşa !..