2019 yılında yapılacak üç önemli seçimden ilki olan yerel seçime daha bir buçuk yıla yakın süre varken tartışmalar şimdiden başladı. Bunun birinci nedeni MHP lideri Devlet Bahçeli’nin seçim barajına ilişkin açıklaması, ikinci nedeni ise iktidarın üzerinde çalıştığı uyum yasalarını bir an önce Meclisten geçirme zorunluluğu.
Adalet Bakanlığı, 16 Nisan referandumu ile değişen anayasa maddelerine göre hangi yasalarda değişiklik yapılacağı ve hangi maddeler için yeni yasalar çıkarılacağına ilişkin tarama işlemini tamamladı. Şimdi, bu değişiklikler ve ilk kez çıkarılacak yeni yasaların hazırlıkları yapılıyor.
Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi’nde yürütülen bu çalışmalar arasında 6 ayrı seçim yasasında yapılacak değişiklikler de var. Bu kapsamda, seçim barajı ve seçim sistemi (dar bölge ya da daraltılmış bölge) ön plana çıkıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “Yüzde 10 seçim barajı yeni sistem için oldukça ağır” açıklaması konuyu gündemin ön sıralarına çıkardı.
AK Parti Genel Merkezi’nde söz konusu çalışma ekipleriyle yapılan ortak toplantıda, ‘seçim ittifakı’ ve ‘seçim barajı’ nı da içine alan bir değerlendirme yapıldı.
Değerlendirmede, “Mevcut yasalarda zaten ittifakları yasaklayan bir düzenleme yok. Örtülü ittifak yapılabiliyor. Mevcut seçim yasaları buna izin verirken, ittifakı hüküm olarak yasalara taşımanın anlamı yok. Bu yapılmak istenirse de birçok mevzuatın taranması ve bir dizi zorunlu düzenleme yapılması gerekecek. Buna gerek yok” yaklaşımı ön plana çıktı.
Seçim Barajının yüzde 10’un altına indirilmesine de AK Parti’nin sıcak bakmadığı, ancak Devlet Bahçeli’nin ısrar etmesi halinde yüzde 7’ye indirilmesinin düşünülebileceği, bu konudaki kararın Genel Başkan Erdoğan’a bırakılması görüşü de toplantıdan sızan bilgiler arasında.
Seçim Barajı 12 Eylül 1980 Askeri darbesinden sonra çıkarılan 10 Haziran 1983 tarih ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 33. maddesiyle getirilmişti. Bugüne kadar, ne tek başına iktidarlar ne de koalisyonlar, Anayasa’nın 67. maddesindeki “Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.." hükmünü bahane ederek seçim barajına hiç dokunmadı.
Peki, Seçim Barajı diğer ülkelerde nasıl uygulanıyor ? Bu konuda bir mukayese yapınca önümüze çarpıcı bir tablo çıktığını görüyoruz. Avrupa ülkeleri ve diğer bazı ülkelerde uygulanan Seçim Barajları şöyle:
Lihtenştayn yüzde 8. Rusya yüzde 7. Belçika, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Almanya, Gürcistan, Macaristan, Kosova, Letonya, Litvanya, Moldova, Slovakya, Ukrayna yüzde 5. Avusturya, Bulgaristan, Norveç, İsveç, Slovenya yüzde 4. (İtalya’da Milletvekili seçiminde yüzde 4, bölgesel düzeydeki Senato seçiminde yüzde 8) Arnavutluk, Bosna Hersek, Yunanistan yüzde 3. Filipinler yüzde 2. *** Türkiye Büyük Millet Meclisi, uyum yasalarını beklerken bu hafta ise, bir yandan Genel Kurul’da torba yasa tasarısını, komisyonda da 2018 yılı bütçesini görüşmeye devam ederken, diğer yandan başkan seçimi ile uğraşacak. Merak edilen konu ise şu: Mevcut Başkan İsmail Kahraman yeniden seçilerek görevini sürdürecek mi?
Muhalefet partileri adaylarını açıkladı. CHP'den, İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, MHP’den, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, HDP'den ise, tutuklu bulunan Hakkari Milletvekili Selma Irmak, Meclis Başkanlığı için aday gösterildi. AK Parti'de ise, bu konuda çok hevesli olan Burhan Kuzu’yu ikna etmek için epey çaba harcandı.
Meclis Başkanı Seçimi konusunda, tek başına iktidarlarda veya koalisyon dönemlerinde uygulanan bazı kurallar var.
Koalisyon Hükümeti dönemlerinde Meclis Başkanlığı, pazarlık sonucu imzalanan protokole göre genellikle koalisyonun ikinci partisine verilir. Başbakan birinci partiden, TBMM Başkanı ikinci partiden olur. Tek başına iktidarlarda ise Meclis Başkanı iktidar partisinin milletvekilleri arasından seçilir. TBMM Başkanı seçimi, eskiden 5 yıl, şimdi 4 yıl olan bir Yasama Döneminde 2 kez yapılır. Birinci Dönem için seçilen kişi genelde ikinci dönem için de seçilerek başkanlık görevini sürdürür. Bunun tek istisnası Köksal Toptan’ın seçiminde yaşandı. Muhalefetin de desteğini alarak 400’ün üzerinde yüksek bir oyla seçilen ve 2 yıl Meclis Başkanlığı yapan Toptan’ı, AK Parti ikinci dönemde aday göstermedi.
*** Siyasetin gündeminde bunlar var. Ya halkın gündeminde? Hangi birini sayayım. YÖK, yeni üniversiteye giriş sisteminde bir buçuk ay içinde 5 kez değişiklik yaptı. Şimdi adaylar bu yeni sistemi tanımaya, anlamaya çalışıyor. Çeşitli kuruluşlar ise, kısaca YKS denilen bu sisteme uygun sorular hazırlayıp satıyor. Yürürlükten kaldırılan TEOG’un yerine getirildiği açıklanan liselere yerleştirme sistemi de özellikle aileleri şaşkına çevirmiş durumda. Değiştirilen müfredat ve yeni ders kitaplarındaki skandal bazı ifadeler de cabası.
Zorunlu Trafik Sigortası ve Motorlu Taşıtlar Vergisi’ndeki yüksek artışların getirdiği tartışma sürerken, bu kez, ‘araçlarda cam filmi yasağı kaldırıldı mı kaldırılmadı mı’ kargaşası başladı. Devamını getirmiyorum yazım uzamasın diye. Zaten hep birlikte yaşıyor, görüyoruz. Bu eksiklikler, aksaklıklar ve uyumsuzluklara sadece koalisyon hükümetleri döneminde tanık olduğumuz için şaşırıyoruz. Anlaşılan o ki, ‘metal yorgunluğu’ iktidar partisi mensubu siyasetçilerin yanı sıra bürokrasiyi de sarmış durumda.
İyi haftalar.
remzidilan_48@ hotmail.com