Bursa Arena E'Gazete
2023-08-16 00:15:43

Google Hatırlattı, Biliyor muyduk ki?

ALPER ŞİRVAN

16 Ağustos 2023, 00:15

Google, belirli günler için etkin olduğu ülke halkına jest anlamında ülkenin değerlerini ana sayfasında “doodle-karalama” olarak yer verir. Yani mesela milli bayramlarda ana sayfasında o milli bayramla ilgili bir çizim gösterir, o çizime tıklandığında da konuyla ilgili bilgiye erişim sağlar.

14 Ağustos 2023 günü Google, Türkiye'nin ilk kadın gök bilimcilerinden, astronom ve matematikçi Nüzhet Gökdoğan'ı 113. yaş gününde andı ve galiba Cumhuriyet ve değerlerinin öğretilmediği, öğretilenlerin unutturulmaya çalışıldığı bizleri mahcup etti. En azından ben kendi adıma Nüzhet Hanım’ın varlığından habersiz olduğum için üzüldüm ve utandım.

Sonra şu muhteşem tablo ile karşılaştım internet aleminde.

Babası Atatürk’ün silah arkadaşlarından Tümgeneral Mehmet Zihni Toydemir, annesi Nebihe Hanım olan, tam adıyla Hatice Nüzhet Gökdoğan Hocamız, 14 Ağustos 1910’da İstanbul’da doğar. Erenköy Kız Lisesi’nde yatılı okuyan Nüzhet Hanım, 1928 yılında mezun olduktan sonra devlet bursu kazanarak matematik-fizik lisansı yapmak üzere Fransa’ya gönderilir.

1932’de Lyon Üniversitesi’nde matematik lisansını tamamlar. 1933 yılında Paris Üniversitesi'nde fizik öğrenimi görmeye başlar. Paris Gözlemevi’nde staj yapıp yılsonu sınavlarının ardından yurda döner.

İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Fen Fakültesi'nde Astronomi Enstitüsü'ne “ilk Türk doçenti” olarak atanır. Üniversitenin bahçesine gözlemevi kurulması çalışmalarına katılır. 1936'da Yüksek Mühendis Mektebi'nde (bugünkü adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi) müderris muavini ve bu kurumun ilk kadın çalışanı olur. 1946 yılına kadar matematik doçenti olarak görevini sürdürür.

1937'de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde fakülte kayıtlarında “bir numaralı tez” olarak kayıt altına alınan doktora tezini tamamlar. Yüksek Mühendislik Mektebi’nde iken tanıştığı Mukbil Gökdoğan ile 1938’de evlenir. Bu evlilikten kızları Gönül (1941) ve oğulları Ömer Can (1946) dünyaya gelir.

1940 yılında William Marshall Smart’ın “Spherical Astronomy” adlı eserini “Kürevî Astronomi” adıyla Türkçeye çevirir. 1948 yılında profesör olur.

Sadece bilim sahasında değil sosyal alanda da aktiftir Nüzhet Hoca… Türk Matematik Derneği’nin (1948), Türk Kadınlar Derneği’nin (1949) kurucuları arasında bulunur. Farklı dönemlerde Türk Kadınlar Derneği’nin başkanlığını yürütür. 1954 yılında birkaç astronom ile birlikte kurduğu Türk Astronomi Derneğinin başkanlığını 20 yıl boyunca sürdürür.

1951-1952 yıllarında ABD'nin Michigan eyaletine gider. Ann Arbos ve McMath­Hulbert gözlemevlerinde ve Wilson Dağ Gözlemevi ile Palomar Dağı Gözlemevi merkezinin bulunduğu Pasedena'da çalışır.

23 Haziran 1954'te İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi dekanlığına seçilir. “Türkiye’nin ilk kadın dekanı” olarak iki yıl bu görevi sürdürür. 1958 yılından itibaren 22 yıl “Astronomi Kürsüsü Başkanlığı” yapar. Bölüm Başkanlığı süresince Fransa'da Meudon ve Nice, İsviçre’de Basel, İtalya’da Asiago Rasathaneleri ile ortak araştırma programları geliştirir. Aralık 1971'de Astronomi kürsüsünde Türk ve Balkan astronomların katıldığı "Keppler Sempozyumu"nu düzenler.

1978’de ikinci kez dekan seçilir. Aynı yılın eylül ayında Silivri'de II. Ulusal Astronomi Kongresi'ni düzenler. Bu kongre, 1997’de kurulan Ulusal Gözlemevi fikrinin gündeme geldiği ve tartışılmaya başlandığı çok önemli bir toplantı olur.

Gökdoğan, 1980'de dekanlık ve bölüm başkanlığı görevlerini sürdürmekte iken emekli olur. Akademik hayatı boyunca 6 ders kitabı çevirir; 3 ders kitabı yazar; 13 bilimsel makalesi yayınlanır. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin kurulmasında ilk adımların atılışında rol oynar.

24 Nisan 2003 günü İstanbul’da hayata gözlerini yuman hocamızı saygı, minnet ve rahmetle anıyor, içim acıyarak soruyorum.

“Biz bu cumhuriyeti, vizyonunu ve yarattığı değerlerini sokakta mı bulduk?”

Dahası…

“Faiz sebep, enflasyon netice” değilmiş, “neticemize kadar” tecrübe ettik, ediyoruz da… Esas “sebep-sonuç” ilişkisi şu galiba…

“Zeki ve yetenekli bir kız öğrencinin önünü açan Türkiye Cumhuriyeti vizyonunun içselleşmemesi sebep, kadını insan olarak dahi görmeyen Ortadoğu köhneliğine saplanmış neo-osmanlıcılık (BOP) sonuç.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.