“Kubur Farelerinin” Beyhude Yol Arayışları!
Dar alanda siyaset yapmak nasıl olabilirki? diye düşünmeniz çok doğaldır.
Çünkü siyasetin alanı olağanüstü geniştir. Dış politika da, iç politika da ekonomik ve sosyal olaylarda sınırsız görüş ifade etmek hele iktidar değilse “boş atıp dolu tutmak” o kadar kolaydır ki. Türkiye’de politikacının bırakın aylar yıllar önce söylediği sözünü sorgulamak şöyle dursun bir hafta önce söylediklerini sorgulamaz. Hele de mensubu olduğu siyaset kurumundan bir politikacı sarfetmişse yanılmasının da bir önemi yoktur.
O halde nasıl oluyor da siyaset dar alanda yapılmak durumunda kalınıyor.
Seçim dışında “başka yol” aramak kimlerin rüyasını süslüyor!
-Muhalefet Parti sözcüsünün basına yansıyan “seçimle veya başka yolla” gitmekten/göndermekten bahsettiya çok insan bu sözü yadırgadı ama sözcü haklıydı(!) Bilinç altlarında var.
Tecrübeliler çabuk unuttuyoruz. Sahi Deniz Baykal Parti Genel Başkanlığından Seçimle mi ayrılmıştı yoksa?
Parti sözcüsünün de dediği gibi “başka yolla” mı gitmişti.
Evet başka yolla gitmiş, hemde toplum değerlerine aykırı “onur ve haysiyeti yerle yeksan edilerek.”
Seçim dışı yol heveslileri her şeyi mübah görenlerdir, yalan söylemekten de imtina etmezler.
“Yassı Ada” hatırlatması yapanların “Yassı Ada madalyası” dünya durdukça boyunlarında asılı duracaktır.
“Seçim dışı başka yol” dan kasdedilen “Askeri müdahale” ise, bu yol kapanalı çok olmuştur ancak bir söz vardır “umut fakirin ekmeğidir.”
Hayal kurmak serbest, hele bazı “örümcek kafalı”lar bırakın hayale devam etsinler.
Genede hatırlatmakta fayda var bu milletin “Mehmetcik”leri olan Askerleri ve milletimiz bu köhnemiş zihniyetin arayışlarını tarihin çöplüğüne gömmüştür.
Başka Yol ve Yassı Ada özlemi duyan köhne zihinli “kubur fareleri” ise malesef tarihin çöplüğünde eşelenmektedir!
Onları kendi haline bırakmalı milletimiz onlara gereken cevabı gerektiği yerde! verecektir. Tabi huhuk devleti de üzerine düşeni yapacaktır.
Seçim dışında başka yol aramak;
DAR SOKAK! ÇIKMAZ SOKAK OLMUŞTUR!
Genel Siyasal gidişatla ilgili bir değerlendirme yapacak olursak;
-Geniş halk kitlelerini kucaklayamamak.
İdeolojik düşünce sahiplerinin etkinliği ve politika söylemlerine tesiri.
-Söylemleri ve önerilerinin geniş kitlelerin sorunlarını kapsamaması yani geniş kitlelerin dertleri ile dertlenmemek,
-Dünyevi ve uhrevî düşünce ve söylemleri İnanç ekseninde kendinden farklı düşünen kesimlerin varlığını kabullenememek, kabullenemediğini anlayamamak!
-Etnik köken veya inanç ve mezhep, üzerinden siyaset yapmak.
-Hakikat ve Doğru nun sadece kendi söylemleri ve fikirleri olduğu ön kabulü ile yaklaşmak. Başkasını dinlememek, farklı fikirlere kapıları kapatmak.
– Siyasetçinin çözümlerinin önermelerinin bittiği zaman da siyaseti dar alana sıkıştırır. Söylemlerin sertleşmesi, ayrıştırıcı dil “Seçim dışı Başka Yol aramak” gibi dil kullanmak taraftarlarının safları sıklaştırması ve gevşememelerini sağlar ancak ayrıştırıcı dil kullandıkça da Siyaset Dar Sokağa Yol almaktadır.
Lakin taraftarlar bu durumun keyfini çıkarırken eridiklerini farketmezler. Farkettiklerinde ise iş işten geçmiş olur.
-Marjinal söylemler siyaseti dar alana HAPSETMEYİ doğurmaktadır. Marjinal yaklaşımın kendilerine, fikirlerine, amaçlarına halka hiçmi hiç faydası olmaz. Kısır döngü ve haklılık sarmalı içinde zaman su gibi akar gider. Onca tecrübe birikim ve insan enerjisi boşa harcanır.
Demokrasi/Demokratuur/Demokrasicilik!
“Demokrasicilik”! Tamda Türkiye’de demokrasi adına yapılan pekçok siyasal uygulamalarda görmek mümkündür.
Siyasi partiler kanunu bu yolu beslemektedir.
-Emperyalist Batı’nın Demokrasi dayatması Demokratuur dur.
Demokrasiyi “manivela” olarak kullanarak bir yerlere gelenler yerlerini korumaları ve yönetme sırasında tevessül etikler ” otoriter” tutum ve bazı uygulamaların sonucu ise; “Demokratuur” olarak tezahür etmesinin adıdır. Kimileri “diktatörlük” olarakta ifade etmekteler. Tanımlama tercihi sizindir.
Başta Siyasi Partiler Kanunu değişmediği sürece “gerçek demokrasi” den bahsetmek zorlama tarif olacaktır. Siyasi partiler kanunun değişmesine dair umudumuz varmı! Umudumuzu koruyoruz koruyacağız.
Demokrasi ise; Demokrasicilik, Demokratuur uygulamalarının olmadığı uygulamanın adıdır.
Demokrasi bir kültürdür.
Demokrasi kişisel menfaatlerini ön plana çıkaranların hakettiği yönetim şekli değildir ve bedeli vardır.
Demokrasi ile yönetilmek isteyenlerin demokrasiyi başkalarının kendilerine ikramını beklemeleri ise tam anlamı ile bir hüsrandır.
Emperyalist batı dünyasında “Demokrasi” ise ; Şeytani planların adıdır!
Sömürmek, hükmetmek, işbirlikçi yönetimleri iş başına getirmek için bir maniveladır.
Bu manivela “mezepotamya’da/Ortadoğu’da”
Ülkeleri yerle yeksan etmek için kullanılmış olduğunu , hem işbirlikçi yönetimler oluşturdukları hemde elde avuçta olanlardan mâdâ ülkelerin gelecekteki kazanımlarına da ipotek koymuş olduklarını hep birlikte gördük ve yaşadık.
Cumhuriyet; Halkın yönetimde söz sahibi olması kendisini yönetmesi/yönetecek olanları seçmesidir.
İşin püf noktası ise; halkın seçilecekleri kendisinin belirleyememesidir. Ve belirlenenlerin arasından seçmek sonuca etki eden ise ancak halkın kazandığı idrak feraset ve birikimi ile yansımasıdır.
Ez cümle; Siyaseti kendi mecraından çıkarmayınız, dar sokağa girdirmeyiniz! dar sokağın sonu “ÇIKMAZ SOKAK”‘tır!
Parti Sözcüleri haddi aşan ifadelerde bulunmamalı bunun olmaması için demokrasiyi hazmetmeliler. Politik tartışma yapan parti sözcüleri ve konuşmacıların TV lerde ve çeşitli platformlarda yapıtığı yüksek volümlü konuşmalar evlerimizin içinde yapılmaktadır.
Milleti germeden, ötekileştirmeden, milleti üzmeden hatta kendinizi de gereksiz yere üzmeden anlatmak istediğinizi anlatın.
Milletimizin idrakine güveniniz.
Seçim dışı yol arayışında olanlar, kökü dışarda “sahibinin” sesi olan vatan millet hainleri , Yassı Ada hatırlatmasın da bulunan “Kubur Fareleri” dışında kalan seksen milyonu kucaklamak, kucakladığını hissettirmek aziz milletin birlik ve beraberliğine kasdedenleri şaşkına çevirecek,
Tek Devlet Tek Millet Tek Bayrak Tek Vatan
Olduğumuzun cümle aleme iftiharla ilanı olacaktır.
Emin olunuz bizim milletimizin İRFANI
İDRAKİ ve Siyasal tecrübesi ile şimdiye kadar verdiği kararlarda isabet kaydetmiştir. Verdiği kararlar zaman zaman hoşumuza gitmesede.
Rahat olunuz bu millet vefalıdır.
Yanlışları gördüğü gibi İyilikleri, kendisine yapılan hizmetleri asla unutmaz ve adil davranır.
Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Ârif ânı seyreyler
Mevlâ görelim n’eyler
N’eylerse güzel eyler.
(İbrahim Hakkı)
Vesselam.