Evlere şenlik ana muhalefet!
Şu işe bakın Biden Türkiye'de muhalefeti desteklemeli ve Erdoğan'ı indirmeliyiz diyor. Biden'ın davetine cevap CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz'den geliyor ve "Biden'dan beklentimiz Türk Demokrasi vurgusu" ayrıca da; "S400'lerin aktif hale getirilmemesi seçeneğinin gündeme geleceğini", "KKTC'de kapalı kent Maraş'ın kısmi şekilde açılmasını desteklemediklerini" söyleyebiliyor! Bununla da ABD ye aklınca işbirliği öneriyor, istediklerinizi bizimle yapabilirsiniz demeye getiriyor.
Başka bir CHP’li vekil Ali Mahir Başarır da "ordu satılmış" diyebiliyor.
Sonra bu iftiranın üzerini örtmek için Ordu Atatürk’ün ordusu de. Ayrıca kalk cumhurbaşkanını cehaletle suçla. Ben soruyorum, bu ülkede Atatürk'e hakaret suç da neden istismar suç değil! Emin olunuz eğer Atatürk'ü korumak istiyorsanız önce Atatürk istismarcılarından koruyun koruyabilirseniz.
Bir de;
Kılıçdaroğlu öğretmenler için, hakimler için, sanatçılar için akıl almaz ifadeler kullanabiliyor!
AB ülkelerinin özellikle de Yunanistan ve Fransa'nın Akdeniz'deki emellerini desteklemesi, Türkiye'ye ayar vermeye kalktığında ise CHP’nin milli tutum sergilemek yerine konuyu iktidar meselesi olarak görmesi olacak şey değil, bu işleri orada kim belirliyorsa akıl tutulması yaşıyorlar. İşte Türkiye'de ana muhalefetin içler acısı durumu. CHP aynı CHP diyebilirsiniz.
Şu CHP’nin içinden bir babayiğit çıkıp önce üzerlerine örttükleri ve arkasına saklandıkları Atatürk zırhını kaldırıp, "hodri meydan ana muhalefet partisi olarak bizim de sözümüz var bakmayın şimdiye kadar hamasetten öte gitmeyen söylemlerimizle milleti ikna edeceğimizi düşünmüş olabileceğimize.." diyebilecek mi? "Yanılmışız milletin önüne milli değerler ile milli çözümleri biz de önerebiliriz" deyip, başta desteklerini almak için ABD ve Batı merkezlerine işbirliği önerisi sunmadan, "ülkenin kalkınmasına birlik ve beraberliğine dair projelerimiz var buyrun projelerimizi inceleyin" diyecek birisi çıkmayacak mı?..
Ayrıca "biz covid-19 sürecinde İstanbul'da ulaşımı elimize yüzümüze bulaştırdık insanları balık istifi taşıdık. Seçimler sırasında İstanbul'da seçmeni 'kandırdık' Eyüp camisinde yasin okuduk sonra bedava süt, bedava ekmek, dar gelirli ailelere katkı payı vereceğiz" dedik ve "bunun İstanbul bütçesinde yüzde bir buçuk olduğunu" söyledik ama sonra çıkıp "arkadaşlar tanıtım propagandası için yapmışlar dedik" deyip, vatandaşlar; "her şeyiniz yalan bir gerçeğiniz var oda herşeyinizin yalan olduğu gerçeği" dedirtmeden, ayrıca "binlerce Belediye çalışanını ya işten çıkardık yada sözleşmesi bitenleri fırsat bilip sözleşmelerini yenilemedik! Oysa hiçbir çalışanın işine son verilmeyecek diye Genel Başkan bile söz vermişti" deyip özür dileyecek bir kahraman çıkmaz mı?
Çıkar mı çıkmaz mı derken, şimdilerde CHP’de muhalefet ve parti hazırlığında olan Muharrem İnce ise; CHP İstanbul İl Başkanının "Mustafa Kemal derim Atatürk demem" sözüne çok içerlemiş bir TV mülakatında, bu sözle ilgili olarak "tüylerim diken diken oluyor" açıklaması yapıyor! İl başkanı şahsın önceki açıklamaları sanki masummuş gibi CHP 'nin tek sorunu kaldı oda Mustafa Kemal'e "Atatürk" dememek!
Merak ediyorum DHKP-C, PKK muhipleri dışında CHP’ye ömür vermiş CHP’liler neredeler?
Bir başka muhalefet başkanı Babacan ise; her fırsatta borç bulabileceğini söylüyor. Bakanlığı sırasında ABD Irak'a saldırdığında "incirlik üssünü ABD’ye açtık bir haftaya kalmaz para gelir" demişti. Şimdi ne taviz vererek borç bulmayı düşünüyor acaba! Borç alan emir alır.
Muhalefet, millete gitmek milletin desteğini almak yerine sanki birinci görev olarak ABD ve diğerlerine işbirlikçilik önerdiklerini mi anlamalıyız! Öyleyse yazık, çok yazık. Ülkeme yazık. Oysa muhalefet iktidar kadar önemlidir. İktidarı denetler ve hizmet için koşturur. Projeler üretir ABD'ye selam çakmaz mesaj vermez. Ne kadar acı!..
Bir başka husus da;
S.P.’nin ABD ve AB ülkelerine işbirliği önerenlerin ittifakı içinde mi yer alacağı yoksa yoluna kendisi olarak mı devam edeceğidir.
SP geçmişteki tercihi dolayısı ile muhalefetten övgüler aldı ve Türkiye'deki kamplaşmayı belki! biraz kırmış olma ihtimali var ancak kesin bir şey de var ki, SP’nin bu tercihi başta kendisine gönül verenler olmak üzere vatandaşta büyük sukutü hayal meydana getirmiştir. SP’yi övenler kendi yoluna giderken SP kendi ile başbaşa kalmış oldu.
Umarım SP yöneticileri bu durumun muhasebesini yapıyor olmalılar. En azından bizim umudumuz bu yönde. Ayrıca SP bir birliktelik arıyorsa, öncelikle taze ayrılık olan YRP’den başlayıp birlikteliği sağlamaya çalışmalı, tabi mümkünse birlik arayışını milli değerleri önceleyen toplumun bütün kesimlerinde aramalıdır. Birikim sahibi yetişmiş kadrolara hiç olmadığı kadar ihtiyaç olduğu ortadadır.
Hep söyledik ve yazdık, Türkiye mazlum milletlerin umudu ve hamisi olma sorumluluğunda olan bir ülkedir. Muhalefet partileri yönetime aday olduklarına, daha iyi yöneteceklerine milleti ikna etmeden yol almaları mümkün değildir.
Muhalefet partileri ülkeyi yöneten iktidara sadece tenkitleri ile değil işin doğrusunun nasıl yapılması ve ne olduğunu ortaya koyacakları projeleri ile teklifleri ile öne çıkmalı. Aksi halde "felaket tellalığı yapmanın" ve "ülke dışından güç devşirme" gayretlerinin, "bir takım mihraklara işbirlikçilik" önermelerinin ne kendilerine ne de ülkeye bir faydası olmayacaktır.
İktidar kadar muhalefet de bilmelidir ki Türkiye eski Türkiye değil millet olan biteni görmektedir. Hele hele vatandaşı aldatabileceğini yanıltabileceğini düşünmek de beyhude düşüncedir.
Ülke yönetiminden iktidar kadar olmasa da muhalefette bir başka yönü ile sorumludur. Bu bilinçle hareket etmek gerekmektedir.
Velhasıl iktidar muhalefetin zaafiyetinden, ne de muhalefet iktidarın zaafiyetinden medet ummamalı, günü kurtarmanın ötesine geçmeliler.
Vesselam..