Mutluluğun sırrı nedir derken buna tüm canlılar çerçevesinden bakmak gerekir. Çünkü her canlının mutlu olma nedeni farklı olsa da ortak birçok yanları vardır. İnsan yönünden bakınca belki insana özel duyguların varlık ve yoğunluğu biraz daha ağır basacaktır.
Örneğin bir hayvanı barınacak bir yer, yiyecek, ilgi, sevgi ve bunların devamlılığı mutlu ettiği gibi; diğer tüm canlıları da benzer şeyler mutlu edebilir.. Ancak insanları tabii ki daha da çok şeyler mutlu eder ve bunun sınırı da yok gibi.. Sağlıklı olmak, güzellik, sosyal ve mesleki kariyer, bol para, gönüllerince geniş ev, son model araba, seyahatler gibi gibi..
Ankara’nın civar köylerine, gezmek ve biraz da organik gıda maddeleri almak üzere gitmiştik o gün.. Kardeşlerimle birlikte deniz tatili öncesi veya sonrası yaptığımız bu günübirlik geziler çok da zevkli oluyor . Doğayı, yeşili, oksijeni bol havayı teneffüs etmek bambaşka güzel. Şehrin otomobil ve insan trafiğinden uzak geçen saatleri de muhteşem .
Sıklıkla da gidiyoruz ve bazen de aynı yere 3 - 4 kez dahi gittiğimiz oluyor.
Dolayısıyla oradaki köy sakinleri bir sonraki gittiğimizde bizleri hatırlıyorlar.
Tereyağ, yoğurt, tarhana, erişte, yumurta.. Daha sayayım mı ? Bunları elde etmek değil; ilk elden yani köylümüzden, tereddütsüz duygularla almak güzel.. O "güven duygusu" tek başına yeterli desem yeridir..
Köylerimiz genel yerleşiminde hep birbirlerine benziyorlar.. Girişte genellikle köy meydanı ve meydanda salaş bir kahvehane, yine eski bir bakkal dükkanı karşılıyor gelenleri..
İnsanların buluşma yeri kahvehanenin önü olmuş sanki.. Kasketli ve belli yaş üstü amcalar kimsiniz, nesiniz, nereyi arıyorsunuz diyen gözlerle önce “hoş geldiniz” diyorlar.. Güleryüz ve samimiyet gösteriyorlar.. Evlerine, ailelerinin içerisine davet ediyorlar, eşleri, kızları, torunlarıyla tanıştırıyorlar. Hatta ikinci, üçüncü kez gittiğinizde de yakın akrabalarından biriymişiz gibi davranıyorlar.
Sevgi, güven ve samimiyet dolu bu davranışları karşısında mutluluk duyup sevinmemek elde değil.. Güzel Anadolu’muzun bu sıcak misafirperlik hasletleri de bildiğiniz gibi ayrı br zenginlik.. Bunların da ötesinde, yemyeşil bahçelerde dalından meyve, toprağından sebze toplamak ayrı bir güzellik ve mutluluk verici..
Oradaki insanlar da ürünlerinin doğrudan tüketiciye gittiğini, hakettiği parayı ettiğini gördükçe ayrı bir mutlu oluyorlar. Hem de müşterinin kendilerini yormadan, dalından bizzat toplaması onları memnun ederken; bizleri de ürünleri toplamanın zevki mutlu ediyor.
İnsanoğlu istesin yeter ki..
Şu güzelim dünyada öyle çok şeyler var ki huzur bulacak, mutlu olunacak.. Say say bitmezler..
Mutluluk bazılarına göre çok kolay olsa da; bazı insanlar da hiçbir şeyden kolay kolay mutlu olmuyorlar.
Kimi muhteşem bir kraliçe tacıyla mutlu oluyor, ya da olamıyor; kimileri de yürekten gelen masumane bir çift güzel sözle göklerde uçuyor.. Bazen deniz kenarında dalgaları seyrederek, bazen dalından bir meyveyi kopararak, kimi zaman da sessiz ve uçsuz bucaksız yeşil doğayı seyrederek de mutlu olabiliyor insan.. Yeter ki önce kendi gönlünü hoş tutmayı; çevresiyle ve doğayla barışık olmayı, paylaşmayı bilebilsin.. Mutluluğun sırrı işte bu ince çizgide olsa gerek..
Mutluluklarımızı sevdiklerimiz ve sevenlerimizle paylaşarak çoğaltmamız dileğiyle..
Sevgiyle kalın, mutlu kalın .