Cumhuriyetimiz yüz yaşına merdiven dayamışken, Atatürk bugün hayatta olsaydı CHP li olurmuydu? Zaman zaman gündeme gelen ve tartışılan bir konu.
"Ateş olmayan yerde duman tütmez" sözümüz, iddiaları değerlendirmemiz gerektiğini düşündürdü. Çünkü CHP'nin çok önemli dayanağı "Atataürk'ün kurduğu parti" olmasıdır. Evet ama bugünkü CHP Atatürk'ün kurduğu gibi midir? Yoksa!.. kamuoyunda iddia edildiği gibi midir? Veya CHP ye haksızlık mı yapılmaktadır?
Esasen bu soruyu CHP yöneticileri, CHP'ye emek vermiş olanlar kendilerine sormalı ve cevap aramalılar. Merhum Erbakan'ın sözünü yazıyorum ve hatırlatıyorum ki Erbakan; "Ay'a göndereceğiniz bir füzeyi BİR MİLİM AÇI sapmasıyla fılatırsanız füze AY'a değil MERİH'e düşer" derdi.
İlkelerden sapma zaman içinde kanıksanır ve sapma farkedilmez olur. CHP'de durum nedir?
Merhum Ecevit CHP'nden ayrılarak kendi partisini DSP'yi kurdu. Ecevit, Başbakanlık yaptığı partisini neden bıraktı?
Merhum Özal'ın da vefatından önce Parti kuracağı söylentileri çıkmamış mıydı. Kurucusu olduğu ANAP yerine tekrar parti kurmaya ömrü vefa etmedi.
Bu durum Türk siyaset tarihinde yaşadığımız, gördüğümüz durumdur.
Atatürk'ün kurduğu bu partinin bugün kimi söylemleri ve eylemleriyle, durduğu noktayı Atatürk kabul eder miydi! yoksa Ecevit gibi o da kendi partisini kurar mıydı?
Bunu anlayabilmek için öncelikle şu sorulara cevap aramalıyız
-CHP'nin HDP'yi millet ittifakı içine örtülü olarak bulundurduğu, HDP yetkililerince ise açıktan desteklerini deklare etmeleri ve İstanbul Belediye seçimlerinde çok açık birliktelikleri kamuoyunca da bilinmektedir.
Bunun karşılığı olarak şu sıralar HDP'lileri İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadrolarına canhıraş bir şekilde yerleştirmeleri yolundaki ciddi bulduğumuz iddialardır. HDP açık yada örtülü olarak, CHP'nin öncülüğündeki 'millet ittifakı'nın içinde PKK yandaşları ile biraya gelmeleri ve iddia ettikleri Atatürkçülük arasında bir bağ var mıdır? Olabilir mi?!..
-Türkiye'nin Suriye, Irak, Libya, daha doğrusu dış politikada varlık mücadesi verdiği şu günlerde, hükümetin politikalarına öneriler vermek yerine eleştirmesi, "Libya'da ne işimiz" var gibi yaklaşımları dolayısı ile CHP'nin durduğu yerin Atatürk'ün dış politika anlayışı ile örtüştüğü söylenebilir mi!
-Atatürk başta Musul ve Kerkük olmak üzere bazı yerleri tekrar sınırlarımız içine almayı hedeflemedi mi?
Atatürk; "Musul için gereği yapılacak" 28 Ocak 1920’de kabul edildikten sonra tüm dünyaya ilan edilen Misak-ı Milli kararlarına göre, Musul vilayeti Türk yurdunun sınırları içerisinde yer aldı. Mustafa Kemal meclis kürsüsünden, Misak-ı Milli hudutları içerisinde bulunan Musul vilayeti için "gerekenin yapılacağını" söylediği unutulmamalıdır.
"Yurtta sulh cihanda sulh" prensibini konjonktürel olarak mı değerlendirmeliyiz? veya gerçek sahibinin Türkiye olduğu yerlerin tekrar sınırlarımız içine alınmasının, yurtta sulh cihanda sulh prensibine aykırı olmadığı ve Atatürk'ün nihayi hedef olarak gösterdiği bilinmiyor mu?
CHP bu konuda ne düşünüyor?
-Atatürk'ün Kızılelma ve Turan hedefinin olmadığını söylemek mümkün müdür?
Atatürkün; "İstanbul’da çıkan bir gazeteyi Kaşgar’da yaşayan Türk dahi anlayacak’’ sözünün anlamı nedir!..
Mustafa Kemal böyle hedefi ve hayali olmasa Atatürk soy ismini alır mıydı? Adı üstünde; "Atatürk"
CHP 'nin böyle bir hedefi var mıdır?
-Atatürkün 1938 de vefatına kadar Türkiye'nin o günkü şartlarında bağımsız borç esaretine girmeden ülkenin kendi imkanları ile sanayileşme, fabrikalaşma, kalkınma hamlelerini ve ufkunu bugün "CHP'nin kurucusu Atatürk" diyenlerde görmek mümkün müdür?
-Kripto unsurların sığındığı "Atatürkçülük" iddiaları karşısında CHP neden sessizdir?
- Kendilerince uydurulmuş Atatürk anlayışı ile dini değerlere saldırmada, manivela olarak kullanmaktan imtina etmeyen aymazlıkla Atatürk'e yapılan bu haksızlıklar karşısında CHP'nin tavrı nedir? Oysa Atatürk'ün meclisin açılışı için bütün Anadolu'ya gönderdiği mektubu bilmiyor olabilirler mi? Yada bu tiplerin Atatürk'ü hangi Atatürk'tür!
-Söyleyecek sözü olmayanların Atatürk'ün arkasına sığınarak sözümona aydın pozlarına girenlerin "Atatürk"ü emellerine kullanma aymazlık ile yaptıkları haksızlığa CHP ne demektedir? Neden sessizdir?
-Her önüne gelenin Atatürkcülük zırhına girmesini Atatürk onaylar mıydı?
-Atatürk Hilafeti kaldırmamış olduğuna göre, bilakis "meclisin uhdesinde mündemiçtir" kararı ile uygun zamanı kollayıp Hilafeti tekrar getirecek miydi?
Hazırlayıp sunduğum "Vizyon" Programımda anayasa hocası Prof. Dr. Ferman Demirkol "Atatürk Halifedir" iddiasında bulundu ve uzun uzun gerekçeler ileri sürdü. (bakınız Vizyon programı)
Atatürk isteseydi / karşı olsaydı hilafeti kaldıramaz mıydı? Neden kaldırmadı? CHP bu konuda ne demektedir.
-Milletin değerlerini hiçe sayanların Atatürk istismarcılığı nereye kadar?
Üzülerek ifade ediyorumki; Tıpkı peygamberimizin terliğinin fotoğrafını satanların din istismarı yaptıkları gibi Mustafa Kemal Atatürk'ü de istismar edenler, emellerine kullananların cirit attığı bir ortamdan geçiyoruz.
Soru şu;
Atatürk bugün yaşasaydı CHP'li mi olurdu yoksa merhum Erbakan'ın iddia ettiği gibi "Atatürk bugün yaşasaydı Milli Görüş cü" mü olurdu?
Bu son sorunun cevabını CHP milletvekilleri Abdullatif Şener ve Mehmet Bekaroğlu verebilir, tabi konuşmalarına bir mani yoksa (!)..
Atatürk istismarı son sürat yapılmakta olduğunu görmek için başka hangi delillere ihtiyaç vardır. Her alanda görülen istismarcıların, istismarlarından çektiğinin bir benzerini Atatürk, Atatürkçülük adına Atatürk istismarcılarından çekmektedir.
Diyebilirizmiyiz!
Peki bu duruma göre Atatürk CHP'li midir?
Kanaat ve karar sizin!
CHP bu konuyu 'hamaset' ile geçiştiremez, geçiştirmemeli; kamuoyunda derinleşen bu konuya net ve ikna edici bir şekilde cevap vermelidir.
Atatürk yaşasaydı CHP'nin başında olsaydı HDP ile gizli veya aşikar ittifak yapar mıydı?
Buyrun verin cevabı!
Milletin hamasete karnı tok!
Ana muhalefet partisi için 'bana ne' ve 'nemelazım' diyemeyiz!
Sizlerin de "CHP kamuoyundaki kaygıları sadece sözlü değil fiili olarak gidermeli" diye aklınızdan geçmiyor mu?
Vesselam..