Bugün depremin 4. gününe giriyoruz.
Ve dünya basınından taze bir haber;
“George HW Bush Uçak Gemisi Türkiye’ye gidiyor”
Yani, “dünyanın en büyük ve en güçlü savaş gemisi” deprem bölgesine destek için büyük bir olasılıkla İskenderun limanına demir atacak.
Bakın haberin devamında neler var;
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, ABD’nin, 10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde arama kurtarma ve insani yardım çalışmalarına destek için “USS George HW Bush” uçak gemisinin Türkiye’ye gönderildiğini açıkladı.
Haberin içeriğine göre, depremlerde hayatını kaybedenler için taziyelerini ileten Patrich Ryder, ‘Lloyd Austin’in Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile telefonda görüştüğünü ve Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre destek vermeye devam edeceklerine söz verdiğini’ söyledi.
Milli Savunma Bakanı'nın bir taziye görüşmesi esnasında başka bir dost ülkeden destek beklediğini anlıyoruz. Ben iyi niyetle bakıp talebi böyle görüyorum ve bu da son derecede normal bir yaklaşım. Fakat bizim Amerikalı dostlarımız da bu fırsatı kaçırmamışlar gibi bir görüntü de var.
Şimdi sizlere bu gemiden biraz bahsedeyim ki tereddütlerimi daha iyi anlatabilmiş olayım;
Öncelikle dediğim gibi bu gemi “dünyanın en büyük ve güçlü savaş gemisi” hatta en maharetli “ağır savaş gemisi”..
6 Yıl süren üretimi 2009 yılında tamamlanmış ve o zamanki değeriyle 6.2 milyar $ harcanarak yapılmış. Bekleme yeri ve yuvası Virginia’daki Norfolk Limanı. 333 metre uzunluğunda, 100.000 tonun üzerinde yer değiştirerek hareket kabiliyetine sahip ve CVN-77 diye anılan bu gemi iki nükleer reaktörle çalışabilmekte; Bu da yakıt ikmali almadan 20 yıldan fazla çalışabilmesi yeteneğini göstermekte.. Ağır savaş gemisi niteliğiyle dünyada emsali yok.
Şimdi bu ağır savaş gemisi “depremde yardım” gerekçesiyle Türk karasularına elini kolunu sallayarak girecek, hatta deprem bölgesine en yakın görülen (muhtemelen) İskenderun Limanına yerleşecek.. Öyle mi? Tereddütüm var ki, kovsan gitmez bir daha..
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Amerikalılardan depreme yardım için böyle bir savaş gemisinin koynumuza kadar sokulmasını talep ettiğini zannetmiyorum.
Peki nedir bu sıra dışı savaş gemisi konuşlandırması öyleyse? Kazma kürek hafriyat mı alacak? Bir hastane görevi mi yapacak? Böyle ise, bizim Deniz Kuvvetlemizin ve özel sektörün elinde, bu görevi ikmal edecek çok sayıda milli gemilerimiz var zaten..
Bu arada 68 kuşağı gençliğin İstanbul’daki Amerikan gemisine karşı “Yankee Go Home” sloganıyla karşı duruşu da aklıma gelmedi değil.. Ancak günler ne o günler, şartlar da ne o şartlar. Bildiğim bir şey var ki bu Milletin gönlünden “Milli Duruş” duygusunu ve bedeninden “Vatan Savunma” direncini kaldırmaya hiçbir milletin gücü yetmez.
Sağ olsun Amerikalı dostlarımız (!), şu zor günlerimizde destek veren tüm devletlere de zaten müteşekkiriz. Bunlara da eyvallah.
Ancak, "depremin üzerinden günler geçmiş ve neredeyse genel hafriyat kaldırma aşamasına gelinmiş" bu süreçte, maddi-manevi desteğin böyle bir savaş gemisiyle ne ilgisi olabilir ki?
Ne savaştayız, ne de kimseyle bir ciddi çekişmemiz var. Ülke olarak, devlet olarak da Rus-Ukrayna savaşında dahi tarafsız kalmayı başarmış, hatta savaşa son verdirmek için elimizden geleni de yapmaya çalışıyoruz.
Başımıza bir deprem belası var ve herhalde nezaketen destek istemişiz, hepsi o kadar..
Ve sonuç;
Dünyanın en büyük ve en güçlü ağır savaş gemisi Türk limanına yerleşecek.. Öyle mi?
Öyleyse, ben de içimden gelen bir sese engel olamıyorum;
NE ŞAM'IN ŞEKERİ NE ARABIN YÜZÜ...
..........
Depremde Şehit olan tüm vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Millet olarak içimiz yanıyor ve sağcısı, solcusu, ülkücüsü, devrimcisi, dindarı, deisti falan aklımıza bile getirmeden, tek bir vücut halinde elimizden geleni yapıyoruz. Bu yaralar sarılacak, bu elim günler de geçecektir elbet.. Allah, bu mazlum Milletin ve Devletin yar ve yardımcısı olsun..