Depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay'ın Antakya ilçesinde yüzlerce bina yerle bir oldu. İlçede hasar almayan bazı binalar da var. Ergüvenoğlu ailesinin yaptığı 3 kamu binası ve 12 apartman da onlar arasında. Babasının bir sözünün kendisine rehber olduğunu ifade eden inşaat mühendisi Mustafa Ergüvenoğlu, "Kullandığımız demirleri bile kendim tek tek saydım. Betonlarım bozuksa o betonu gönderdim" dedi.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem yüzlerce binanın yıkılmasına neden oldu. Ağır hasar gören bazı yapılar ise Defne merkezli 6.4 büyüklüğündeki son depremde yerle bir oldu.
Yüzlerce binanın yerle bir olduğu Antakya'da 12 apartman ve 3 kamu binası inşa eden Mustafa Ergüvenoğlu'nun yapıları ise sapa sağlam ayakta kaldı. İnşaat mühendisi Mustafa Ergüvenoğlu, ''Kullandığımız demirleri bile kendim tek tek saydım. Betonlarım bozuksa o betonu gönderdim. Sonuçta ben bunu parayla satın alıyordum'' dedi.
Açıklamasının devamında "Bilime inanan babam en büyük rehberimdi'' diyen Ergüvenoğlu, "Yaptığımız tüm inşaatların başında eksik bir şey olmasın diye bekledik. Belki çok klasik olacak ama babam hep bize 'Okumak zorunda değilsiniz, bir belediyenin temizlik işçisi de olabilirsiniz ancak bir sokağı temizlediğinizde tek bir çöp bırakmayacak şekilde yapın' derdi. Yaptırdığımız her binanın başında kendim durmaya özen gösterdim. Eğer ben yoksam bile mutlaka bir teknik personelim başlarında bulundu. Bundan dolayı, ilk başta beni tanımayan ustalarım ve taşeronlarım bana 'Biz dışardan sizin için uyuz bir insan olduğunuzu duyduk' diyorlardı. Bunun yanı sıra üniversite hocalarımızdan da çok şey öğrendim. Can kaybının olmamasında hepsinin payı var" ifadelerini kullandı.
Bir insanın ölümüne sebep olmanın vicdanen çok ağır bir yük olduğuna dikkat çeken Ergüvenoğlu haberler.com'da yer alan habere göre, "Hapis denen şeyden korkmam, yatılır çıkılır. Ancak birinin ölümüne sebep olmak işte buna vicdanen dayanmazdım. Yaptığımız binaların hiçbirinde tek bir can kaybının olmaması bizim için tek teselli. Bu binalarda oturup bize ulaşanlar arayıp dua ediyor. Biyoloji öğretmenim de yaptığımız apartmanlardan birinde otuyordu ve onun da arayıp teşekkür etmesi beni çok duygulandırdı. Antakya'da çok insanımızı kaybettik, aralarında yakınlarım da var. Çok üzgünüz ve mutlu olduğumuz, vicdanımızın rahat olduğu nokta ise yaptığımız binaların yıkılmaması" şeklinde konuştu.