ENVER ÖZBİLEN yazdı: "Sosyal Hizmet ve İnsan.."

Arı kovanı gibi bugünkü insanoğlunun beyni ve durmadan ürettikleri.. Arının 40 günlük kısa ömründe yaptığı muhteşem gıdanın binde birini belki üretemeyenler de var, yüz yıla yakın ömürleri de olsa... Hangisi değerli?

ARI mı, yan gelip yatan bir kısım insanoğlu mu?

Arpa boyu kadar kısa ömürlerinde az zamanda çok işler başaranlar da vardır. Türkiye’nin kurucusu büyük Önder Atatürk gibi..

Geçelim mi size anlatacağım öyküye.

“Telefonun çalıyor, açmıyorsun. Bu nedenle hayatta olduğunu, henüz tahta dört kolluya konulmadığını sanıyorum. Bak nezaketimden ‘kuyruğu titrettin’ de demiyorum.. Aman ister köprü altı, ister dağ keçisi yolun olsun önemli değil. Kimseye hatta en yakın ben dostuna dahi cevap vermesen de olur. İstediğin ve beğendiğin yaşam çizgisi seni mutlu ediyorsa, bize nane yemek düşer..” Deyip telefonu kapattı..

Beş yıl önce söyledi bu sözlerini, beyni kadar alkolden bedeni uyuşuk borçlu arkadaşına..

On yıl önce evlenirken kendisinden mobilya alan bu mahalle arkadaşına..

Sokaklarda simit satmayı, pazarın bir köşesinde kar- yağmur- dolu da yağsa, fırtına da olsa limon-çorap satmayı dahi beceremeyen arkadaşına..

Komşuların desteğiyle girdiği üç işi de bırakan çocukluk arkadaşına..

Gecekondu evinde kendini her gece bekleyen bir eşi iki güzel yavrusu olmasına rağmen..

Dili söylemese, eli yazmasa da, el emeği göz nuru örgü, temizlik işleriyle gecekondusunu bu çilekeş eşi dik tutuyordu.

“Ayağına diken batmasın, gönlüne ufunet çökmesin, özverili yiğit kadın” dedi mobilyacı..

“Aman aman nazar değmesin, alkolü giderek azaltan arkadaşım. Siz sağ olun, var olun yeter..” Diye diye de duasını etti.

“Kolay zor demeden tüm engelleri aşan, sırılsıklam ter içinde, diz bağını çökerten ağır işlerde çalışanları örnek alamayacak kadar boş beyinli değilsin. Aaah şu azgın alkolün tutkunu olmasan…” Diye de mırıldandı.

“Oysa ‘Türk öğün çalış güven’ sözünü vasiyet etmemiş miydi büyük Önder gençlerimize ve hepimize.. Bitirdiğimiz ilkokulun ATATÜRK büstü altındaki defalarca okuduğumuz bu soylu vasiyeti.. Her Türk disiplinli ve çalışkan bir Cumhuriyet çocuğu nasıl olamaz?.. Baksanıza Almanya’ya; güneş enerjisi sistemleri elektrik fiyatlarını neredeyse bedava noktasına çekti.. Bizim kadar güneşli günleri çok olmasa da..” eklemesini de yaptı.

“İstediğim gibi yaşarım, okutmamışlar beni, şişe benim kaderim..” dediği gün tepem atmış, okumuş bir dostumun uyarısıyla.. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne yaptığım başvurunun üzerinden de beş yıl geçmişti.. Uzmanların desteği devletin gücüyle toparlanmaya başladı aile..

“Bana olan borcunu da sildim zaten yıllar önce.. Hele tam bir iyileş arkadaşım, sağlam da bir iş tut, mutluluğunda geber öl!..” Diyesim gelecek sana..

“Arılar, böcekler ve sinekler daha saygındır” diyemeyecekler artık sana...

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....

Anahtar Kelimeler:
Enver Özbilen
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.