Günümüzde “kronik veya genetik denilen çeşitli hastalıklar ve obezite oranının artmasının en büyük nedenlerinden biri de” mikro gıdalar açısından içi boş, kalori değeri yüksek yiyeceklerle besleniyor olmamızdır. Günlük beslenmenizde, besin değeri açısından yetersiz ya da tamamen boş gıdalar yiyor olabilirsiniz, ancak “kalorisi olmayan bir gıda maddesi” yemeniz mümkün değildir.
Bir “insanın günlük kalori ihtiyacı,” cinsiyetine, yaşına, boyuna, kilosuna ve yaşam tarzına göre değişiklik göstermekle birlikte, kabaca 2000 kalori civarındadır. Eğer (neredeyse) sıfır besin değeri olan kızarmış patates ile birlikte, bir adet duble hamburger (1180 kalori), iki bardak gazlı içecek (640 kalori) ve bir gofret (280 kalori) tüketirseniz “günlük ihtiyacınız olan” toplam 2100 kaloriyi alırsınız.
Ancak vücudunuzun kullanabileceği birazcık protein, karbonhidrat ve yağ dışında “asıl ihtiyacı olan mineraller, vitaminler, enzimler, yağ asitleri, lifler ve daha birçok mikro gıdayı” alamazsınız.
Eğer sürekli bu tarz (mikro gıda açısından) “içi boş, kalorisi yüksek” gıdalarla beslenirseniz, “hücreleriniz fonksiyonlarını yerine getirebilmek için vücudunuzda ki stokları kullanmak zorunda kalır.” Sınırlı miktarda olan stoklar tükendiğinde ise “malzeme eksikliğinden hücre yenilenmesi yavaşlar, bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalıklar başlar.”
Bu arada siz hala açsınızdır ve boş kalori yüklemeye devam edersiniz. “Boş kaloriler bizi daha fazla şişmanlatmaktan, ya da hastalığımızı artırmaktan başka” hiç bir işe yaramaz. “Her gün yaktığınızdan sadece 200 kalori fazla alsanız kilonuz yılda yaklaşık 10 kg artacak” demektir.
Bu nedenle “yiyeceklerde iyi kalori ile kötü kalori ayırımı” mutlaka dikkate alınmalıdır. “Vücuda zarar vermekten başka hiçbir işe yaramayan ve hiçbir besleyici değeri olmayan” rafine yiyecekler ya da gazlı yapay içeceklerden alınan “boş kalorilerle, doğal ve canlı ürünlerden alınacak kalorileri aynı kefeye koymak büyük bir yanlış olacaktır.”
Hiçbir besleyici değeri olmayan rafine yiyecek ve içeceklerden alacağımız boş kaloriler, bizi daha fazla şişmanlatmaktan ya da hastalığımızı artırmaktan başka hiç bir işe yaramazken, “miktarı abartılmadan yenecek doğal ürünler, kalorisi daha yüksek bile olsa hem sağlığımızı destekler hem de zayıflatabilir.”
Örneğin sağlığımız için zararlı birçok kimyasal toksik madde içeren 100 gram salam 518 kalori ile şişmanlatıcı bir besin maddesi iken, 100 gram çiğ badem 580 kalori olmasına rağmen, “hem besleyici hem de zayıflatıcı bir gıda maddesi olarak kabul edilir.”
İlk defa “120 Yıllık Diyetin Ötesinde” adlı kitabın yazarı “Dr. Roy Wolfurt” tarafından ortaya atılan “minimum kalori ile maksimum besin sağlayarak her hangi bir canlı türünün yaşam süresini uzatma teorisine” göre kalori sınırlamak kendimizi aç bırakmak anlamına gelmiyor.
Dr. Roy Wolfurd’un fareler, köpekler ve diğer memeli hayvanlar üzerinde gerçekleştirdiği çok uzun zamana yayılmış araştırmalar, “düşük kalorili ancak çok besleyici diyetler ile uzun yaşam arasındaki ilişkiyi ispatlamıştır.”
Bu teorinin esası, “kalorisi minimum ve besleyici özelliği maksimum” olan gıda maddeleriyle beslenerek, sindirim sisteminde “minimum toksik atık bırakarak, vücudumuzda maksimum enerji” elde etmektir. Bu durum aynı zamanda “bedenimizin besinleri sindirmek ve atıkları elimine etmek için en az enerji harcayıp, içsel temizlik ve bağışıklık fonksiyonları için daha fazla enerji ayırması” anlamına gelir.
Bu tarz bir diyet programı “optimum besin sağlarken, hücre kirliliğini ve asit üretimini minimum düzeylerde tutarak, hücrelerde yıpranmaya ve hastalıklara yol açan şartların oluşumunu engelleyerek, sağlıklı ve uzun yaşamak için gerekli olan elementler ve enerji arasındaki doğru dengeyi kurar.”
Geleneksel Çin hekimleri “kalori kısıtlamasının sağlık üzerindeki etkilerini” binlerce yıldır biliyorlardı. Geleneksel Çin mutfağı optimum besini sağlamak üzere mükemmel bir ölçüye sahiptir ve buradaki en önemli faktör yiyecek miktarındaki sınırlamadır. Yani “Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in tavsiye ettiği gibi tıka basa doymadan sofradan kalkmak esasıdır.”
Ancak kişinin “sağlıklı ve uzun bir ömür geçirebilmek için kalori kısıtlamasına giderken, mikro gıda açısından yeterli optimum beslenmeye de dikkat etmesi şarttır.” Çünkü basit, “mikro gıda açısından içi boş yiyeceklerden oluşturulan, düşük kalorili” moda bir diyet programı uygulamak ve bu besinleri “sindirilemez kombinasyonlarla tüketmek, vücudumuza sadece boş kalori vererek sağlığımızı bozar, ömrümüzü kısaltır.”
Sağlık bilincimizin çoğalmasına katkı sağlaması umuduyla, sağlıklı, mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle hayırlı Cuma’lar…