Bundan 8 yıl önce bir Abdurrahim Karakoç vardı. “Mihriban” desem hepiniz tanırsınız. Özellikle şiirleriyle, asil ve mütevazi duruşuyla milliyetçi-ülkücü camianın sesi, nefesi, yüreği olmuştu. Karakoç'u yakından tanıyan ülkücü Efendi Barutçu, köşe yazısında gönüldaşı için şöyle diyordu:
“Davası olmayanın sevdası olmaz, sevdası olmayanın öfkesi olmaz” diyen şairimizi herhangi bir ideolojik grubun dar kalıplarına sığdırmak haksızlık olur.
O, Türklüğün, İslam'ın, insanlığın, ülkücülüğün şairiydi.
O, mağdur insanların, mazlum milletlerin şairiydi. o, Anadolu’nun vicdanıydı.
O, Türk milletinin birliği, Türk vatanının bütünlüğü ve Türk devletinin bekası için bir ömür harcamıştı.
O, hayatı boyunca “iman ve aşkla yoğrulmuş, sevgilerle dolmuş ve doymuş bir Türklük. Turan ve Türkiye sevdalısıydı.
O, davamızın ve kavgamızın şiirleriyle mücadele azmimizi yüreklerimizde yaşatırken “Mihriban” şiiriyle de gönlü yaralı çilekeş neslin yarım kalan sevdalarını dile getiriyordu...
Türk şiir sanatının büyük ustası, üstat Abdurrahim Karakoç, 7 Haziran 2012 günü rahmetli oldu. Çok sevdiğim ve şiirlerinden etkilendiğim bu büyük ozanımızı vefatının 8. yıldönümünde yadetmek ve bu yazımla sizlere de hatırlatmak istiyorum.
Şiir yazdığım için şiire olan ilgim ve sevgim midir, yoksa şanslı mıyım bilemiyorum; Yozgat Lisesinde okurken Arif Nihat Asya ile Çorum-Alaca’da ve Bursa’da Yavuz Bülent Bakiler ile, Mersin’de Orhan Şaik Gökyay ile, Balıkesir ve Ankara’da Abdurrahim Karakoç ile tanışma ve şiir konusunda sohbet etme imkanım oldu. Bu şairlerimizden ve Necip Fazıl’ın şiirlerinden etkilendiğimi de söylemiş olayım.
Hararetli ve hareketli gençlik yıllarımın heyecanını ve coşkusunu Abdurrahim Karakoç’un şiirleriyle yaşadığım için çoğunu ezbere bilirdim.
Sizlerin, şairimizle ilgili internetten her türlü bilgiye ulaşacağınızı düşünerek birkaç şiirini hatırlatmak ve Türk Edebiyatının, Nihal Atsız’ın GERİ GELEN MEKTUP şiiri ile birlikte en güzel "aşk şiiri" olarak kabul edilen iki MİHRİBAN şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
..
VUR EMRİ
Bir haber dolaşır semada pul pul,
Kılıçlar bilensin akın var Çin’e
..
Emreder bir başbuğ, sade ve vakur,
Uçar elden ele bozkurtlu bayraklar,
Vur, Türklük aşkına, vur
..
HAKİM BEY
Gene tehir etme üç ay öteye,
Bu dava dedemden kaldı hâkim bey,
Otuz yıl da babam düştü peşine,
Siz sağ olun, o da öldü hâkim bey
..
DOKTOR BEY
Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç,
Keyf için gelmedik bura tohdur beğ.
Fukara harcından yaz da bir ilaç,
Olsun derdimize çare tohdur beğ.
..
HASAN’A MEKTUPLAR
(Mektup yazdım Hasan’a
Ha Hasan’a, ha sana...)
Çok oku, çok düşün, çok şeyler anla,
Aha bu mektubu alınca Hasan.
Manalar iplikten incedir amma,
Kelimeler biraz kalınca Hasan.
..
KARA HABER
Ellerin yurdunda çiçek açarken,
Bizim ile kar geliyor gardaşım.
Bu hududu kimler çizmiş gönlüme,
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.:
..
MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
*
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban
*
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
*
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
*
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
*
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
..
MİHRİBAN (Unutursun Mihriban'ım)
“Unutmak kolay mı? ” deme,
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun, kızın olsun hele
Unutursun Mihriban’ım.
*
Zaman erir kelep kelep..
Meyve dalında kalmaz hep.
Unutturur birçok sebep,
Unutursun Mihriban’ım.
*
Yıllar sinene yaslanır;
Hâtıraların paslanır.
Bu deli gönlün uslanır...
Unutursun Mihriban’ım.
*
Süt emerdin gündüz-gece
Unuttun ya, büyüyünce...
Ha işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban’ım.
*
Gün geçer, azalır sevgi;
Değişir her şeyin rengi
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihriban’ım.
*
Düzen böyle bu gemide;
Eskiler yiter yenide.
Beni değil, sen seni de
Unutursun Mihriban’ım.
..
Şairimiz, ozanımız Abdurrahim Karakoç üstadımızı vefatının 8. yıldönümünde rahmetle yadediyorum. Ruhu şad olsun. kabri nurla dolsun. Cennetin rahmeti, hikmeti, bereketi üzerine olsun inşallah. Allah ondan razı olsun.
Mekanı cennet olsun. Keşke Nazım'la arkadaşlığını ve diyaloğunu da yazsaydınız.