HAZRETİ PEYGAMBER (O’NA SELAM OLSUN)

VE KURTLAR

Hilmi Özden 1

Rasûlullah'ın (s.a.v.) Kurtla (Zi’b) Konuşması ve Kurdun Kendisini Dinlemesi:

Hamza b. Ebû Üseyd (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (sav.) ensardan bir zatın Bakî mezarlığındaki cenaze merasimine katılmıştı. Bir de baktık ki, yolda ön ayakları üzerine uzanmış bir kurt! Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) : “— Bu gelmiş, hakkını istiyor. Ona hakkını veriniz,” buyurdu. “— Ya Rasûlâllah! Sizce onun hakkı nedir?” diye sordular. Hz. Peygamber de: “— Her sene her sürüden bir koyun,” buyurdu. -— Çok dediler. Bu cevap üzerine Hz. Peygamber kurda, hakkını kendisinin almasını işaret etti. Kurt da çekip gitti.” 2.  Muttalib b. Abdullah b. Hantab anlatıyor: Medine'de ansızın Rasûlullah'ın (s.a.v.) karşısına bir kurt çıktı. Rasûlullah'ın (s.a.v.) önünde durdu. Hz. Peygamber : “— Bu, yırtıcı hayvanların size gelen elçisidir. Eğer ona yiyecek bir şey verirseniz başka bir şeyinize dokunmaz. Vermezseniz ondan kendinizi kollayın. Yakaladığı onun rızkıdır,” buyurdu. “— Ya Rasûlâllah! Ona bir şey vermeye gönlümüz razı olmuyor” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber kurda -üç parmağı ile-yakaladığını yemesi için işaret etti. “Kurt da uluyarak döndü, gitti.” 3 Cüheyne kabilesinden bir adam anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v.) namaz kılarken yüze yakın kurt gelip oturdular. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “— Bu kurtların elçileri yiyecek bir şeyler istemek için size geldiler. Verirseniz mallarınızdan emin olabilirsiniz,” buyurdu. Halk vermeyeceklerini belirtince Hz. Peygamber kurtları geri gönderdi ve onların istediklerini kendilerinin almalarına izin verdi. Onlar da uluyarak oradan ayrıldılar.” 4.

Kurdun Çobanla Konuşması ve Ona Hz. Peygamberden Bahsetmesi: Ebû Said El Hudri (r.a.) anlatıyor: Kurt bir koyuna saldırarak onu yakaladı. Çoban koşup koyunu kurdun elinden aldı. Bunun üzerine kurt kuyruğu üzerine oturarak: “— Allah'ın bana gönderdiği rızkımı elimden almaya Allah'dan korkmuyor musun?” dedi. Çoban: “— Hayret! Kurt insan gibi konuşuyor!” dedi. Kurt “- Ben sana bundan daha ilgincini haber vereyim mi? Muhammed (s.a.v.) Yesrip'de (Medine'de) gelip geçmiş olanlardan haber veriyor!” dedi. Çoban hemen sürüsünü önüne katarak Medine'ye vardı. Sürüyü bir kenara bıraktı. Sonra Rasûlullah'a (s.a.v.) gelerek durumu anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “— Toplantı var!” diye nida ettirdi. Sonra kendisi de dışarı çıkarak çobana: “— Olanları anlat!” buyurdu. Çoban olanları cemaata anlattı. Rasûlullah (s.a.v.) : “— Doğru söylemiş. Muhammed'i kuvvet ve iradesi ile yaşatan Allah'a yemin ederim ki, yırtıcı hayvanlar, kırbacın bir ucu ve ayakkabının kayışı insanlar gibi konuşmadıkça, oyluklar sahibine kendisinden sonra olacakları haber vermedikçe kıyamet kopmayacaktır” buyurdu. 5.

İbn-ü Vehb anlatıyor: Ebû Süfyan b. Harb ve Safvan b. Ümeyye bir kurdun bir geyiği kovaladığını gördüler. Geyik Kâ'be'ye sığındı. Bunun üzerine kurt geri döndü. Safvan'la Ebû Süfyan buna hayret ettiler. Onların hayretleri üzerine kurt dile gelerek: “— Muhammed b. Abdullah'ın sizi cennete davet edip sizin de onu cehenneme davet etmeniz bundan daha hayret verici değil mi?” dedi. Ebû Süfyan: “— Lât ve Uzza hakkı için sen bunları Mekke'de söyleseydin, orada kimse kalmaz, hepsi Medine'ye hicret ederlerdi.” dedi. 6.

H. Muzaffer Ozak’ın “Mûcizât-ül Enbiya Aleyhim-üs-Selât-ü vesselam” isimli esrinde “onbirinci mucize”de “”Kurt’dan bahis olunmaktadır. Tıh sahrasında bulunanlardan malûmatı tamme alamadığından, Musa aleyhisselâmın kalbi gayet müteessir ve mahzun idi. Nezdi âlilerine bir kurt gelerek onlardan haber ve havadis verdi ve ne halde bulunduklarını ihbar eyledi. Kezalik, Resulü Ekrem sallallahü aleyhi vesellem hazretleri dahi Benî Esed kabilesi cihetini teşriflerinde onlar Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi vesellem efendimiz hazretlerini takiple suikast sadedinde bulunduğunu huzuru risalet penâhiye bir kurt gelip ihbar eyledi. Maiyeti Cenabı risaletmeâbide bulunan bilcümle sahabei güzîn dahi gerek mezkûr kurt ve gerek kurdun anlattıklarını ayniyle müşahede etmiş ve işitmişlerdir. 7

Türk Kültüründe önemli bir yeri olan Kurt motifleri hayli çoktur. Türk tasavvuf anlayışlarından Bektaşilikte Kalender sıfatını taşıyan “Kızıl Kurt, Kara Kurt, Boz Kurt” Baba 8 gibi birçok kanaat önderi veli bulunmaktadır. Kurt’un hem millî hem de dinî unsurlarda yer alması Türk Milletinin karakter inşasında önemli rol oynamıştır. Günümüzde tüm canlıların sadece ses çıkarmadığı anlamlı konuşmalar yaptığı bilinmektedir. Kendi aralarında ve başka canlılarla iletişim kurmaktadırlar. Her geçen gün Kurt, köpek, kedi ve diğer canlıların dillerinin şu anki gizemleri çözülecek ve insanlarla davranışların ötesinde mesaj alıp vereceklerdir. Onların insanlardan daha fazla üstün işitme yetenekleri deprem başta olmak üzere doğal felaketler, zararlı (kötü niyetli) insanlar vb. haber vermeleri bu özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Hz. Peygamber’in kurtla konuşma olaylarına “ön yargıyla” “vuku bulmamış” gibi karşı çıkanlar çok yakın zamanda müspet ilimin başarılarına da karşı çıkabilecekler midir? Tabii ki hayır. Gelecek yıllar, son derece ilginç ve hayli büyük sürprizlere gebedir. Hepimiz hazır olalım. Bilim insanları buna şaşırmayacaktır. Çünkü onlar Atatürk’ün “Dünyada her şey için, maddiyat için, ma'neviyât için, hayât için, muvaffakiyet için en hakikî mürşid ilimdir, fendir. İlim ve fennin hâricinde mürşid aramak gaflettir, cehâlettir, dalâlettir 9”. Sözünün hakikatini anlamaya çalışmaktadır.

______________________________________________

Kaynaklar

Ahmet Yaşar Ocak, Kalenderiler (XIV-XVII. Yüzyıllar), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1992.

H. Muzaffer Ozak, Mûcizât-ül Enbiya Aleyhim-üs-Selât-ü vesselam, Salâh Bilici Kitapevi, İstanbul, 1965.

M. Yusuf Kândehlevi, Hadislerle Hz. Peygamber ve Eshabının yaşadığı Müslümanlık,( Mütercimler: Ahmet M. Büyükçınar, A. Ömer Tekin, Mustafa Yalçın) Kalem Yayınevi, Üçüncü Baskı, Cilt IV, İstanbul, 1979, s. 2000.

Sıtkı Aydınel’ Gazi Mustafa Kemalin Samsun Öğretmenleri İle Konuşması, (22. IX. 1924),Atatürk Yolu Dergisi 3, sy. 09 (Eylül 1992). 1992-Cilt: 3 Sayı: 09, 1-10.

______________________________________________

1 ESTÜDAM Müdürü

2 M. Yusuf Kândehlevi, Hadislerle Hz. Peygamber ve Eshabının yaşadığı Müslümanlık,( Mütercimler: Ahmet M. Büyükçınar, A. Ömer Tekin, Mustafa Yalçın) Kalem Yayınevi, Üçüncü Baskı, Cilt IV, İstanbul, 1979, s. 2000. ( Beybakî)

3 M. Yusuf Kândehlevi, a. g. e., s. 2000. ( Vakıdî)

4 M. Yusuf Kândehlevi, a. g. e., s. 2001. ( Ebû Nûaym, Hılye; Beyhakî; Bezzar; Bidâye 6/146)

5 M. Yusuf Kândehlevi, a. g. e., s. 2002-2003. (Müsned-üAhmed; Beyhaki; Tirmizl; Bidâye 6/143; Müstedrek; Hılye; Bidâye 6/144-145)

6 M. Yusuf Kândehlevi, a. g. e., s. 2003. ( Kâdî Iyaz; Bidâye 6/146)

7 H. Muzaffer Ozak, Mûcizât-ül Enbiya Aleyhim-üs-Selât-ü vesselam, Salâh Bilici Kitapevi, İstanbul, 1965, s. 116.

8 Ahmet Yaşar Ocak, Kalenderiler (XIV-XVII. Yüzyıllar), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1992, s.209.

9 Sıtkı Aydınel’ Gazi Mustafa Kemalin Samsun Öğretmenleri İle Konuşması, (22. IX. 1924),Atatürk Yolu Dergisi 3, sy. 09 (Eylül 1992). 1992-Cilt: 3 Sayı: 09, 1-10, s. 2.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.