Beni sürüklemiş bendeki talih
Bin dokuz yüz yetmiş altıydı tarih.
.
Cam küre içinde hep ellerimde
Yeşil bir yer vardı tüm hayallerimde.
.
İnciler dizinmiş açık göğsünden
Zümrütler kaplanmış eteklerinden.
.
Düşlerimden öte bir hüsnü andı
Bu aşk ile gönlüm tutuşup yandı.
.
Cenneti bulmaktı madem bu heves
Ben bülbül olmuşum Bursa bir kafes.
.
Bir ses yankılandı seher vaktinde
Burası diyordu sözün ilkinde.
.
Uludağ’ı sardı o Davudî ses
Sesi dinlemek de duymak da enfes.
.
“Hayya alel selah “ denildiğinde
Doğruldum gecenin sessizliğinde.
.
Bir el açtı kafes kapılarımı
Bu şevkle çırpındım kanatlarımı.
.
Kapısında sultan içinde veli
Konduğum bu mabet yirmi kubbeli.
.
Bir şadırvan vardı tam ortasında
Maziyi ararım bir su tasında.
.
Duvarda yazılar varmış huşuya
Şadırvan doymuyor dökülen suya.
.
Ne muhteşemdi bu İlahi yapı
Mimberi cevizden oyma bir kapı.
.
Ben bayılmışım kalp durmuş kiminde
Hira’da gibiyim ben bu zeminde.
.
Açılıyor bu gün bu kutsal mabet
Zuhur ediyor bir büyük keramet.
.
Besmeleyi çekip içeri girdim
Somuncu Baba’yı mimberde gördüm.
.
Öyle mübarek yer böyle bir zaman
Gözlerim uykuya dalmasın aman.
.
Fatiha’ya yedi mana veriyor
Dinledikçe etim yağım eriyor.
.
Cuma namazını kıldırıp çıkar
Gözümüz keramet ehline bakar.
.
Gayri ifşa olmuş velinin sırrı
Üç kapıdan geçip çıkmış dışarı.
.
Göçünü yükleyip göçtü bir anda
Gözyaşları sele döndü bir yanda.
.
Bizi gözlüyormuş altta Emir han
Bereket fışkıran o dükkanlardan.
.
Bulunmaz böyle yer dolaşsan arşı
Eşsiz bir temaşa kapalı çarşı.
.
Kozalar dizilmiş ipek açılmış
Kadife üstüne işlenmiş nakış.
Bedesten içinde küçük odalar
Gelinlik kızlara bir çeyiz saklar.
Zaman tüneline girdik bir kere
Osman Gazi gibi çıktık sefere.
.
Ulu bir çınara varır yolumuz
Zafer müjdesine mazhar oluruz.
.
Şehreküstü’nden yol dönünce sağa
Kıvrım kıvrım akar Altıparmağa.
.
Dedim şu gönlüme bir yar yakışa
Yönüm Tophane’ye döndü yokuşa.
.
Osman Gazi, Orhan Gazi yan yana
Hem hal oldu mazi durduk can cana.
.
Ne zaman sıkışsam kalmışsam darda
Kalbimde bir huşu bulmuşum burda.
.
İlerledim bir yol Muradiye’ye
Takılıp kalmışım Kuruçeşme’ye.
.
Dağın zirvesini bir sis kaplamış
Yağmur bulutunu bura toplamış.
.
Dağınık selviler ağıt yakıyor
Süleyman Çelebi mevlid okuyor.
.
Dışa vurdum aşki duygularımı
Meşk ile dökündüm gözyaşlarımı.
.
Dağın yamacına konmuş Çekirge
Üstüne düşüyor bir ulu gölge.
.
Bu gölge bir büyük çınarın başı
Beş asırı geçmiş doğduğu yaşı.
.
İnkaya’ya durmuş ovaya bakar
Gözleri sanki bir dostunu arar.
.
Ne büyük gazalar savaşlar görmüş
Sultanlar içinde bir devran sürmüş.
.
İşte burda Murat Hüdavendigar
Dünyada emsali olmayan bir yar.
.
Ey gönül sanma ki mezarı altın
Sandukası mermer Sultan Murad’ın.
.
Bunlarda bir zerre olmamış ihtiras
Bize bırakmışlar bu yurdu miras.
.
Çekirge’den iner yol büzüm büzüm
Dallarda kestane asmada üzüm.
.
Hacivatı gördüm dilinde bir söz
Sakalını tutmuş çeker Karagöz.
.
Ecdadımız bunlar bize ne mutlu
Şifa da sunmuşlar işte Armutlu.
.
Cumhuriyetle iç içe bir dünya
Sanki günümüze dönük bir mahya.
.
Güllerle uğraşır günün fevkinde
Atatürk’ü gördüm beyaz köşkünde.
.
Aşağı iniyor Dikkaldırım’dan
Sanki beklediği var Ankara’dan.
.
Uludağ’dan vurur serin bir yel
Konağın önünde heybetli heykel.
.
Yürüdüm bir soluk Mavi köşe’ye
Bozalar salepler konmuş şişeye.
.
Setbaşı’ndan geçtim Çakır hamam’a
Fatiha indirdim Timur paşa’ma.
.
Kapıda ak saçlı piri türbedar
Gözlerinden taşan bir parıltı var.
.
Başını kaldırmış tepe yukarı
Yüklenmiş edebi asil vakarı.
.
Onunla şenlenmiş bu Yeşil Türbe
Bu mübareklere laf denmez tövbe.
.
Sekiz köşesi var üstünde bir dam
Ne muhteşem eser nasıl bir endam.
.
Türbeyi kuşatmış yeşil firuze
Sanki bir gonca gül sanki bir taze.
.
Dünya şaheseri beni cezbetti
Kalbi yakan bu kor bitmez hasretti.
.
Hacet bırakmıyor fazla bir söze
Kurşunlu duvarlar hoş gelir göze.
.
Ayrılmak ne mümkün bu hüsnü anda
Ayrılmak gelmiyor hiç bir zamanda.
.
Görmemek mümkün mü Emir Sultan’ı
Önünde mezarlık selvi her yanı.
.
Selviler ediyor Hak’kı temaşa
Hakka karşı gelen olmuyor haşa.
.
Dolmuşla geçtim hep Davutkadı’ya
Bir Mesken’e vardım bir Yıldırım’a.
.
Beni benden almış Dua çınarı
Her zaman yemyeşil yaşar baharı.
.
Boy atmamış ulu çınarlar boşa
Koşan ceylanlar var gitmez mi hoşa.
.
Ya Rabbi bu nasıl bitmez bir rüya
Beni de bağlamış sonsuz bir hülya.
.
Burası bir cennet bir hüsnü anmış
Yüreğim Bursa’da bu aşkla yanmış.
.
Kamalar çekilir durmaz kınında
Tarihi tekerrür var oyununda.
.
Şakır şukur döğer kılıç kalkanı
Bize yadedilen Türk’ün destanı.
.
Büyük bir aşk taşır bu hüsnü anı
Unutmam Bursa’da geçen zamanı.
.
Bursa’da buldum ben candan seveni
Dinledikçe coştum Zeki Müreni.
.
“ Sevdaya salınan bir hüsnü andır
Aşk ile Allah’ım beni uyandır.
.
Bursa’nın yolları gülle donanmış
Sevdalanmış gönlüm bu aşkla yanmış..