Şokun etkisi azaldıkça halkın, felaketin büyüklüğünü anlamayan, uyarılarda geciken, yardımları organize edemeyen yetkililere yönelik öfkesi büyüyor.
İspanya‘nın güney ve doğu kesimlerini vuran, en çok da bir Akdeniz kenti olan Valensiya‘yı etkileyen sel felaketinde ölü sayısı 158’i buldu. Halen çok sayıda kayıp bildirilen bölgede yıkım büyük.
Hızla akan büyük miktarda su, kentin dar sokaklarını ölüm tuzaklarına çevirdi; evlerin ve işyerlerinin içinden geçen, arabaları, insanları ve yoluna çıkan her şeyi sürükleyen nehirler oluşturdu. Sel suları köprüleri yıktı ve yolları tanınmaz hale getirdi.
Ülkenin yaşayan hafızasındaki en ölümcül felaketin ardından ortaya çıkan enkaz dehşet verici görüntüleri ortaya çıkardı: Bölgedeki onlarca yerleşim yerinde devrilen ağaçlar, elektrik hatları, çamura saplanmış evler, harap olmuş eşya ve devrilmiş domino taşları gibi üst üste yığılmış araçların kapladığı yollarda devasa çamur birikintileri oluştu.
Valensiyalılar felaketin ardından yıkılan evlerinden kurtarabildikleri eşyaları kurtarmaya çalışırken, ekipler de mahsur kalan araçlarda ve sular altında kalan binalarda ceset aramaya devam ediyor. Sadece doğu Valensiya bölgesinde 155 kişinin hayatını kaybettiği doğrulandı. Paiporta Belediye Başkanı Maribel Albalat da 25 bin kişilik toplulukta en az 62 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi:
“(Paiporta) hiçbir zaman sel felaketi yaşamadı, bu tür bir sorunumuz hiç olmadı. Ve şehir merkezinde çok sayıda yaşlı insan bulduk. Ayrıca arabalarını garajlarından çıkarmaya gelen çok sayıda insan vardı… gerçek bir tuzaktı.”
İspanya Ulaştırma Bakanı Óscar Puente de dün erken saatlerde “Maalesef bazı araçların içinde ölü insanlar var” demişti.
Bölge yetkilileri çarşamba günü geç saatlerde helikopterli kurtarma ekiplerinin çatılarda ve araçlarda mahsur kalan yaklaşık 70 kişiyi kurtardığını ancak yer ekiplerinin henüz işini bitirmediğini, ev ev ceset aradıklarını söyledi.
Komşu Castilla La Mancha bölgesinde iki ve güney Endülüs‘te bir ölüm doğrulandı.
İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, üç resmi yas gününün ilk günü olan perşembe günü Valensiya’da yetkililer ve acil servislerle yaptığı toplantının ardından, “Önceliğimiz kurbanları ve kayıpları bulmak, böylece ailelerinin acılarına son vermeye yardımcı olmak” dedi.
‘Olağanüstü’ bir tufan
İspanya’nın Akdeniz kıyısı, sellere neden olabilen sonbahar fırtınalarına alışkın, ancak bu hafta yaşanan fırtına ve ardından gelen sel, yakın tarihteki en büyük felaketi meydana getirdi. Bilim insanları bunu iklim değişikliğine bağlıyor. Akdeniz havzası iklim değişikliğinin sonuçlarından en çok etkilenen bölgelerden.
İspanya yaklaşık iki yıldır giderek artan sıcaklıkların yarattığı kuraklıkla boğuşuyor. Bu da, bu tür aşırı yağışlar ve ardından gelen sel felaketi yaşandığında toprağın o kadar sertleşmiş olması nedeniyle yağmuru emememesi ve ani sellerin yaşanması anlamına geliyor.
World Weather Attribution‘ın aşırı ve ani yağışların en çok etkili olduğu perşembe günü yaptığı kısmi analize göre, insan kaynaklı iklim değişikliği İspanya’daki yağışları yaklaşık yüzde 12 oranında artırdı ve bu hafta Valensiya’da yaşanan sel kadar şiddetli bir fırtınanın gerçekleşme olasılığını iki katına çıkardı.
Bir anda bastıran fırtına ve şiddetli yağış bölgesel hükümet yetkililerini de şaşırttı. İspanya’nın ulusal hava durumu servisi, Valensiya’nın Chiva kasabasında sekiz saatte önceki 20 ayda olduğundan daha fazla yağmur yağdığını bildirdi.
Oxford Üniversitesi Coğrafya ve Çevre Okulu‘ndan (SoGE) Dr. Linda Speight, “Güneydoğu İspanya’dan gelen görüntüler suyun gücünün en şiddetli halini gösteriyor” dedi: “Ne yazık ki, bunlar artık nadir görülen olaylar değil. İklim değişikliği, yoğun gök gürültülü fırtınaların bir bölge üzerinde durmasına ve rekor kıran yağışlara yol açan koşullar yaratarak hava sistemlerimizin yapısını değiştiriyor – bu, tekrar tekrar gördüğümüz bir model.”
İklim bilimcileri ve meteorologlar, taşkınları alışılmadık derecede dalgalı, durmuş bir jet akımından göç eden ‘kesik düşük basınç fırtına sistemi’ olarak adlandırılan bir şeye bağlıyor. Bu sistem daha sonra bölgenin üzerinde sıkıştı ve sekiz saatte bir yıllık yağmur yağdı.
Söz konusu sistem genellikle İspanya’yı sonbahar ve kış aylarında vuran doğal bir hava olayı. Depresion Aislada en Niveles Altos (DANA) olarak adlandırılıyor.
Ancak insan kaynaklı iklim değişikliğinin çok daha olası hale getirdiği aşılmadık derecede sıcak deniz yüzeyi sıcaklıkları ve ısınan atmosfer, bu fırtınaların ne kadar yağmur tutabileceğini doğrudan etkiliyor.
Imperial College London Çevre Politikaları Merkezi’nde Dünya Hava Durumu Atıfları (WWA) biriminin başkanı Dr. Friederike Otto, Valensiya’daki felakete ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hiç şüphesiz, bu patlayıcı sağanak yağışlar iklim değişikliği nedeniyle yoğunlaştı. Fosil yakıt ısınmasının her bir derecelik kısmıyla atmosfer daha fazla nemi tutabilir ve bu da daha yoğun yağışlara yol açabilir. Bu ölümcül seller, iklim değişikliğinin sadece 1,3°C’lik ısınmayla ne kadar tehlikeli hale geldiğinin bir başka hatırlatıcısıdır.”
Çiftliklerde büyük zarar var
En büyük zararı Valensiya kentine belediyeler gördü, ancak fırtınalar İber yarımadasının güney ve doğu kıyılarının büyük kesimlerini etkiledi.
İhraç edilen ürünleriyle Avrupa’nın bahçesi olarak bilinen güney İspanya’daki seralar ve çiftlikler de yoğun yağışlar, dolu fırtınası ve seller nedeniyle mahvoldu.
Endülüs’teki Malaga’ya kadar güneybatıdaki bütün evler susuz kaldı.
İspanyol hava durumu ajansı, doğu Valensiya bölgesindeki Castellón ve Katalonya ‘daki Tarragona ile güneybatı Cadiz‘deki bazı ilçeler için halen uyarı yayınlıyor.
Başbakan, “Bu fırtına cephesi hâlâ bizimle. Evde kalın ve resmi uyarılara uyun. Böylece hayat kurtarmaya yardımcı olursunuz” dedi.
İspanyollar öfkeli
Başta Valensiyalılar olmak üzere İspanya vatandaşları hükümetlerini ve bölgesel yetkilileri, felaketin büyüklüğünü en başından anlamamakla ve gerekli önlemleri almamakla suçluyor.
Şokun etkisi azaldıkça yetkililerin krizle başa çıkma biçimine ve kaotik yardım müdahalelerine yönelik öfke de büyüyor.
Kurtulabilenlerden birçok kişi parçalanmış araçlar, selin bıraktığı devasa çamur birikintisi ve moloz dağları arasından, geçilemez hale gelen yollarda yiyecek ve su bulmak için yapışkan çamurda uzun mesafeler yürümek zorunda kaldı.
Valensiya’da yaklaşık 150.000 kişi Çarşamba günü elektriksiz kaldı. Yaklaşık yarısı Perşembe günü elektriğe ulaşabilse de suya erişim hala büyük sorun.
Bölge, Madrid‘e giden yüksek hızlı tren dahil, yolların kesilmesi ve tren hatlarının zarar görmesi nedeniyle kısmen izole kaldı. Yetkililer, hasarlı hattın onarılmasının iki ila üç hafta süreceğini söyledi.
Acil durum personeli ise ölenleri çamurların altından, araç ve evlerden çıkarmaya odaklanmış durumda. Temel malzemeleri bulmak ve ortalığı temizlemek hayatta kalanların üzerinde kaldı. Ülkenin pek çok bölgesinden yüzlerce gönüllü hurda araçları hareket ettirmek, kaldırmak ve çamuru süpürmek için yerel halka katıldı.
Valensiya bölge başkanı Carlos Mazón, dün İspanya ordusundan halkın temel ihtiyaçların dağıtımında yardımcı olmasını istedi. Madrid hükümeti de 500 asker, daha fazla ulusal polis ve Sivil Muhafız gönderme sözü verdi.
Zorunluluk ve kıyamet sonrası atmosfer nedeniyle bazı kişiler terk edilmiş ve hasar görmüş dükkanlara girerek ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı. Ulusal Polis ise çarşamba günü yağmalama nedeniyle 39 kişiyi tutukladı. Sivil Muhafızlar da alışveriş merkezlerindeki hırsızlıklar nedeniyle 11 kişiyi tutukladığını duyurdu, memurlarının ayrıca insanların arabalardan çalmasını engellemek için görevlendirildiğini bildirdi.
Bazı kişiler, özellikle akan suyu olmayan veya hasar görmemiş dükkânlara ulaşma imkânı olmayanların, erzak ve özellikle çocukları ve bebekleri için yiyecek çalmak zorunda kaldıklarını söyledi. (Kaynak: Yeşil Gazete)