Soru şu:
21 Eylül’de yüz yüze eğitim başlarsa salgın artar mı? Çocuklar kendilerini nasıl koruyacak? Çocuklardan büyüklere virüs bulaşır mı?
Biz de bu sorulara yanıt aradık.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, yüz yüze eğitime geçilmesi durumda yaşanabileceklere karşı uyarılarını yineledi: “Yaş gruplarına baktığımızda, yaşlılar da dahil en çok bulaştıran grup 10 ile 20 yaş arası. Çünkü onlar önerilere çok uymuyorlar. O yüzden okul çağındaki çocuklar, eğer okulda virüs alırlarsa yetişkinler kadar bulaştıracak.”
Hemen nokta koyalım:
Birçok bilim insanı da Ceyhan hocanın bu söylediklerini destekliyor
Prof. Dr. Ceyhan, test sayısı arttıkça vakaların ortalama yaşlarının düştüğünü söyledi. Ceyhan, "Çocuklar da en az yetişkinler kadar, hatta yoğun bakımda yatan yetişkinler kadar virüsü bulaştırıyorlar" dedi.
Ceyhan, Kovid-19'un çocuklarda görülme sıklığı açısından bir değişikliğin söz konusu olmadığını dile getirdi.
Televizyon programlarına da katılan ve bilimsel olarak açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın teşhislerinin ve açıklamalarının doğruluğunu her zaman gördük.
Ceyhan hocanın açıklamalarını dinleyelim:
"Test sayısı arttıkça daha çok çocuğa da test yaptıkça, vakaların ortalama yaşı düşüyor ama ağır vakaların, ölen vakaların yaşları yine yüksek. Ne kadar çok test yaparsanız o kadar çok durumu daha iyi olan, daha hafif geçiren kişileri yakalayabiliyorsunuz. Eskiden mesela 10 binler civarında test yaparken, şimdi 110 bin civarında test yapıyorsunuz. Dolayısıyla bulduğunuz vakaların ortalama yaşı daha düşük çıkıyor. Bütün dünyada böyle. Yoksa virüs birden bire çocuklarda daha çok görülmeye başlandı ya da gençlerde daha çok görülmeye başlandı değil. Olay tamamen sizin yaptığınız test miktarınızı yaygınlaştırmanız.
Daha önemlisi, 'Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar orada virüsü alırlarsa korkmayın, bulaştırmıyor, maske takmalarına gerek yok' gibi lafların doğru olmadığı ortaya çıktı. Tam tersine çocuklar da en az yetişkinler kadar, hatta yoğun bakımda yatan yetişkinler kadar virüsü bulaştırıyorlar. Binlerce vakanın incelendiği bir çalışma var. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde yapılan çalışmaların insanları yanılttı, o dönemde "Çocuklarda virüs miktarı daha az, bulaştırmıyorlar ya da daha az bulaştırıyorlar dendi. Daha sonra bunun böyle olmadığını gördük. Çocuk zaten dışarı çıkamıyor. Nereden alacak virüsü? O yüzden bu sonuçlar çıkıyor demiştim. Nitekim kreşleri, okulları açmaya başladıkça yapılan çalışmalar durumun böyle olmadığını gösterdi. Çocuklar daha az ağır hastalık geçiriyorlar, daha az ölüyorlar ancak bu hiç hastalık geçirmedikleri ya da ölmedikleri anlamına gelmiyor. Oran olarak yaşlılardan daha düşük. Orada görülüyor ki bütün yaş gruplarına baktığımızda, yaşlılar da dahil en çok bulaştıran grup 10 ile 20 yaş arası. Çünkü onlar davranışları nedeniyle daha çok temas kuruyorlar ve önerilere çok uymuyorlar. O yüzden okul çağındaki çocuklar eğer okulda virüs alırlarsa yetişkinler kadar bulaştıracak."
Özetleyelim:
Ceyhan Hoca, daha önce de AVM’erin açılmasına, düğünlerin yapılmasına, asker uğurlamalarına, taziye çadırlarının kurulmasına da karşı çıkmış, alınan kararların virüsün yayılmasına yol açacağı uyarısında bulunmuştu.
Hoca, şimdi da yüz yüze eğitimin ortaya koyacağı sıkıntıları sıralıyor.
Hiç kuşkusuz eğitimin devamının gerekliliğini savunuyoruz ama, bugünkü koşullara bu nasıl sağlanacak bunu bilemiyoruz.
Çin’de, Fransa’da, İspanya’da ve birçok ülkede okullar açıldı. Ancak, adı geçen ülkelerde bir hafta sonra açılan okullar yeniden kapandı. Okul çocuklarının da karantinaya alındığı haberleri geliyor.
Şurası da açık ve net:
Sadece vatandaşların aldığı tedbirlerin yetersizliği görülüyor. Bizi yönetenlerin daha sıkı tedbirleri uygulayarak bazı yasakları yeniden uygulamaya başlaması da zorunlu görülüyor.
Sağlıklı günleri hep birlikte kucaklamamız dileğimizdir.
Üstadım haklı bir konuya parmak basmışsınız. Bizi yönetenlerin daha ciddi eylem ve söylemlerle önümüze düşmeleri gerektiğine inanıyorum. Malum baş nereye giderse ayaklar da oraya gider. Ya da amiyane bir tabirle İmam ve cemaat meselesi. Selamlarımla.