Hakça, eşitçe yönetilen hiçbir toplum yoktur dünyada..
Aslında toplumlar, alın teri döken küçük üreticiler ve dar gelirlilerle; hazır ve kolay yoldan, dünya pastasından en çok pay alan, sömürücü üst sınıf diye 2 ye ayrılır..
Karnı kısmen doysa da doymasa da, sesi çıksa da çıkmasa da, çukur yaşam sürdüren kesimler, hep alt sınıf konumunda olanlardır.
En iyi yönetimlerde bile gelirden hep en az pay alan bu kesimlerdir.
Oysa 3-5 yüz bin kadar ego palazlı, dokunulmaz sömürgen, dünya mirasının % 80’ine sahiptir.
Servete dayalı zırhlarını tepe tırnak giyinmiş şövalyeler caka ve acımasızlığı kompleksinde..
Derebeylik çağını andıran, Asıl eşitsizliğe yol açan, hakça olmayan en büyük aykırılık budur..
SAHTE UYGARLIĞIN UTANMAZLIĞI..