Sahip olduğumuz zihin kuşkulu ve endişeli bir doğaya sahiptir. Kendimizi zihinle özdeşleştirdiğimiz zaman endişe ve kuşkulara kapılmamız mümkündür ve bu durumda zihinsel seçenekler, endişeler içinde boğulmaktan kendimizi alamayız.
Zihin aydınlık ve karanlık yönlere sahiptir. Aynı dünyamız gibi. Eğer insan zihnin karanlık yönü ile kendisini özdeşleştirirse kendini suçlu, değersiz hisseder.
O yüzden aydınlık yönü seçmeye meyilli olabilir kişi ve karanlık yönünden kaçmaya çalışır. Bu durumda ise seçme ve kaçma durumu endişelere neden olur. Çünkü birey seçilene ulaşamayabilir ve kaçılandan kurtulamayabilir.
Seçim olunca ulaşamama olasılığı da devreye girer. Bu noktada çözüm nedir peki?
Çözüm seçimsiz olmaktan geçer! Seçimsiz olmak zihni bütün olarak kabul etmek anlamına gelir. Kabullenmek insanı rahatlatır. Çünkü kabullenme olgusunda ne bir şeylerin peşinden koşmak ne de bir şeylerden kaçmak vardır. Her ne olursa olsun kabul etmektir. O zaman endişe ve strese yer kalmaz. Bu aşamada kişi zihni tarafsızca inceleyebilir ve derinliklerine iner.
Zihnin aydınlık ve karanlık yönlerini birbirinden ayırmak imkânsızdır, çünkü onlar bir madalyonun iki yüzü gibidir. Zihnin karanlık yönünden kurtulmanın yolu zihnin ötesine geçmektir, yani onu tarafsızca gözlemleyerek onu aşmak…
Birey zihin değildir, onun doğası zihinden tamamen farklıdır. Birey, maddi bedenin içinde bulunan ebedi öz varlık, sadece bir tanıktır. Birey zihnin tarafsız tanığı olup zihne bulaşmazsa, onu tarafsızca gözlemlerse o zaman zihni tümüyle kabul edebilir. Bu durumda zihinsel sorunlar etkili bir şekilde çözüm bulur.
Zihin tarafsız tanık modunda kalınarak gözlemlenince bir mucize gerçekleşir. Zihin bütün gücünü kaybederek teslim olur. Çünkü zihin bütün gücünü bireyin özdeşleşmesinden alır, bireyin enerjisini emer. Ama birey zihinle arasına mesafe koyunca zihin gücünü kaybeder. Birey zihinle hiçbir şekilde özdeşleşmediğinde büyük bir özgürleşme meydana gelir. Gece gündüz her an gevezelik yapan zihin aniden sessizleşiverir. Zihinsel sessizliği ise olağanüstü bir huzur takip eder.
İşte bu hali Dünya Değişim Akademisi’nin insanlığa sunduğu değişim programı “Zihni Aşma Sanatı” uygulayarak yaşayabiliriz.
Değişim programları bir ayda 8 seans uygulanarak tamamlanıyor. Somutlaşmış zihin olan bedeni çalıştırma teknikleri, aydınlatıcı tema, nefes teknikleri ve gevşeme çalışmalarından oluşan program sayesinde hızlı ve etkili bir değişim yaşanması sağlanıyor.
Kendimizi değiştirelim, dünyamız değişsin, dünyamızı değiştirelim dünya değişsin!