Günümüz toplumlarında hızlı bir yozlaşma yaşanmaktadır. İnsanlar evrensel doğrulara göre değil, dışarıdan dayatılmış bencil isteklere ve korkulara göre çalışan otoriter bir vicdan ile içselleştirilmiş bir dış otoritenin sesine göre yaşar. Vicdan kurnazca manipüle edildiği zaman bozulmaya başlar. Gerçek vicdanın sesi ise başkadır.
Bencil istekler ve hırslar kişiyi kontrol altına alınca ona hükmetmeye başlar. Kişi vicdanı bastırır ve vicdan yetisi pasif hale gelir. Sonuçta insan varlığı bencil istekleri doğrultusunda hareket eden acımasız bir makineye dönüşür.
Küçük bir çocuk hayatının ilk yıllarında onu yetiştiren kişinin vicdanını kopyalar. Çünkü çocukta veya bebekte henüz dünyevi vicdan şekillenmemiş ve varoluşsal vicdan da tezahür etmemiş haldedir. Bu yüzden acımasız davranan ebeveynlerin çocuklarının vicdan sesinin kısık olması kaçınılmazdır. Sonuçta bir çocuk kediyi tekmelemekten zevk alabilir. Nedeni ise çocuğa hatalı bir yaklaşım olan ödül ceza prensibi uygulanmış olmasıdır.
Oysa bilimsel araştırmalara göre bir çocuğa ceza vermek onu vicdan muhasebesi yapmaktan uzaklaştırır. Çünkü yapılmış hata sonucunda verilen ceza bireyi vicdanen rahatlatır. Hatanın bedelini ceza çekerek ödemiş olur. Bunun sonucunda da vicdan pasifleşir, vicdan mekanizması devreye girmez. Tek çözüm bireye hatanın nedenlerini anlatmak ve anlamasını sağlamaktır.
O zaman ancak vicdan canlı kalır ve işleyişi engellenmez. Ama iç görü eksikliği, kurnazlık, yalanlar, bahaneler, sorumsuzluk vb. gibi şeyler bireyin acımasız bir robota dönüşmesine neden olur.
Vicdan eksikliği kanıksandığı zaman insan artık insan olma özelliğini kaybeder ve acımasızlıklardan etkilenmez. Çünkü kişi vicdan olgusundan soyutlanır ve vicdan muhasebesi yapmaz.
Sadece tekâmül eden birey varoluşsal vicdanın tezahür etmesini sağlar ve bu vasıta ile toplumsal vicdanın da güçlenmesine katkıda bulunur.
Dünya Değişim Akademisi “Bencilliği Aşma Sanatı” Değişim programı ile dünyevi vicdan yerini varoluşsal vicdana bırakabilir ve uygulayan her birey toplumun vicdanının güçlenmesine katkıda bulunabilir.
Mottomuzda söylediği gibi; “Kendini Değiştir Dünyan Değişsin, Dünyanı Değiştir Dünya Değişsin”