Mısralarım kitaplarımı, kitaplarım beni resmeder. Beni ise Sarıkamış şehit mezarlarının ayazında büyüyen, ismimin manasına yaslanmış, hakikat çığlıkları biriktiren riyasız bir Anadolu evladıyım.
Riyasız diyorum, çünkü mısralarımı mizân kaygısıyla ve yaşayarak yazıyorum. Bunu söyle-me-mek riyakârlık olabilir belki de.
Gösteriş ve alkış sayısına göre yüceltilen hayatın; yardakçı akademisine dönüşmesi kaçınılmazdır.
Samimiyet çiçek gibidir ve çiçekler kirsiz toprakları bir de çocukları sever. Çocuklar ise cennet çiçeğidir. Kâli halis olanlara; kalbi polis olurmuş. Kalbimize sahip çıkmalıyız. Gören göz gerek insan kalma kaygısı taşıyanlara.
İnsanlar üçe ayrılır; görenler - körler ve nankörler. Kardeşinin kusurunu görmezden gelmek erdem, umursamazlık eblehliktir. Her mısranın hesabını, hesap ekstresine yazılacağı günü düşünerek yazıyorum.
Allah için yapılmayan haseneler yorgunluktan ibarettir, dünyevî ve pespayedir. Yazımın girişindeki riyâ ve tevazuu önemlidir. Riyâ kibrin bileşenidir ve kibirliler cehennemin kadim misafirleridir; ancak hakikati tespitte tevazu riyakârlıktır ve umursamazlık ise ahlâk aymazlığıdır. Allah celle celalühü mısralarımı hakkı bilip Hakk’ın rızasını kazanmaya vesile kılsın inşAllah.
Hakkı bilmeyenler şeytana maşa
Hakkı terk edenler duçar ataşa
Hakkın ihatası sabrım sükûtum
Hakk’ın rızasından ötesi hâşâ
Rahmet, bereket ve manevi yenilenme mevsimi üç aylar; nefislerini hesaba çeken, ömrünü nasıl harcandığını fark edip; kul hakkını unutmayan ve mahşer günü kurulacak büyük divanın kaygısını taşıyanlara mübârek olsun... Ümmetin suskunluğunu dirilişe raptedip, cennetine yol eylesin inşAllah. Âmin. _____________________________________
Kalp sesi hakikatler kalemimde usulüm,
Şüphesiz sarf ettiğim her heceden mesulüm.
(Micingirt)