Toplumsal sorunların kökenine bakınca asıl sorunun HIRS olduğu görülür. Bunun için etkili bir değişime ve dönüşüme ihtiyaç vardır. Hırsı aşmak için yüzeysel geçici düzeltmeler işe yaramaz.
Çünkü o zaman insanlar çözümü dışarıda arar, başkalarını suçlar, kendi içlerine bakmaz.
İç dünyasına bakmayan birey, dışarıdaki savaşın içindeki hırsla olan ilişkisini göremez. Böylece de bu hırs dolu savaşlar bitmez.
Dünyamızda yaşayan insanların yüzde biri bile içindeki hırsı dönüştürmeyi başarsa, toplumda hırs aşılır ve savaşlar biter. Savaşların sona ermesi için, bireysel olarak hırsın aşılmasından başka çare yoktur.
Hırsın aşılmasıyla açgözlülük bitecek, yoksulluk ortadan kalkacaktır. Çünkü yoksulluğun nedeni kaynakların yetersiz olması değil, hırs ve açgözlülük yüzünden insanların gereksiz yere istiflemesidir.
İnsanlar sürekli gelecek için endişelenir ve bir şeyler istifler. Oysa dünyamızdaki kaynaklar herkes için yeterlidir. Yeter ki insanlar anda yaşayıp tatmin olsun.
Doğada zengin ya da fakir bir kelebek yoktur, onlar şimdiki anda yaşar ve istiflemez. Yalnızca insan gelecek için endişelenir ve hırs içinde biriktirir, mutsuz olur.
Doğada şişman kelebek bulamazsınız. Oysa her yerde şişman insanlar görebilirsiniz. Hırs, yarın için endişelere ve güvensizlik hissine neden olarak, bedenlerde yağ istiflenmesine neden olur.
Hırs duygusu, bir süre sonra alışkanlık haline gelir ve artık insan otomatik olarak her şeyi istiflemeye başlar.
Hırslı kişi anda kalarak, sevgi, şefkat, dostluk, coşku, tatminlik dolu bir hayat yaşayamaz maalesef.
Oysa hırs aşılırsa dünyamız tamamen farklı bir yere dönüşecek. Bu yüzden insanlar öncelikle kendi içlerine bakmak ve hırsı aşmak, değişmek zorundalar. Yalnızca kendini hırstan arındırmış, değişmiş insanlar toplumsal sorunlar için gerekli çözümü görebilir ve giderebilir.
Bu hırs duygusunu ancak dünya kadar eski olan bir yöntembilim dönüştürebilir.
Bu yöntembilimin diğer adı Değişim Sanatı’dır.