“Para adamı bozar” diyorlar ya çok doğru.
Paranın girdiği yerde her şey bozuma uğruyor.
Google “Ankara’da bulunan mallar” diye yazdım. Önüme şöyle bir liste sergiledi.
ANKAmall Alışveriş Merkezi
Kentpark Alışveriş Merkezi
Nata Vega Outlet
Cepa Alışveriş Merkezi
Armada Alışveriş ve İş Merkezi
Metromall AVM
Gordion Alışveriş Merkezi
Next Level AVM
Cer Modern
Optimum Outlet ve Eğlence Merkezi
Atakule Alışveriş Merkezi
Antares Alışveriş Merkezi
Taurus AVM
TepePrime
Karum İş ve Alışveriş Merkezi
Arcadium Alışveriş Merkezi
Forum Ankara Outlet
365 Alışveriş Merkezi
Ankuva Alışveriş Merkezi
Galleria Alışveriş Merkezi
YDA Park Avenue Life
Kuzu Effect
FTZ Alışveriş Merkezi
Akcenter AVM..
Görülüyor ki bu haliyle yabancı bir isim altında kocaman kocaman binalar sergilendi.
Önümüzde “Geçmişe Sahip” bir Kültür değerlerimiz varken bunları bir kenara itmişiz.
Bu gün İstanbul’daki kapalı çarşıda yapılan bir alış verişin,
Bursa Kapalı çarşıda yapılan bir alış verişin,
Gazi Antep, Kayseri, Diyarbakır çarşılarında yapılan bir alış verişin verdiği iç açıcı bir güzelliği buralarda yakalayamazsınız.
Gerçi buraları da tamir ediyoruz diyerek eski özelliklerinden uzaklaştırdılar.
Bu kadar yabancı hayranı olmak niye.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından hazırlanan “Kurum ve Kuruluşlarda Kullanılan Tabelalar için Kurallar” standardı 19 Mart 2018 tarihli Teknik Kurul'da kabul edilerek “TS 13813″ standart numarası ile yayınlanmıştı.
Bu karara göre reklam, tabela ve tanıtımlarda Türkçe kelime kullanımı esas alınmıştı.
Ancak bu karara da uymuyor insanlar.
Kim ne kadar kazanır, o beni ilgilendirmiyor.
Ama bir neslin geçmişi kayboluyor.
Bu gün Ankara’da Akköprü adını hatırlayacak insanlar biz gittikten sonra kalmayacak.
Akköprü’nün yerini artık MALL kelimesi almaya başladı.
Burası da eski Bağdat ticaret güzergâhının geçtiği bir konumdu.
Köprü Ankara valisi Kızılbey tarafından inşa ettirilmiş günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiş ender yapılarından bir tanesiydi.
Oysa ki akıllardan silinip bir kenarda boynu bükük kalacak.
Para kulesinin dibine sinmiş bir vaziyette duracak.
Tıpkı Yahudi sermayesi olan Zemzem Towers’ın gölgesinde kalan “Kabe” misali.
Peygamber Efendimize ilk vahyin geldiği bin metre yüksekliğinde sarp kayalıklardan oluşan Hira Dağı'na çıkanlar binanın oluşturduğu kötü manzarayı sadece seyretmekle kalıyor.
Vah Müslümanlar vah.
Allah’a inancı olanlar paranın esiri olmuş.
Bir Kızılderili sözü şöyle der :
“Son ağaç kesildiğinde, son nehir zehirlendiğinde, son balık öldüğünde paranın yenilemeyeceğini göreceksiniz “
Milletimiz ve Müslümanlar, para kazanacağız diye “Öz Değerlerini” kaybettiğinin farkında bile değil. Bakalım bu taşkınlık nereye kadar sürecek.
Allah bu millete feraset versin inşallah.