Aklım almıyor.
Gerçek mi şaka mı karar anlayamıyorum.
Geçen Cuma günü diyanet işleri başkanı namazın hutbesinde Allah’ın yasakladığı ama hükümetin yasallaştırdığı bir konudan bahsetti.
‘Eşcinsellik ve benzeri kavramların İslam inancına göre yasaklanması gerekenler olduğunu’ bir kez daha aktardı.
Bu açıklamadan herkes kendine göre bir şeyler çıkardı.
Ankara ve Diyarbakır baroları 6284 numaralı yasaya istinaden diyanet işleri başkanı Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulundu. Ardından Şanlıurfa barosundan da destek geldi.
Ali Erbaş, 2009 yılında Ak parti-MHP koalisyon hükümetinin yasa olarak yürürlüğe koyduğu 6284 nolu yasaya göre suç işlemiş görünüyor.
Yani anayasanın bu maddesine göre barolar haklı!
Sayın Erbaş İslam kurallarına göre ise herhangi bir suç işlememiş, bilakis suç işleyenleri uyarı vazifesini yapmıştır.
Baroların yaptığı hamleden sonra sayın cumhurbaşkanı çok sert bir şekilde baroları eleştirmiş diyanet işleri başkanına sahip çıkmıştı.
Avrupa ülkelerinde de Ali Erbaş’a tepkiler oluştu.
30 yıldır inançlı insanların kurdukları sivil toplum kuruluşları hızla arttı.
İslami değerlere sahip çıkanlar çoğaldı.
Ali Erbaş hakkındaki suç duyurusunda da STK’lar bunu ispat ettiler.
Ardı arkasına sivil toplum kuruluşları basın açıklamalarıyla sayın cumhurbaşkanının açıklamalarına paralel şeylerden bahsedip muhalefeti ve baroları tenkit ederek Ali Erbaş’a sahip çıkmaya gayret ettiler.
Şaka gibi!
Muhalefetin suçu ne?
Barolar anayasaya göre bir suç mu işlemişler?
6284 nolu yasayı muhalefet mi yürürlüğe koydu, Ak Parti-MHP koalisyon hükümeti mi?
İstanbul Sözleşmesi’ni kimler imzaladı, muhalefettekiler mi, iktidar mı?
Birincisi Ali Erbaş’a sahip çıkılacak bir durum söz konusu mudur?
Zira, Erbaş İslam’ın değerlerini bize hatırlattı.
Sahip çıkılacak olan İslami değerlerimiz değil midir?
Bir de STK yöneticilerine sormak istiyorum?
İslami değerlere zarar verenler, Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunan barolar mıdır?
Yoksa baroların şikayet dosyasını hazırladıkları 6284 nolu yasa ve İstanbul Sözleşmesi midir?
Basın açıklamanızda neden İstanbul Sözleşmesi’ni eklemediniz?
6284 nolu yasadan bahsetmediniz, neden?
‘Bu sözleşme ve yasa toplumun temeline koyulmuş birer dinamitlerdir,’ demediniz?
‘İstanbul Sözleşmesi yırtılıp atılmalıdır, yasa iptal edilmelidir,’ demediniz, diyemediniz?
Neden yasayı çıkaran ve sözleşmeyi imzalayan Ak Parti-MHP koalisyon hükümetini göreve davet etmediniz?
Yıllardır AB uyum yasaları çerçevesinde toplumumuzun değerlerine zarar veren maddeleri çıkartan bu hükümeti neden uyarmıyorsunuz?
Ak Parti-MHP koalisyonuna ‘siz muhalefette değil hükümettesiniz gerekeni muhalefet değil siz yapacaksınız’ demiyorsunuz?
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 nolu yasa olmasaydı barolar Ali Erbaş’ı neye dayanarak şikayet edeceklerdi?
Daha ne kadar başınızı kuma sokmaya devam edeceksiniz?
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 nolu yasadan çoluk çocuğunuz, bir yakınınız zarar görünce mi aklınız başınıza gelecek?
Biz İslam dininin bir mensubu ve bir kardeşiniz olarak, Ak Parti-MHP koalisyon hükümetini göreve davet ediyoruz, yaptığınız yanlışı kabullenin ve İstanbul Sözleşmesi ile 6284 nolu yasayı yürürlükten kaldırınız.
Yanlışınızdan dönünüz!
İstediğiniz yasayı KHK ile çıkartıyorsunuz.
Daha ne bekliyorsunuz?
Yanlışınızdan dönerek, hem kendinize hem ülkenize hem de gelecek nesillere büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.
Eninde sonunda bu yasa kaldırılacak, sözleşme yırtılıp atılacak.
Böylelikle sesini duyuramayan veya duyurması engellenen büyük bir kitlenin takdirini alırsınız.
Aksi durumda ise, halkımız ilk seçimde bu koalisyonu tarihin tozlu raflarına kaldıracaktır haberiniz olsun.