Altı muhalefet partisi lideri, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" çalışmasını kamuoyuna sunmak üzere Ankara’da Bilkent Otel’de buluştular. Basın önünde mutabakat metinlerini imzaladılar.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Deva ve Gelecek Partisi genel başkanlarını bundan sonra daha farklı bir birliktelik içerisinde göreceğiz. Demokrasiye ve ülkemize hayırlı olsun.
Millet İttifakı Atatürk’ün kurduğu Demokratik Hukuk Devletine inanmış vatansever insanların güzide bir Millet Cephesi gibi duruyordu. Bugün resmen sayıları 4’ten 6’ya çıktı. Ancak dikkat çekmek isterim ki partilerin çokluğu ittifak gücünün arttığının göstergesi değildir.
Kimin kiminle yediği içtiği, tüm trollerin herkesin peşinde yalan iftira için dolaştığı, en küçük bir hareketin deve yapıldığı, kısacası dananın altında buzağı arandığı bir ortamda, çok seslilik adına bu Millet İttifakı gidişattaki tekdüzeliği yine de bozacaktır.
Burada bir espriye dikkat çekmek istiyorum. O da İttifakına sonradan katılan Babacan ve Davutoğlu konusudur.
AKP’de Başbakanlık, Başbakan yardımcılığı yapmış kişilerin, arkasından bir kişi dâhi getirememeleri onların gücünü (!) göstermektedir.
AKP sofrasından kalkıp gelen bu kişilerin midelerinde hâlâ Yüce Türk Milletinin hakları durmakta iken, Millet İttifakı’nda yer almaları ittifak tabanını rahatsız etmektedir. Millet ittifakı tabanı duygusaldır. Her demeci kabullenmez, diğerleri gibi her sözü duymamazlıktan gelen, vurdumduymaz türden insanlar değillerdir.
Bu nedenle hassas bir süreçten geçerken dikkatli olunması gerekmektedir.
Bu iki kişi nereden bakarsanız bakın Millet İttifakı içerisinde birer Truva Atı gibi durmaktadırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar Millete güven vermiyorlar.
Akp içinden çıkıp gelen Babacan ve Davutoğlu’nun suçlama ve demeçlerine, Akp tarafından neredeyse hiç karşılık verilmemesi de manidar görülmektedir. Bir de unutulmasın ki horozu çok olan köyün sabahı geç olur. Millet İttifakının kurucu liderleri bundan sonra daha da dikkatli olmalılar. Siyaset bir günde değişir.
Bu noktada geçmişten bir örnek vermek istiyorum; MHP, Alparslan Türkeş liderliğinde etkili bir rüzgar almış giderken, eski DGM Başkanı Nusret Demiral Ankara milletvekili adayı idi.. Siyasette acemi olan Demiral’ın, ezanın Türkçe okunması konusunu, “Gayet güzel, hicazkâr makamında ne güzel okunuyordu” diye savunması, 1995’te MHP’yi barajın altına itmişti. Dün gibi hatırlıyorum.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Millet İttifakı’nın 4 liderden 6’ya çıkması önünü daha fazla açmayacak gibi; sürpriz gelişmelere her an hazır olmak ve hata yapmamakta yarar görüyorum.
İnşallah ben yanılırım..