İyi Parti sessiz sedasız ama iyi çalışarak yürüyor.
Sessiz yürümesi iyi, gürültülü ve gösterişli adımlar atması bazılarını rahatsız edebilir; çelme üstadlarını harekete geçirebilir. Şimdilik Meral Hanımın topuk sesinden başka bir ses yok ortalıkta.
Anadolu’dan gelen haberlere bakılırsa, İyi partinin yarattığı rüzgar fena değil. Ülkenin durumundan şikayetçi olanlar, iktidarın gidişini beğenmeyenler sarılacak bir şey buldular gibi.. Bu rüzgar iktidarın saçını dağıtamaz ama, yeni Türkiye’nin acıklı tablosuna tepki gösterenleri akıllıca önüne katarsa, fiyakasını bir miktar bozabilir.
Milletin yarısı Türkiye’nin esenliği için, bu iktidardan kurtulmayı şart görüyor. Gidişi beğenmiyor, eskinin ciddi ve saygın devletini arıyor, huzuru ve güveni özlüyor. Yarından emin olmayanlar, günü kurtarmaktan öte gitmeyen muhalefeti de yetersiz buluyor ve yeni arayışlara yöneliyorlar. İşte şimdi bu boşluğun bir bölümünü İyi Parti kapatabilir. Meral hanım iyi midir, yeterli midir, beklentilere cevap verebilir mi? Burası tartışılabilir ama, ondan daha cesuru ve yiğidi de iddiayla ortaya çıkmadı ki…
Siyaseti ve Türkiye’yi içinde bulunduğu çıkmaza erkekler taşıdı. Hele son dönemde kadınlara zulüm, eziyet görülmemiş boyutlara tırmandı, ülkemizde her Allah’ın günü bir kadın öldürüldü. Onun için kadının sesini yükseltecek bir harekete kadınların sahip çıkması ve desteklemesi doğaldır. İşte Meral hanım bu büyük tepkinin de meyvalarını topluyor ve şimdilik pek kimse farkında değil ama, kadınları da peşine takmış yürüyor.
İyi Parti şu ana kadar yanlış yapmamaya gayret etti. Destek verenlerin istediği gibi, iktidara pek çatmadı ve sert muhalefete kalkışmadı. Onu nasılsa CHP yapıyor. Gelecek iyi olacak, biz geleceğiz ve herşeyi düzelteceğiz gibi yuvarlak ifadelerle, hedefe yürüyüşü bekleyen tehlikeleri akıllıca savuşturuyor. Meral hanımın dikkat ettiğim bir özelliği de, pek dolduruşa gelmiyor; muhalefet korosunun şimdilik en arkalarında yer almaya çalışıyor. Sesini biraz yükseltse, iktidara güçlü bir şekilde yüklense, İyi Parti’nin önünü keserler. Onun için ses dozajı ve siyasi üslubu fena sayılmaz.
Meral hanımı beğenmeyenler olabilir. Ama şunu kabul etmeliyiz ki, Türkiye’nin şu anda adam beğenmeme gibi bir lüksü yoktur. Daha iyisi olamaz mıydı, içlerinde yok muydu tartışmasını filan bir yana bırakıp, iyi kötü başlayan yürüyüşe destek olmak lazım. Kimseyi kolay beğenmeme hastalığına tutulmuş olan insanlarımızın, esaslı bir noktaya dikkat etmeleri lazım. İyi Parti kadrolarını iyi seçiyor, yıpranmamış değerleri buluyor, onları ikna ediyor ve politikaya sokma becerisini gösteriyor. Şimdiye kadar duyulanların içinde dudak kıvırtıracak pek kimseye rastlanmadı. Kaşarlanmış, siyasetin nimetlerinden yararlanmış, yıpranmış kimseleri kadrolarına almamaya gayret gösteriyorlar.
İyi Parti’nin Bodrum açılışına davet ettikleri için, gazeteci kimliğimle gittim. Açılış organizasyonları da, partilerinin adı gibi iyiydi. CHP’li Belediye’nin verdiği Heredot Kültür Merkezi'nde yapılan törende, Bodrum’un önemli, saygın ve iyi yetişmiş simaları çoğunluktaydı. 600 kişilik salonu dolduranların içinde, her siyasi parti ve görüşe mensup insanlar vardı. Bunlar yeni arayışın coşku ve merakını salona iyi yansıtıyorlardı. Ama yine belirtmeliyim ki, hanımların iyi partiye ilgisi Bodrum’da da dikkati çekiyordu. Bir başka gözlemim de, tribünlerde bir miktar meraklı da yerini almış, olan biteni ve ortaya çıkan tabloyu dikkatle inceliyordu.
İyi Parti'nin Bodrum kadrosu, alkışlanacak düzeyde kaliteliydi. İlçe Başkanı genç Şahbaz’ın Yönetim Kurulunda, her meslekten sevilen ve sayılan, politikaya ilk giren insanlar vardı. Doktoru, mühendisi, avukatı, mimarı, arkeoloğu, Kanada’da okuyan tarihçisi ile inanılmaz ölçüde başarılı bir kadroyu sahaya sürmüşlerdi. Hele 60 kişilik bir kurucular Heyeti vardı ki, böylesini değil Bodrum’da, Türkiye’nin çok yerinde bir araya getiremezsiniz.
Bu başarılı fotoğrafın arkasında, herkesin sevdiği, başarılı ve çalışkan eski Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun vardı. Başkanlığı döneminde Konacık’ı ihya eden, sonradan girdiği Bodrum Belediye Başkanlığı seçimini zorlayan Tosun, İyi Parti’nin kuruluşuna da imzasını atmış ve çalışkanlığıyla genel merkezin de dikkatini çekerek, Ankara’da Teşkilat Genel Başkan Yardımcılığına getirilmişti. Bu bir yerel politikacı için büyük başarıydı.
Sonuç olarak, eğer rahat bırakırlarsa ve siyasi bir çelme takmazlarsa, İyi parti iyi gidiyor.. Anlatılanlara göre, ülkenin geleceği için iyi projeler hazırlıyor, uzmanlara halkın şikayetçi olduğu konularla çözümlerini kapsayan raporlar hazırlatıyor. Güzel gelişmeler bunlar, inşallah başarılı olurlar. Bu arada benden duymamış olun, bölgenin en başarılı Belediye Başkanı olan Fethiye’li Behçet Saatçi de, iyi partiye giriyor ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığını koyuyor. Eskiler "taş yerinde ağırdır" derler ama, bakalım belki de Saatçi, akrep ve yelkovanı tersine çevirebilir. Osman Gürün’ü yerinden oynatmak hayli güç. Ama siyaset bu, yine de belli olmaz..
*****