Mazlumlar Ayağa Kalktığında “Kafirler ve Yağ-Bal Yalayıcılarının İşleri Oldukça Zor”
Yüzyıllardır kıyamet hadislerini açıklayanların bir kısmı, dünyamızın her geçen yıllar daha da bozulduğunu bir önceki günden daha kötüye gittiğini, bu olayların karşısında önlemler alınmasının zorunluluğunu bizlere aktarırlar. Onlardan sonrakiler de aynı hassasiyettedirler.
Evet, doğru fakat olan iyilikler nasıl oluyor, nereden geliyor? Rabbimiz, kirlenen suları yağmurla nasıl da temizliyor. Dünyaya gelen yavrular, yağmurdan daha da temiz doğuyorlar.
İnananlar çoğu girdikleri mücadelede zayıf cılız, teknolojileri az gelişmiş, sayıları az olmasına rağmen “nice az topluluklar, çoklara galip gelmiştir.”
(Bakara-249) İbrahim (as) nemrut karşısında, Musa (as) firavun karşısında, iki cihan güneşi Muhammed (sav) Bedir’de müşriklere karşı zahiren zayıf görünüyorlardı. Kazananlar hep inananlar oldu, “ hak batı hep yendi.”
İbrahim (as) nemruta, Musa (as) firavuna, Muhammed (sav) ebu cehile galip gelmiştir. İbrahim (as) tek başına bütün kafirlere karşı mücadele etmiştir. Musa (as) ‘ın karşısına firavunun çıkarttığı büyücüler yapılan yarışta Allah’a iman etmişlerdir. Kendilerine en ağır işkenceler yapılmasına rağmen..
Muhammed (sav) sessiz sedasız gittiği Mekke’ye en büyük fetihle geri gelmiştir. Abdullah bin Selam, Medine’li Yahudilerin en bilginlerindendir. Peygamber Efendimiz (sav) ile görüşüp İslam’ı seçmiş, daha sonra Yahudilere, Efendimiz (sav) Abdullah bin Selam’ı sorunca Yahudiler, “O bizim en bilgilimiz, en şereflimizdir” derler. Abdullah bin Selam perde arkasından davet edilir ve kelime-i tevhid getirir, Yahudiler hemen “ O bizim en hayırsızımız, en şeref yoksunumuz” derler. Ünlü Fransız düşünür, Roger Garaudy Fransa milletvekili ve marksist düşünür iken Müslüman olur, kitapları Fransa’da yasaklanır, medyada artık yer verilmez oluverir. Dünyaca ünlü Cat Stevens, Yusuf İslam oluverir, Allah’ın izniyle. İngilizler, hristiyan Cat Stevens’ın üzerlerine idrarını yapmasını şeref kabul ederken, Yusuf İslam olunca, meydanlarda kasetlerini ve plaklarını törenle kırdılar..
Her insan, güzel bir pınardan su içince, dönüp dönüp içesi gelir. İnsanların ırkları, renkleri, dilleri, bu tatlı pınara hayır demesine sebep değildir. Bilakis içtikçe içmek isterler.
Ay’ın güneşin galaksilerin Rabbi olan Allah (cc) ile kitabı Kur’anı Kerim ve Allah Rasulü (sav) ile insanlar buluşturulunca, taşlardan sert kalpler yumuşayı veriyor. Uzuvları çaprazlama kesilse bile umurunda olmuyorlar.
Unutulmasın ki insanların özlediği huzur ve barışın tesis edileceği İslam Medeniyeti nemrutun, firavunun, kisranın, beyaz sarayın içerisinde bir eli yağda bir eli balda yaşayan çağdaş köleleştirilmiş insanlar tarafından değil, çölde sıkıntı içerisinde, açlıktan karınlarına taş bağlayanlar, ÖZGÜRCE sadece Rabbine kul olanlar tarafından kurulacaktır. Hz. Ali RA “gerçek hürriyet hakka köleliktir” buyurmuştur.
Ve elbette Selahattin’ler, Ömer’ler, Fatih’ler Abdülhamit’ler.. Ve gönül dostları ile Allah (cc) sayları azda olsa inananlarla birlikte olacaktır. Ve kafirler ile yağ-bal yalayıcılarının işleri oldukça zordur.
Zira “hak batılı hep yenmiştir” ve hep yenecektir, mazlum coğrafya ayağa kalktığında zafer mutlaka İslam’ın olacaktır.
Yüzyıllardır kıyamet hadislerini açıklayanların bir kısmı, dünyamızın her geçen yıllar daha da bozulduğunu bir önceki günden daha kötüye gittiğini, bu olayların karşısında önlemler alınmasının zorunluluğunu bizlere aktarırlar. Onlardan sonrakiler de aynı hassasiyettedirler.
Evet, doğru fakat olan iyilikler nasıl oluyor, nereden geliyor? Rabbimiz, kirlenen suları yağmurla nasıl da temizliyor. Dünyaya gelen yavrular, yağmurdan daha da temiz doğuyorlar.
İnananlar çoğu girdikleri mücadelede zayıf cılız, teknolojileri az gelişmiş, sayıları az olmasına rağmen “nice az topluluklar, çoklara galip gelmiştir.”
(Bakara-249) İbrahim (as) nemrut karşısında, Musa (as) firavun karşısında, iki cihan güneşi Muhammed (sav) Bedir’de müşriklere karşı zahiren zayıf görünüyorlardı. Kazananlar hep inananlar oldu, “ hak batı hep yendi.”
İbrahim (as) nemruta, Musa (as) firavuna, Muhammed (sav) ebu cehile galip gelmiştir. İbrahim (as) tek başına bütün kafirlere karşı mücadele etmiştir. Musa (as) ‘ın karşısına firavunun çıkarttığı büyücüler yapılan yarışta Allah’a iman etmişlerdir. Kendilerine en ağır işkenceler yapılmasına rağmen..
Muhammed (sav) sessiz sedasız gittiği Mekke’ye en büyük fetihle geri gelmiştir. Abdullah bin Selam, Medine’li Yahudilerin en bilginlerindendir. Peygamber Efendimiz (sav) ile görüşüp İslam’ı seçmiş, daha sonra Yahudilere, Efendimiz (sav) Abdullah bin Selam’ı sorunca Yahudiler, “O bizim en bilgilimiz, en şereflimizdir” derler. Abdullah bin Selam perde arkasından davet edilir ve kelime-i tevhid getirir, Yahudiler hemen “ O bizim en hayırsızımız, en şeref yoksunumuz” derler. Ünlü Fransız düşünür, Roger Garaudy Fransa milletvekili ve marksist düşünür iken Müslüman olur, kitapları Fransa’da yasaklanır, medyada artık yer verilmez oluverir. Dünyaca ünlü Cat Stevens, Yusuf İslam oluverir, Allah’ın izniyle. İngilizler, hristiyan Cat Stevens’ın üzerlerine idrarını yapmasını şeref kabul ederken, Yusuf İslam olunca, meydanlarda kasetlerini ve plaklarını törenle kırdılar..
Her insan, güzel bir pınardan su içince, dönüp dönüp içesi gelir. İnsanların ırkları, renkleri, dilleri, bu tatlı pınara hayır demesine sebep değildir. Bilakis içtikçe içmek isterler.
Ay’ın güneşin galaksilerin Rabbi olan Allah (cc) ile kitabı Kur’anı Kerim ve Allah Rasulü (sav) ile insanlar buluşturulunca, taşlardan sert kalpler yumuşayı veriyor. Uzuvları çaprazlama kesilse bile umurunda olmuyorlar.
Unutulmasın ki insanların özlediği huzur ve barışın tesis edileceği İslam Medeniyeti nemrutun, firavunun, kisranın, beyaz sarayın içerisinde bir eli yağda bir eli balda yaşayan çağdaş köleleştirilmiş insanlar tarafından değil, çölde sıkıntı içerisinde, açlıktan karınlarına taş bağlayanlar, ÖZGÜRCE sadece Rabbine kul olanlar tarafından kurulacaktır. Hz. Ali RA “gerçek hürriyet hakka köleliktir” buyurmuştur.
Ve elbette Selahattin’ler, Ömer’ler, Fatih’ler Abdülhamit’ler.. Ve gönül dostları ile Allah (cc) sayları azda olsa inananlarla birlikte olacaktır. Ve kafirler ile yağ-bal yalayıcılarının işleri oldukça zordur.
Zira “hak batılı hep yenmiştir” ve hep yenecektir, mazlum coğrafya ayağa kalktığında zafer mutlaka İslam’ın olacaktır.