Ünlü kadın oyuncu Ingrid Bergman “Kendiniz olun. Dünya, özgün olana hayran olur “ diyor ve gençleri de buna özendiriyor. Herkes yaşantısına göre özgün oluyor.
Tam bu noktada Mevlana hazretleri söylenilmek istenilene bir açıklık getiriyor.
”Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın”
Siz kimi seviyorsunuz, kiminle olmak istiyorsanız, özgünlüğünüz o noktada gelişip kıvama eriyor.
Bu özgünlük insana bir sorumluluk yüklemelidir.
Ahmet Hamdi Tanpınar ”Sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı ol ” derken, sorumluluk sahibi olmayan insanların özgün olamayacağına dem vuruyor.
Bizim yükleneceğimiz sorumluluk da bizim inançlarımızla ilgilidir.
Hz. Ömer “İnsanlığın şerefi aklıyla, asaleti diniyle, şahsiyeti ahlâkıyladır " diyor.
Ingrid Bergman’ın ahlakı nereden besleniyor.
Bu şahsiyetin oluşmasına vesile olan din hangisidir.
Onun dininden iseniz mesele yok.
Dünyanın hayran olmasına da gerek yok.
Ama onun dininden değilseniz o zaman biraz düşünmeniz gerekecektir.
Bunun için aklımızı kullanmaya ihtiyaç olacaktır.
İnsanlığın şerefini düşünüyorsak akıllı hareket etmek gerekir.
İslam dini sahip olduğumuz en büyük asalettir.
Kişilik sahibi olmak için de ahlaklı olmak lazım. Bu ahlak da İslam ahlakı olmalıdır bizce.
İmam-ı Gazali hazretleri insan olmanın ölçüsünü vermiş ;
“Şahsiyetini kazan ve faziletini kemale eriştir, zira sen cisminle değil ruhunla insansın"
İnsandaki bu ruh güzelliği de İslam ahlakıyla tamamlanıyor.
Ruhun önemini bize Nelson Mandela gösteriyor ;
”Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter.”
İnsan, doğru olmakla gerçek değerini buluyor.
.
Bağlı bulunduğu dergahta yakacağı odunları bile en düzgününden seçen Yunus Emre
” Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.” Diyerek doğru insanda doğru sonuçların olacağını, yanlış insanda ise doğru sonuçların olmayacağına işaret ediyor.
Eğer halimizde doğruluk yok ise ve örüntüsüyle yaptıkları birbirine ters düşen insanlara en güzel cevabı Ömer Hayyam vermiş ;
” İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para!
Hırka, tesbih, post, seccade güzel ama,
Mevla kanar mı bunlara ? ”
Kendimizi kandırdığımız yerde Yaradan’ı nasıl kandıracağız ?
.
Buraya kadar söylemek istediklerimiz müşahhas bir örnekle taçlandıralım.
Evli iki insan düşünün.
Kadın, “Ben kişilik sahibiyim, istediğim gibi giyinirim, göğsümü de açarım, bacağımı da açarım" diyor.
Erkek, ben senin başını kıçını açmanı istemiyorum, bu bana ters gelir, diyor.
Bu halleriyle bu iki insan hayat düşüncelerini ortaya koyduklarının farkındalar mı acaba.
RaIph WaIdo Emerson da tam olarak bunu söylemeye çalışıyor. “ İnsanlar, dünya ve hayat hakkında düşüncelerini ileri sürerlerken, karakterlerini de ortaya koyduklarının farkında değillerdir “
Farkındalığı iyi anlamak lazım.
Bu şartlarda bu iki insanın mutlu olması, huzuru yakalaması mümkün değil.
Kadın açıldığı zaman huzurlu olacak, kocası ise huzursuz olacak.
Kadın açılmadığı zaman kocası huzurlu olacak, kadın huzursuz olacak.
Yani, birinin mutluluğu diğerini rahatsız edecektir.
Evliliklerde kişilik iddiası kabul edilemez.
Kişilik sahibi olduğunu iddia etmek, karşısındaki kişinin kişiliksiz olduğunu ima etmek demektir.
Ünlü müzisyen Ludwig van Beethoven “Sevgi ve karakterin olmadığı yerde, ne büyük insan ne büyük sanatçı ne de büyük mücadele insanı vardır “ diyor.
Evliliklerde karakter sevgiyle oluşur.
.
Evlilik bir bilyeye benzer.
Karakter yapıları birbirine uyan iki insan kol kola girerek,
Birbirlerine sevgiyle sarılarak bu bilyenin üzerinde durabilirler.
Bilye istediği kadar yuvarlansın, istediği kadar tuvarlansın.
Farklı kişilik yapılarına sahip olan insanlar,
Kendi kişiliğini ayakta tutmak isterken,
Diğer insanın kişiliğini ayaklar altına alacaktır.
Kendisi ayak altına düştüğünde de diğer insan dikilecektir.
Evlilik, farklı yapıları ve farklı düşünceleri kaldırmaz.
Şunu unutmamak lazım ;
Bir insanın karakteri kendisi için söyledikleri ile değil, başkaları için yürüttüğü düşüncelerle daha iyi anlaşılır.
.
Birbirini tutuyor bir düğme ve bir delik
Yakalar kavuşmuyor varsa eğer ikilik
İnsan olan insanda hem akıl var hem yürek
Bir sevgi üzerine kurulmalı kişilik.
(Dermanî)