Kırıkkale ile ilgili anılarımı yazarken birçok yüreğe dokunacağımı ummamıştım doğrusu. Bu vesile ile bir kez daha içten duyguların karşılık bulacağı doğrulanmış oldu. Müthiş bir mutluluk.
Özellikle ‘Kale Haber’ ve ‘Ayrıntı Haber’ Gazeteleri yönetim ve çalışanlarına, Gazeteci- Yazar İsmail Ünal ve Ömer Kıvanç kardeşlerime ve ayrıca beni şaşırtacak kadar çok sayıda mesaj ve telefonla arayan Kırıkkaleli sevgili fahri hemşerilerime müteşekkirim, sağolasınız.
Hepinize sevgi dolu kocaman yürekleriniz, sözleriniz için teşekkür ediyorum.
Geriye dönüp baktığımda o güzel memleket diyarı için sıkça işittiğim "Ankara'nın gölgesinde kaldı" sözüne itiraz geldi içimden. Kırıkkale Anadolu dervişliği ve mütevazılığı ile kadim devlete olan saygısından dolayı, geri kalmamış bir adım geri durmuştur.
Yoksa;
Ülkemizin kültür dünyasına değer katmış onca akademisyen, edebiyatçı, şair, ozanın, ekonomi ve siyasetine yön vermiş onca iş insanı ve siyasetçilerin varlığını, burada doğmasa da bir zaman diliminde buralı olan insanların unutulmaz anılarını izah edemezsiniz.
Yaşıtları farklı kulvarlarda koşarken atadan babadan kalma ocaklarını tüttüren, şehrine katkı sunmak için yarışan o genç adamları izah edemezsiniz.
Kızılırmak toprağa bereket katarken, yolundan geçtiği tüm şehirlerin güzelliklerini taşıyarak coşkusu ile kadını erkeği üretken kılmıştır. Bu coğrafya parçasında vefa, garibe sahiplenme, ikram, paylaşma gibi hasletlerin -Türk’ün tanımı yapılan tarih kitaplarında kalırken - hala capcanlı sergilenmesini izah edemezsiniz.
Yolu düşen'in 'Karakeçili' şiirini yazmasını,
Bayrak şairinin 'Kırıkkale' şiirini,
Kralların Ressamının 'üç binin üzerinde eserleri'ni,
Benim gibi nice öğretmenin ‘sıla’sı olmasını izah edemezsiniz.
Başkentin bir adım gerisinde içten özlenmiş, sessiz ve derinden ülkenin tüm topraklarına katkı sunan, çalışkan ve vatansever insanlarını izah edemezsiniz..
Cumhuriyetin başkenti Ankara ise; sevginin, vefanın, muhabbetin, cömertliğin başkenti de mutlaka ki Kırıkkale’dir.
Bursa’dan Kırıkkale’ye bir kez daha selam olsun..