Çocuklukta herkesin yaşadığı benzer bir durum vardır.
Ebevyn, akraba, öğretmen, arkadaşlar gibi yakın çevredekiler “ yaramaz, kötü çocuk, ” dediğinde veya yersiz eleştiri, aşağılama vb. gibi durumlardaki deneyimler çocukta sevilmediğini hissetme ve zamanla da sevilmeme yani nefret edilme travmasına yol açar.
Bu travma sonucunda birey yetişkin olduğunda artık kendini sevemez, kendinden nefret eder. Neden?
Çünkü çevredeki insanlar ondan nefret etmiş, o da kendinden nefret ediyor.
Kendini başkalarıyla kıyaslıyor, kendindeki bazı fiziksel özellikleri beğenmiyor ve aynada görünce kendinden nefret ediyor. Kişi kendine karşı nefret, kızgınlık duyuyor. Kendisinde belirli kişilik özelliklerini, toplumda hoş karşılanmayan şeyleri sevmemeye başlıyor, kendinden nefret ediyor.
Birey kendinde belirli özellikleri beğenmeyip, kabul etmeyince bir boşluk oluşur. Eğer bireyin kendisine karşı sevgisi yoksa o boşluğu nefret doldurur. Bu durumda kişi sevgiyi dışardan almaya çalışır. Sevgiyi alamazsa insanlardan nefret etmeye başlar.
Nefretin en temelinde olan şey kendini sevmemek, kendini olduğu gibi kabullenmemektir.
Bu durumda olan insanın başkasının onu sevmesine ve değer vermesine ihtiyacı vardır. Bu olursa kendisini değerli hisseder.
Toplumda herkes çocukluktan beri değersizleştirilmiş olduğu için herkes kendinden nefret ediyor. Kişi değersiz hissettiği için kendisini sevemiyor, insanları sevemiyor, hayatı sevemiyor.
Bu yüzden insanlar yapay değerler için çabalıyor. Zengin olursa, mevki sahibi olursa vs. değerli hissedeceğini düşünüyor. Ama bu çabalar insanı daha da rekabete, kıskançlığa, çatışmalara ve nefrete boğuyor.
İnsan nasıl nefretten özgürleşebilir?
Kendisiyle nefretten muaf sevgi dolu bir iletişim kurarsa nefret tekrar sevgiye dönüşebilir.
Dünya Değişim Akademisi “Nefretten Özgürleşme “, “Kendinle Barış”, “Öz değer Eksikliğinden Özgürleşme” Değişim Sanatı programlarıyla kalıcı kökten bir değişim sunuyor.
Bu içsel simya sanatı sayesinde kendine olan nefret hissi kaybolacak. Aynanın önünde oturunca insanlar artık “senden nefret etmiyorum, seni seviyorum” diyebilecekler kendilerine. Artık kendilerini sevecekler bunun sonucu da başka insanları ve yaşamı sevecekler. Savaşlar bitecek.
Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin!