İzmir de yaşanan üzücü deprem de Haarp ile saldırı olabilir mi?
2017 Yılından beri İzmir ve çevresinde binlerce deprem olurken, tarihinde asırlar sonra ilk defa ölümlü bir deprem meydana geldi.
Peki Haarp yani deprem silahı ile İzmir vurulmuş olabilir mi?
Ege Bölgesinde kırılması gereken 13 Fay hattından söz edilirken, doğu-batı yönünde ilerleyen Fay’ın 7 civarında kırılması dikkat çekiyor.
Neden Haarp’tan şüpheleniyoruz?
Çünkü aylardır Türkiye’nin Akdeniz’de menfaatleri olduğu için Yunanistan ile aramızda bir huzursuzluk sürmektedir. Bu noktada Amerika Yunanistan’ın yanında yer alınca, bizim de böyle bir deprem saldırısından şüphelenmemiz normaldir. Devletimizin bu güçlü ihtimali dikkate almasında yarar vardır.
1999 Gölcük Depremi’nde de Fay hattına yollanan sinyaller ile deprem başlatılmış ve kontrolden çıkmıştı. Şiddeti de bizden saklanmıştı.
Haarp Silahı, Alaska Gaskona’da bulunan Gizli Üs’den yönetilerek Atmosfer üzerinden harekete geçiriliyor. Ayrıca bir gemide yer alan cihazlarla da silah kullanılabiliniyor. İklim Silahı olarak da kabul edilen Haarp, “ABD Ordusu’nun Gizli Silahları”ndan birisi olarak biliniyor.
2016 Yılında “Dünyanın Gizli Silahları” adlı kitabımızda bunu analiz edip yazdık. Yunan Adalarında da hissedilen deprem en büyük zararı İzmir’e verirken, Yunanistan tarafında fazla bir hasar bırakmadığı görülüyor. Gelen haberlere göre Sisam Adasında 2 öğrenci ölmüş ama başka bir can kaybı da yok gibi.. Yazıyı yazdığımız sıralarda 20 vatandaşımızın öldüğü ve 750’nin üzerinde yaralımız olduğu açıklandı. Bu kayıpların nereye kadar yükseleceği de bu aşamada belli değil..
İzmir Depremini araştırmaya devam edeceğiz.
...
Türkiye’nin Haarp’in hedefinde olduğunu yazdığımız. “HAARP’IN HEDEFİ TÜRKİYE” Adlı kitabımız da yakında yayınlanacaktır. Konuya meraklı olanlar okuyabilirler.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir’in açıklamaları şöyle: "Öncelikle, depremin olduğu yer, Sisam Adası'nın 5 km kuzeyi. Burada, bizim Doğanbey Burnu'nun 20 km güneyinde, denizin içindeki bir fay kırıldı. Bu fayla ilgili doğu batı uzanımlı, normal bir fay hattı olduğunu söylemeliyiz. Normal fay olduğu için Gümüldür, Seferihisar kırılan fayın düşen bloğunda yer alıyordu. Burada tsunami tehdidi vardı ve denizin yükseldiğini gördük. Sığacık, Bornova, Buca ve Bayraklı bu fayın düşen kısmında yer aldı. İzmir'de 2005'te en son 5.9 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştı. Şu an depremin ana şoku yaşandı. Akhisar çevresinde Kovid süreci öncesi 7 bin deprem olmuştu. Bu deprem Sisam'ın kuzeyindeki fayı kırdı. Seferihisar fayı daha kırılmadı. 13 tane kırılması gereken İzmir ölçeğinde fay var. Bu kırılma denizdeki bir faydı.."
...
TARİH BOYUNCA İZMİR'DEKİ HASARLI DEPREMLER
10 Temmuz 1688 Depremi:
İzmir bu deprem felaketiyle büyük ölçüde harap olmuştur. Öğle zamanından biraz önce başlayan bu büyük depremin merkezinin İzmir Koyu girişinde bulunan Sancak Kalesi civarında olduğu saptanmıştır. Adı geçen kale depremden sonra harabe haline gelmiştir. Kale toprağa öylesine batmıştır ki kalenin duvarlarında bulunan toplar görünmez olmuştur. Şehrin büyük yapılarından eski gümrük binasının duvarları yıkılmış ve tavanı çökmüştür. İzmir Limanı hasar görmüş ve kıyı şeridi 60cm çökerek bir kanal oluşturmuştur. Pamuk İpliği Hanının yanından başlayıp pazar yerinin sonuna kadar olan kervansaraylar ve diğer binaların çoğu yıkılmış, Büyük Rum Kilisesi, Rum mezarlığı içinde bulunan St.George Kilisesi ve Ermeni Kilisesi tamamen harap olmuştur.
3-5 Temmuz 1778 Depremi:
Bu depremde pazar ve bedestenin kubbesi hasar görmüş, Büyük Camii tamamen yıkılmıştır. Frenk mahallesin kıyı kesiminde, deniz üzerinde kazıklar üstünde duran evler çökmüştür.
29 Temmuz 1880 Depremi:
Bu depremden İzmir şehir merkezi büyük zarar görmüştür. İzmir'deki postane ve telgrafhane binası duvarının iki üç yerden çatlayarak ayrıldığı belirtilmektedir. Depremde, Fransız Hastanesi ile Fransız Konsolosluğunun, Hisar Camii’nin, St. Jean Katedralinin, Alsancak Garının, Kapusin Kilisesinin ağır hasarlar aldığı, Türk Mahallesinde bulunan Vilayet Konağının ve özellikle İkiçeşmelik semtindeki evlerin büyük bir kısmının duvarlarının çatladığı, Ali Paşa Meydanı’nda yer alan eski bir hanla, birkaç dükkânın çöktüğü belirtilmektedir. Yine, Kızlarağası hanının kubbesinin sarsıntıya dayanamayarak çöktüğü ve Kerestecilerde binaların kısmen harap olduğu bildirilmiştir. Depremden en büyük zararı gören yerlerden biri Bornova’ydı. Binaların büyük bölümü çatlamış ve köyün iki camisi tamamen yıkılmıştır. Depremin, İzmir yakınındaki yerleşimlerden, Narlıköy, Pınarbaşı, Işıklar ve Kemalpaşa'da da kuvvetle hissedildiği, Kokluça kilisesiyle, çan kulesinin hasar gördüğü de anlatımlar arasındadır.
1 Nisan 1928 Depremi:
Bu deprem sırasında Konak’taki saat kulesinin kubbesi çökmüş, Vilayet Konağında çatlaklar oluşmuş, Pasaport binasının bacası uçmuş ve Teyyare sinemasının karşısında bulunan rıhtım 10metre uzunlukta ve birkaç santimetre genişlikte kıyıya paralel olarak yarılmış, kopan bölüm denize doğru ilerlemiştir. Deprem Karşıyaka, Bornova ve Balçova’daki binalarda da hasara sebep olmuştur. Bu binalar arasında Ziraat ve Yeni Osmanlı Bankası da yer almaktadır. Karataş, Karantina ve Göztepe’de evlerde hafif çatlaklar ve sıva dökülmeleri gözlenmiştir.
1 Şubat 1974 Depremi:
Deprem en çok Alsancak semtinde hasar yapmıştır. Buradaki eski yığma yapıların duvarları çatlamış ve camları kırılmıştır. 1488. sokakta 25 yıl önce iki katlı tuğla yığma olarak yapılıp daha üstüne iki kat daha eklenmiş olan yapıların bazılarında zemin kat duvarlarında kesme çatlakları ve balkon kolonlarında da basınç kırılmaları gözlenmiştir. Konak meydanındaki saat kulesinin taç kısmı yıkılmış ve saati durmuştur. Devlet hastanesinde, Özel idare iş hanında hasar meydana gelmiştir.