Son günlerin moda sözü;
“İslam’a sahip çıkalım”
Peki, sen yaşamadığın dine nasıl sahip çıkacaksın?
Hz. Ömer “Dininiz iyi öğrenin ve ona göre yaşayın. Yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz” diyor. Bu efendiler de yaşadıklarına bakmadan insanların söylediklerine uymasını istiyorlar.
Allah 3 şeyin garantisini veriyor.
Rızkın,
Hayatın,
Ve dinin..
Allah katında din şüphesiz İslam’dır. (Ali imran suresi 19. Ayet) buyuruluyor.
Dolayısıyla kimsenin bu 3 unsura sahip olabilecek hali yoktur. Allah verirse olur.
İnsan, imanından mesuldür. Kişi ona sahip olacak dine değil.
Yoksa, İslam’a sahip çıkın demek laf-ı güzaftan öte gitmez.
İslam’ı savunun diyenlere baktığınız zaman, “Ben İslam’ı yaşıyorum. Orucumu tutup namazımı kılıyorum. Zekâtımı verip hacca gidiyorum” diyorlar.
Bunları yaparken;
Verdiğin sözü yerine getiriyor musun?
Konuştuğun zaman yalan söylüyor musun?
Verilen emanete ihanet ediyor musun?
Faiz yiyor musun?
Devlet malını zimmete geçiriyor musun?
İçki, kumar, zina bunlarla ilgileniyor musun?
Kul hakkına giriyor musun?
Komşun açken tok uyuyor musun?
Haksızlık karşısında susuyor musun?
Adaleti bertaraf ediyor musun?
Bunları yapıyorsan,
40 sefer hacca gitsen, günde 40 vakit namaz kılsan ne olacak?..
Yunus Emre;
“Kişi hacı olmaz gitmek ile Mekke’ye,
Eşek derviş olmaz taş taşımakla tekkeye” derken bu yaşanmayan İslam’dan bahsediyor.
Bu insanlara sahip çıkmak da aynen bu insanların yaptıklarını yapmak gibidir. Etrafınıza bir bakın;
Ormanlar otel yapmak için yakılırken,
Ağaçlar maden çıkarmak için talan edilirken,
Kalkıp da bir başkasına “İslam’ı yaşayın” demek abesle iştigaldir.
Bu olumsuzlukları yapanların hepsi de “ Müslümanım” diyen insanlar.
Sen bu ağaçları ortadan kaldırırken Peygamberi Zişan;
“Kıyametin kopacağını bilsen elindeki fidanı dik” buyuruyor.
Peygamberin sözünü hiçe sayıyorsan, ben İslam’ı yaşıyorum diyemezsin.
Kalkıp da bir başkasına “İslam’a sahip çıkın” hiç diyemezsin.
Bu da riyakârlığa girer.
Riyakârlık ise münafıklık işaretidir.
Bir başkasını ikna edemezsiniz.
İslam’ın reklamı olmaz. Onun yaşantısı olur.
Nitekim Bakara suresinin 9. ayetinde;
“Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysaki onlar kendilerini aldatırlar da bunun farkına varmazlar.”
10. ayetinde;
“Kalplerinde bir hastalık vardır. Allah hastalıklarını daha da artırmıştır. Yalan söylemeleri sebebiyle onlar için can yakıcı bir azap vardır” emri ilahisi münafıkları işaret etmektedir.
Onların kalplerindeki hastalık “yalan” hastalığıdır.
Bu söylemleri nedeniyle de onlar için cehennem vardır.
Dolayısıyla bu cehennemlik insanları savunanlar da cehennemliktir.
Gördüğünüz gibi lafla peynir gemisi yürümüyor.
İslam’a sahip çıkmak için önce onu yaşamak gerek..