Herkes hayatının bir döneminde mutlaka hainliğe uğramıştır. Bunun nedeni herkesin içinde küçük de olsa bir haincik vardır. Bu hainciğin ne kadar büyüyeceğine kişinin kendi seçimleri yön verir.
Hainlik insanlar arasındaki ilişkilerde yaşanan bir gerçekliktir. İnsan var oldukça hainlik vakaları da olacaktır. Hainlik günlük yaşamın sorunlarını çözme ve stresten uzaklaşma yanılgısı verdiği için bir insan hain olmayı seçebilir. Gerçekte ise kişi sorunları çözemez, sadece onlardan kaçar ve daha fazla gerginliğe maruz kalır. İhanetin temel nedenleri; değer görme, beğenilme, sevilme ve arzulanma isteği, güçlü olma, kendini kanıtlama ve otorite savaşlarıdır.
Peki, bir hain nasıl bir kişilik yapısına sahiptir?
Bir hain amacına ulaşmak için her yolu meşru sayar ve narsist, manipülatör, psikopat özelliklere sahiptir.
Bir hain ya hep ya hiç mantığıyla hareket eder. Çünkü hainler açgözlüdür ve her şeyi ele geçirmek ister. O yüzden hainler acımasız ve vicdansız olur, çünkü ya hep ya hiç mantığının orta noktası olmaz.
Kendi öz varlığına sadık olmayan insan, hiç kimseye sadık kalamaz. O insan mutlaka sadakatsizlik yaparak bir haine dönüşür.
İnsan korktuğu için korkak olmaz, hainlerden korkarak onlara boyun eğdiği için korkaktır. Çünkü bir hainden korkup ona boyun eğmek, haince planlarına katılmak ve hainliğe alet olmak asıl korkaklık ve hainliktir.
Dost kazığı denilen olay herkesin karşılaştığı bir hainlik türüdür. Bunun temel nedeni kıskançlık ve rekabettir.
Hainliğe uğramış insan uyku sorunları yaşar, çünkü aklına hainlik yapan gelir, ona sürekli beddua eder, bu onu uyutmaz. İhanete uğrayan kişi her şeye duygusal tepkiler verir, duygusal iniş çıkışlar yaşar. Hainlik yapan kişiye kızar, öfkesini çevresindekilere boşaltır, haini andıran her şey onda öfke patlamalarına sebep olur. Hainliğe uğrayan yaptığı işe odaklanamaz, performansı düşer.
İhanete uğrayan kişi yaşadığı duyguları tarafsızca gözlemlemelidir ve anlamaya çalışmalıdır. Ortaya çıkan öfke duygusu acı verici ve yıpratıcı bir duygu olduğu için öfke mutlaka Değişim Sanatı uygulanarak şefkate dönüştürülmelidir.
Hainliğe uğrayan ölüm ve kayıp travmasına benzer bir travma yaşar. Bu durumda en etkili destek Değişim Sanatını uygulamaktır.
İhanete uğrayan suçu kendinde aramamalıdır. Hainlikteki suç ve kusur haine aittir. Ama hainliğe uğramak bir kader değildir. İhanete uğramış insan Değişim Sanatını uygulayarak değişebilir ve bir daha hainlikle yüzleşmek zorunda kalmaz. Ama kişi değişmez ve tekâmül etmezse tekrar tekrar ihanete uğramaya devam eder.
“Hainliğe Son” Değişim Programı Dünya Değişim Akademisinde Değişim Uzmanlarınca sunuluyor.
Program sekiz seanstan oluşuyor ve bir ayda tamamlanıyor. Her seansta, hainlik ve hainlikten nasıl özgürleşileceği ile ilgili teorik bilgilendirme yapılıyor ve ardından pratik uygulamaya geçiliyor.
Hainlikten özgürleşme ile ilgili bilgilendirmede; ilk çalışmada hainliğin tanımlanması, ikinci çalışmada bencilliğin bırakılması, sonraki çalışmalarda ise tatminliğin geliştirilmesi, zihni tüm inanç ve şartlandırmalardan arındırma, yaşamın birliği, negatife negatifle yaklaşmamak ve gerçeklik içinde kalmak, beklentilerden özgürleşmek ve son olarak içindeki koşulsuz sevgiyi uyandırmak temaları işleniyor.
Kendimizi değiştirelim dünyamız değişsin, dünyamızı değiştirelim dünya değişsin!