Günümüzde insanlar bazen gülümsüyor ve mutluymuş gibi görünüyor, ama kalpleri gülümsüyor mu? İnsanların kalpleri gülümsemiyor ise gülümsemeleri ve mutlulukları sahte anlamına gelir.
Birçok insan iç dünyasının farkında değil, sadece dış dünya ile ilgilenmektedir. Bu yüzden de insanlar dışlarını güzel hale getirmeye çalışıyorlar ama içleriyle hiç ilgilenmiyorlar.
Oysaki hayatı belirleyen şey dış dünya değil, iç dünyadır. Çünkü dış dünyada olan şeyler geçici ve yanıltıcıdır. Bu yüzden de dış dünyaya göre hareket eden birey sürekli yanılgı içindedir.
İnsan ebedi özünü unutur ve ona sırt çevirirse öz çiçek açmaz ve özden gelen varoluşsal sevgi ortaya çıkamaz. Böyle olunca da birey içinde bir boşluk hisseder. İşte bu boşluğu maalesef kıskançlık doldurur.
İçteki boşluk kıskançlıkla dolunca başkalarının başarısı kişiye batmaya başlar. Çünkü kişi içindeki özü bilmez ve dışardaki bencilliğe yönelir.
İnsan içindekini bilmeyince dışındakini bilmeye çalışır ve başkaları devreye girer, başkalarının dışını bilmeye çabalar, kıskançlık da kaçınılmaz olur. O başkaları da kendi içini bilmiyor, onlar da aynı şekilde başkalarının dışı ile ilgileniyor. Bu durum toplumda kıskançlık patlamasına neden oluyor.
Hiç kimse kendi veya başkasının içini bilmez. Çünkü ebedi öz arka plana atılmıştır, ihmal edilmiştir ve bu nedenle oluşan içteki boşluk bilinemez. Kişinin içinde boşluk oluştuğu zaman iç dünyasında kendini hiç gibi hisseder, boşluk hiçlik hissine neden olur. Bu yüzden bireyler kendini değersiz hisseder ve bu değersizlik duygusu da kıskançlığa sebep olur.
Bireysel ve toplumsal anlaşmazlıkların nedeni işte tam da budur! Kıskançlık herkeste var, çünkü herkes ebedi özünü unutmuş.
İnsanlar gülümsüyor ama sahte, mutlu görünüyor ama sahte!
Çünkü kalpleri kıskançlıkla dolu ve böyle bir kalp sadece bağırır ve ağlar. Kendimize bir bakalım acaba kalbimiz gülümsüyor mu?
Gülümsemiyorsa o zaman kıskançlıkla dolu demektir. Kıskançlıktan özgürleşmenin yolu kalbin gülümsemesidir.
Bunu nasıl başarabiliriz?
Dünya Değişim Akademisi bizlere muhteşem bir Değişim Sanatı sunuyor: “Kıskançlığı Aşma” Değişim Programı.
Bu yöntembilimi uygulayarak kalbimiz özümüzle iletişime geçecek ve gülümsemeye başlayacakJ
Bu iletişim sayesinde ise özden akan farkındalık kıskançlığın dönüşmesine ve onun karşıtı olan takdirin tezahür etmesine sebep olacak.
Dünyanın büyük çoğunluğunu etkileyen bu çok güçlü kıskançlık duygusunu aşmak hiç kolay değil, ama Değişim Sanatı ile bunu başarabiliriz. Değişim uzmanları tarafından sunulan bu Değişim Programı 8 çalışmadan oluşur ve her çalışma 45 dakika sürmektedir. Değişim programlarıyla istediğimiz pozitif yöne doğru köklü değişimler gerçekleştirebiliriz. Yeter ki isteyelim!