Dünya haritasına baktığımızda çeşitli şekillerle sınırlara ayrılmış ülkeler görürüz. Dünyanın uzaydan çekilmiş resimlerine baktığımızda ise hiçbir sınırı görmek mümkün değildir. Gerçekle uygulama bir birinden oldukça farklı.
Bir fark ta dünyanın görünmeyen parsellenmiş şekillendirilmiş biçimidir. Sınırların haricinde gerçekte olmayan ama uygulamaları ile dünyalıların canını yakan bir oluşum. Oluşumun başını luzifer oluşturur. Allah’ın her şeyi gören kuşatan olmasına alternatif üretilmiş, üretenler tarafından “ilah” edinilmiş (Tek bir ilah vardır O da her şeyi gören kuşatan ve öncesinde yaratan yaratmaya devam eden ALLAH’tır).
Luziferi kendilerine ilah edinen topluluklar dünya hakimiyetini elde etmek için her yolu mübah sayıyorlar. Hedeflerine ulaşmak için iki tane dünya savaşı çıkartıp insanlığı ifsada uğratmışlar bir üçüncüsünü çıkarmak onlar için hiç sorun değil. Zira dünyamızda 2. Yalta kongresinin ardından kendilerine parselledikleri coğrafyalarda kan gözyaşı hiç durmadı. Yalta da “Nil ve Fırat” nehirleri arasındaki coğrafyayı yani “İbrahim Peygamber Yolunu” siyonizme vatan edinmeleri için var gücüyle çalışır durumdalar.
Ortaçağ’da batıda hahamlar ile kilisenin arasında şöyle bir olaydan bahseder Necmettin Erbakan Hoca:
"Hahamlar, kilise mensuplarına siz İsa’nın yeryüzüne inmesini istiyor musunuz. Bu sizin kitabınızda yazmaz, bizim (elleriyle değiştirdikleri) tevratta var. Fırat ve Nil arasındaki topraklar siyonun olacak Süleyman Mabeti tekrar inşa edilecek, Kudüs dünyanın başkenti olacak, dünyanın bütün zenginlikleri buradan yeryüzüne dağıtılacak bütün bu olaylar gerçekleşince İsa Peygamber yeryüzüne Yahudi Kralı olarak gelecek, yeryüzün yönetimini biz İsrailoğullarına devredecek, derler. Kilise sorar ya biz hristiyanlar ne olacağız. Yeryüzünün yönetimi bize bırakılınca siz İsa Peygamberle beraber gökyüzüne yükselip localarınızdan yeryüzünü yönetmemizi seyredeceksiniz..derler. Tabi bu düşünce aslında Yahudi inancına ters. Bundan dolayı haham çocuğuna sen bunlara inanma biz İsa Mesih’i öldürdük, bunları anlattıklarımız aslında yaratılışta kır hayvanı gibidirler, onlar bize hizmet etmeleri için insan suretine dönüştürülüp 'evrim geçirdiler' diyorlar..."
Siyonizm yapılanması Luziferin önderliğinde/emrinde kurulmuş bir teşkilattır. Yalta’da yeniden şekillendirilmiş dünyada dolar ve kurulmuş BM, NATO-G 20 gibi organizasyonlarla top yekün dünya savaşına gerek olmadan hedeflerine ulaşmayı planlayan Luzifer ve çocukları bir dolardaki teşkilat şeması organizasyonuyla yeryüzünde ifsat bozgunculuk yapmaktadırlar. Öyle bir organize olmuşlar ki satranç oyunundaki beyaz taşları da siyah taşları da aynı kişiler hareket ettirmekteler. Bunları “HA-Fİ” fe almamak gereklidir.
Şimdi 15 Temmuz’da ülkemizi kan gölüne çevirmek isteyen ve düğmeye basan Fetoşçu gurubu deşifre edilmesi güzel bir hadise. Ne var ki Luziferin çocukları sadece bunlardan ibaret değiller.
Niçin diğer Luzifer teşkilatlarının üzerine gidilmiyor.
Rotary, lions, bilderbergler çok mu masumlar.
Resmin tamamında hepsi tek bir organizasyonlar ve hepsi aynı yerden emir alıp uyguluyorlar. Bütün mason locaları sosyalist-emperyalist-kapitalist yapılanmalardır ve yeryüzünü ifsad için çalışmaktadırlar.
Halkımız yöneticilerine ve Vatan’ına sahip çıkmışken yönetimi elinde bulunduranların bütün luziferin çocuklarından hesap sormaları elzemdir gereklidir. Zira bu ifsad topluluğu –tez, anti tez = sentez uygulamasıyla hareket etmekteler.
Bir fark ta dünyanın görünmeyen parsellenmiş şekillendirilmiş biçimidir. Sınırların haricinde gerçekte olmayan ama uygulamaları ile dünyalıların canını yakan bir oluşum. Oluşumun başını luzifer oluşturur. Allah’ın her şeyi gören kuşatan olmasına alternatif üretilmiş, üretenler tarafından “ilah” edinilmiş (Tek bir ilah vardır O da her şeyi gören kuşatan ve öncesinde yaratan yaratmaya devam eden ALLAH’tır).
Luziferi kendilerine ilah edinen topluluklar dünya hakimiyetini elde etmek için her yolu mübah sayıyorlar. Hedeflerine ulaşmak için iki tane dünya savaşı çıkartıp insanlığı ifsada uğratmışlar bir üçüncüsünü çıkarmak onlar için hiç sorun değil. Zira dünyamızda 2. Yalta kongresinin ardından kendilerine parselledikleri coğrafyalarda kan gözyaşı hiç durmadı. Yalta da “Nil ve Fırat” nehirleri arasındaki coğrafyayı yani “İbrahim Peygamber Yolunu” siyonizme vatan edinmeleri için var gücüyle çalışır durumdalar.
Ortaçağ’da batıda hahamlar ile kilisenin arasında şöyle bir olaydan bahseder Necmettin Erbakan Hoca:
"Hahamlar, kilise mensuplarına siz İsa’nın yeryüzüne inmesini istiyor musunuz. Bu sizin kitabınızda yazmaz, bizim (elleriyle değiştirdikleri) tevratta var. Fırat ve Nil arasındaki topraklar siyonun olacak Süleyman Mabeti tekrar inşa edilecek, Kudüs dünyanın başkenti olacak, dünyanın bütün zenginlikleri buradan yeryüzüne dağıtılacak bütün bu olaylar gerçekleşince İsa Peygamber yeryüzüne Yahudi Kralı olarak gelecek, yeryüzün yönetimini biz İsrailoğullarına devredecek, derler. Kilise sorar ya biz hristiyanlar ne olacağız. Yeryüzünün yönetimi bize bırakılınca siz İsa Peygamberle beraber gökyüzüne yükselip localarınızdan yeryüzünü yönetmemizi seyredeceksiniz..derler. Tabi bu düşünce aslında Yahudi inancına ters. Bundan dolayı haham çocuğuna sen bunlara inanma biz İsa Mesih’i öldürdük, bunları anlattıklarımız aslında yaratılışta kır hayvanı gibidirler, onlar bize hizmet etmeleri için insan suretine dönüştürülüp 'evrim geçirdiler' diyorlar..."
Siyonizm yapılanması Luziferin önderliğinde/emrinde kurulmuş bir teşkilattır. Yalta’da yeniden şekillendirilmiş dünyada dolar ve kurulmuş BM, NATO-G 20 gibi organizasyonlarla top yekün dünya savaşına gerek olmadan hedeflerine ulaşmayı planlayan Luzifer ve çocukları bir dolardaki teşkilat şeması organizasyonuyla yeryüzünde ifsat bozgunculuk yapmaktadırlar. Öyle bir organize olmuşlar ki satranç oyunundaki beyaz taşları da siyah taşları da aynı kişiler hareket ettirmekteler. Bunları “HA-Fİ” fe almamak gereklidir.
Şimdi 15 Temmuz’da ülkemizi kan gölüne çevirmek isteyen ve düğmeye basan Fetoşçu gurubu deşifre edilmesi güzel bir hadise. Ne var ki Luziferin çocukları sadece bunlardan ibaret değiller.
Niçin diğer Luzifer teşkilatlarının üzerine gidilmiyor.
Rotary, lions, bilderbergler çok mu masumlar.
Resmin tamamında hepsi tek bir organizasyonlar ve hepsi aynı yerden emir alıp uyguluyorlar. Bütün mason locaları sosyalist-emperyalist-kapitalist yapılanmalardır ve yeryüzünü ifsad için çalışmaktadırlar.
Halkımız yöneticilerine ve Vatan’ına sahip çıkmışken yönetimi elinde bulunduranların bütün luziferin çocuklarından hesap sormaları elzemdir gereklidir. Zira bu ifsad topluluğu –tez, anti tez = sentez uygulamasıyla hareket etmekteler.