Seçimlerin üzerinden bir aydan fazla geçti. Değişen başkanlar bir yandan hala tebrik kabul ediyor, diğer yandan da geçmişi inceliyor. Ne olmuş, nasıl olmuş, niçin yapılmış, bunların üzerinde çalışıyor Başkanlar.
Biz sabırsız bir milletiz. İsteriz ki işler hemen yapılsın, sorunlar çabuk çözülsün. Evet 7-8 aylık doğanlar da var ama, çoğumuz 9 ayı az geçe dünyaya geldik. Biraz bekleyelim bakalım, yıllardır çözülemeyen sorunları yeni gelenin beş dakikada çözmesini nasıl isteriz?
Bodrum bir sorunlar yumağı haline gelmiş. Yıllardır işten çok mazeret üretilmiş burada. Aksayan ne varsa, neden şikâyet ediliyorsa, tek suçlu olarak Büyükşehir Belediyesi görülmüş. Çöp, arıtma, trafik, yol, altyapı noksanı filan hep Büyükşehir’in ihmali, tembelliği.. Bunun böyle olmadığını herkes biliyor, görüyor ama bizde hala “vur abalıya” sistemi geçerli…
Turizmin gözbebeği güzelim Bodrum, İstanbul’un arka bahçesi, Ankara’nın sayfiyesi, emeklilerin yeni karargahı haline geldi. Öyle olunca betonlaştı her yer, kontrolsüz imar rezil etti ortalığı. Üstüne bir de imar barışı felaketi eklenince, kentin dokusu, özelliği filan allak bullak oldu. Yeni bir Kuşadası dramı yaşanıyor Halikarnas yarımadasında. Eskiden Kuşadası da çok güzel bir yerdi. Önce orayı mahvettik, sonra turizm bölgelerinin tamamının katliamına geçtik. İşte Bodrum da, bu vahşetin dişlileri arasında eziliyor hala..
Geçmişin yanlışlarına ağlayacağımıza, geleceği nasıl kurtarırız ona bakalım. İşte bir fırsat geçti elimize.. Genç, dinamik, yıpranmamış bir Başkana sahibiz artık. Üstelik anlayışlı birisi, yönetimde muhalefete de yer veriyor. Örneğin Belediye Meclisinin tüm encümenlerine muhalifleri de almış. Tek eksiği kadrosu yok. Bu sadece Bodrum’un değil, tüm yeni Başkanların da sorunu.. Düşünün problemleri çözme iddiasıyla yola çıkıyorsunuz ama, tanıdığınız ve güveneceğiniz personel yok yanınızda. Çoğu memur olduğu için değiştirip, yerine deneyimli ve işi bilenleri de getiremiyorsunuz. Tanımadığınız bir kadroyla yürümek zorundasınız. Karanlıkta yürüyüşten mucize beklemek mi diyelim buna, yoksa olmayacak duaya amin demeye mi hazırlanalım, karar veremedim.
Ben seçimde oyumu Mehmet Tosun’a verdim. Babamın oğlu değil, yaptıklarını gördüğüm ve projelerini incelediğim için, onun Bodrum’a daha yararlı olacağını düşündüm. Ama demokrasi bu, sandıktan Tosun değil Ahmet Aras çıktı. Konuşmalarını dinledim, hedeflerine kulak kabarttım, onu tanıdıktan sonra da Belediye hizmetlerini imkanlar ölçüsünde düzeltebileceğini düşündüm.. Herşeyden önce kararlı,cesur,kimseye diyet borcu olmayan bir kişiliğe sahip.Gerçi bu özellikler siyasette fazla geçerli değil ama, Bodrum’un böyle birine ihtiyacı vardı.
Eğer, seçildiği partinin düne kadar belediyenin imkanlarından yararlanan yandaşları rahat bırakırsa, düne kadar çok rahat hareket eden inşaat sektörü, gözünün kestirdiği yeri betona bulamak için baskı yapmazsa, bazı sivil toplum örgütleri kendi çıkarları için Başkanı yanlış yapmaya zorlamazlarsa, Ahmet Aras başarılı olabilir. Baskı gruplarına kulak asmazsa, Bodrum halkının tümünün gücünü arkasına alır ki, böyle bir güç sorunların çözümünü çok daha kolay hale getirir.
Hangi siyasi görüşte olursa olsun, Bodrum’da yaşayan herkesin Ahmet Aras’a yardımcı ve destek olması lazım. Kişisel taleplerin yerini, Bodrum’la ilgili genel talepler alırsa, Başkanın eli çok rahatlar. Turizm sezonuna girdik sayılır. İlk yapılması gereken iş, delik deşik olan yolların süratle asfaltlanması, Kaymakamlık ve Belediyenin bile önüne dökülen kanalizasyonun acilen düzeltilmesi, trafiğin rahatlatılması, otopark sayısının arttırılması ve ücretlerinin adil bir çizgiye çekilmesi, kentin makyajının yapılması, cadde ve meydanların çiçeklenmesi olmalıdır.
Kentin kaçak yapılaşma sorunu bir facia halini almıştır. Bunu hemen durdurmak, tek bir çivi çakılmasına bile izin vermemek, yapımda ısrar edenlere hemen 50-100 bin lira ceza kesmek lazım. Şu sırada yıkım işine başlamak yanlış olur. Yıkılan yerleri temizlemek hem zaman alır, hem de güç olur. Onun için şimdi cezaları yazıp tahsil etsinler, sezon bitince de yıkıma geçsinler. Biteni bugün yıkmak yerine, halen yapılanları durdurmak şart. Ben her gün pek çoğuna rastlıyorum. Hatta öylesini biliyorum ki, 4 defa mühürlenmesine rağmen hala kaçak inşaata, herkesin gözünün önünde devam ediyorlar. Belediyeye ihbarlar devam ediyor ama, pek kulak asan yok. Önce bunlara bakılmalı.
Bir yandan acil çözüm bekleyen işlere el atılırken, öte yandan da planlı çalışmanın hazırlıklarına başlanmalıdır. Neyi, ne zaman, nasıl yapacağız ve kaynağını nasıl bulacağız? İşte onun için diyorum ya kafası çalışan, eli kalem tutan, proje üretecek bilgi ve donanıma sahip olanlar, Başkan Aras’a yardımcı olsunlar. Ayrıca acil sorunların çözümünde, Büyükşehir Belediye Başkanımızın desteğine de muhtacız. Gerekirse Muğla’ya gider, kapısında yatar, ondan kaynak ve destek isteriz. Benim tanıdığım Osman Gürün, Bodrum’un acil ihtiyaçlarının karşılanmasına sessiz ve seyirci kalmaz. Yeter ki, istemesini bilelim…
Daha iyi, daha güzel ve daha huzurlu bir Bodrum dileğiyle…