Sezonun sonuna yaklaştık sayılır. Bu yılı umduğumuz ölçüde başarıyla geçirdiğimizi söyleyemeyiz. Ramazan, seçimler, imtihanlar filan derken, geç başlayan tatilden beklenen gelirler kasalara tam girmedi. İki milyona yakın turisti ağırladık ama, böylesine büyük bir kalabalığın yaptığı cılız harcamalardan pek memnun kalmadık. Yine de Allah’a şükürler olsun, bereket versin.
Yılları geride bırakıyoruz, biriken sorunları eritemiyoruz bir türlü; Çöp, trafik, otopark, yol, altyapı noksanı, inşaat rezaleti, deniz kirliliği kabarıp köpürerek sürüp gidiyor. Bunlara gelecek yıl da çözüm bulamazsak, Bodrum turizminin geleceğini tehlikeye düşürürüz. Çözüm için Ankara’nın kapısına dayanmak gerek. Ağlamayan çocuğa meme verilmeyen bir ülkede yaşıyoruz. Türkiye’nin ağlama kapısı Ankara’dır. Bizi yönetenler Ankara’da ağlamayanlara pek kulak asmazlar. Bu dün de böyleydi, bugün de..
İyi bir Bodrum dosyası hazırlamalıyız. Bu dosyada tüm ihtiyaçlar yer almalı. İyi anlatmalıyız sorunları, inandırıcı olmalıyız. Sadece Belediye olarak değil, güçlü bir kadroyla dayanmalıyız Başkent’in kapısına. Birlik ve beraberlik içinde sırtlanmalıyız Bodrum’un sorunlarını. Ankara’ya 3 partinin milletvekilini de götürmeliyiz. Bodrum’daki tüm partilerin başkanlarını, önemli sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, kentin önemli isimlerini de heyete dahil etmeliyiz. Şöyle 20-25 kişilik sıkı bir Bodrum sevdalıları grubu olmalı.
Her yerden randevu almalıyız. Cumhurbaşkanı’ndan, Meclis Başkanı’ndan, ilgili bakanlardan, İller Bankası’ndan, Bodrum’a destek olabilecek tüm adreslerden. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki.. Randevu verenleri iyiniyetle ziyaret etmeli, meselelerimizi etkili bir üslupla anlatmalı, desteklerini istemeliyiz. Bunun ayıbı yok, kimse için değil, Bodrum’un meseleleri için destek istiyoruz.
Her yıl hazineye iki milyar dolara yakın bir katkıda bulunuyoruz. Bunun karşılığını bize yatırım olarak vermeliler. Ya bu paranın münasip bir miktarını yerel yönetimimize tahsis ederler veya ihtiyaçlarımıza öncelik tanıyarak, bunların parasal kaynaklarını yatırımlarımıza yönlendirirler. Bu zor bir iş değildir. Normal prosedür takip edilirse, bizim işlerin halli zaman alır. Ama Ankara ikna olursa, biz Bodrum’a dönene kadar gerekli talimatlar verilir, işler hızlandırılır ve bir iki aya kalmaz çalışmalar başlar.
Bu kışı boş geçirmemek zorundayız. Hangi görüşte olursak olalım, hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Sadece CHP, sadece AKP, sadece İyi Parti ya da diğerleriyle olmaz bu işler. Hepimiz birleşmeli, hepimiz birlikte yola çıkmalı, hepimiz inançla ve güvenle Ankara’ya gitmeliyiz. Yıllardır anlatırız, dinleriz Bodrum’un sorunlarını. Anlatanlar hep aynı kişiler, dinleyenler ve alkışlayanlar hep aynı. İşin acıklı tarafı sorunlar da hep aynı…
Lafta kalıyor herşey. Gelin bu sefer kaderimizi değiştirelim. Boytav’ın son toplantısında yine konuştuk aynı konuları. Bodrum’un bir turizm politikasının olmadığını, imkanlarımızı ucuza sunduğumuzu, trafik keşmekeşinin, çöp rezaletinin, inşaat felaketinin, altyapı noksanının mutlaka ve zaman kaybetmeden giderilmesi gerektiğini söyledim. Orada kalmamalı bu konuşmalar. Tüm Türkiye’yi çift şeritli yollarla bezeyen Ankara’nın, yıllardır yarım kalan Yalıkavak yolunu bitirememesi mümkün mü? Şehir hastaneleriyle övünülen bir dönemde, Bodrum Hastanesinin yarıda kalması affedilebilir mi? Ben inanıyorum ki, ihtiyaçları güzel anlatırsak Ankara bize yardımcı olur. Muhtarları her vesileyle Ankara’ya toplayan bir anlayışın, Bodrum’dan gelecek seçkin bir grubu görmezden geleceğini sanmıyorum. Kimse kendisi için birşey istemiyor, Ankara’nın desteğini Bodrum için talep ediyor. Böyle bir grubu toparlayıp Ankara’ya ciddi bir raporla gidersek, göreceksiniz ki taleplerimize kayıtsız kalınmayacaktır.
Belediye Başkanı Ahmet Aras’a da anlattım bu projeyi. Ankara’ya sunmak üzere hemen Bodrum’un bir genel ihtiyaç raporunu hazırlamalarını, bu rapor hazırlanırken bizlerin de randevuları ayarlamaya çalışacağımızı anlattım. Bu randevular için AKP’li milletvekillerinden de destek isteyeceğiz, Bodrum’da evi olan Bakan, yüksek bürokrat, sanatçı ve gazetecilerden de… Sadece iktidara değil, muhalefete de anlatıp birer dosyamızı bizi desteklemeleri için onlara da sunacağız. Kılıçdaroğlu’na da gideceğiz, Meral Akşener’e de, Devlet Bahçeli’ye de…
İki günlük temaslarımızın sonucunu, Ankara Gazeteciler Cemiyetinde yapacağımız bir basın toplantısıyla tüm medyaya anlatacağız. Tüm Türkiye’ye duyuracağız sesimizi, destek sözlerini etraflıca nakledeceğiz.
Umuyorum çok da başarılı olacağız.
Olacağız çünkü, Bodrum sevdalılarına ve taleplerimizin haklılığına çok güveniyorum…