Bodrum’un giderek kabaran sorunlarına kafa yormak ve çözüm üretmek yerine, vaktimizi Belediye Başkanlığı seçimleriyle harcıyoruz. Onu da doğru dürüst beceremiyoruz ya neyse…
Diğer partiler adaylarını açıkladı ama, ana muhalefet partisi CHP bu kadar basit bir sorunu bile çözemiyor. Hatta çözmek bir yana meseleyi sürüncemede bırakarak, tüm partilileri rahatsız ediyor. Dikkat edin, hiçbir parti önseçim yapmıyor, aday tespiti için partililerinin önüne sandığı koyamıyor. Tüm partiler Ankara’daki merkezlerinin iki dudağına bakıyorlar. Bu işte bile demokrasi geçerli değil. Ondan sonra diktatörlük laflarını ağızlarından düşürmüyorlar.
Koskoca CHP’de aday bulmakta zorlanıyorlar, devşirme adaylarla yola çıkıyorlar. Oysa CHP’nin elinde öyle değerli insanlar, yöneticiler, başarılı belediye başkanları var ki.. Koy bakalım Yılmaz Büyükerşen’i Istanbul’a, oy patlaması yapar mı yapmaz mı? Olmadı Ankara’ya getir, bak bakalım nasıl siler süpürür ortalığı. O bir kalemde harcadığın Aziz Kocaoğlu’nu bırak bakalım İzmir’de, AKP’nin şansı sıfıra iner mi inmez mi? Istanbul’da İmamoğlu ile sonuç almak mümkün mü, Ankara’da Mansur Yavaş’la aynı başarıyı acaba yakalayabilecek mi CHP ? Niye korkarlar sandığı seçmenin önüne koymakta, anlamak mümkün değil.
Arasalar, değerli insanları bulup çıkarmayı isteseler, demokrasiye saygılı davranıp sandığı koysalar partililerin önüne, inanın öyle kıymetli adaylara kavuşurlar ki, kendileri bile şaşarlar. Ama amaç o değil, sen-ben-bizim oğlan tezgahları daha geçerli siyasette. Yönetime yakın, uysal, öyle kişilik kavgası yapmayacak adamlar lazım merkezlere. Şahsiyetli, kişilikli adaylar hep maraza çıkarırlar sanılıyor. Öyle olunca partilerdeki değerli ve seçkin insanlar öne çıkamıyor. İş siyaset esnafının elinde kalıyor işte…
CHP Bodrum’da neye bekliyor, onca adayı niçin küstürdü? Gökten zembille indirecekleri bir adayın, artık Bodrum’da seçim kazanması kolay değil. Belediyedeki bunca başarısızlıktan sonra, başkanlığı kazanmak da öyle çantada keklik olmaktan çıktı. Bunu göremiyorlar mı hala, bir anlatan da mı olmuyor merkeze? Koyun kardeşim sandığı partililerin önüne, kim çıkarsa sandıktan onu aday yapın olsun bitsin…
Ama hayır, hala oyunlar oynanıyor ve bazı CHP’lileri iyice kızdıran ve öfkelendiren tercihlere kafa yoruluyor. Açık söyleyeyim, Mehmet Kocadon’un tekrar aday yapılması için uğraşılıyor. Madem öyle olacaktı, Kocadon Muğla Büyükşehir adayı olduğunda niye önünü kesmediniz, neden "sen Bodrum’da kalacaksın" demediniz. Bu pasif ve becereksiz davranış ve politikalar sonucu, söylentiler ve dedikodular ayyuka çıktı. Yok büyük holdingler Kocadon’u istiyormuş, yok Kocadon çok seviliyormuş, Büyükşehir olmasa imiş Kocadon Bodrum’a çağ atlatacakmış.. Kargaları bile güldürecek laflar bunlar…
Gelelim Kocadon’a.. Bodrum’un güleryüzlü, sevecen, her işe evet deyip de kolay yapamayan, başarısız ve becereksizliği sadece Osman Gürün’e yükleyen bir Belediye Başkanı.. Onun döneminde Bodrum, inanılmaz ve onarılmaz yaralar aldı ama, bu görüşü taşıyanların tümü muhalif sanıldı. Kocadon kendisini başarılı sanıyor olmalı ki, yeniden Bodrum’a aday olabiliyor. Oysa onu çıkar için değil samimi sevenlerin hepsi, bu yanlışlığı yapmamasını öneriyorlar. Eğer yaparsa hem kendisine ve hem de partisine çok büyük zararlar vereceğini açıkça söylüyorlar. Biraz daha ileri gideyim, Kocadon tekrar Bodrum’a aday olursa, İyi Parti’nin adayı Mehmet Tosun seçimi açık farklı kazanır. Bunu görmek için siyaset mühendisi olmaya gerek yok. Yıllarını CHP’ye veren, ömürlerini bu partinin sevgisine harcayan kıdemli CHP’lileri dinlemek kafi. Çoğu oylarını İyi Parti’li Mehmet Tosun’a vereceklerini açıkça söylüyorlar.
Bodrum son yıllarda inanılmaz ölçüde büyüyerek ve sorunlarına da ciddi çareler üretmek yerine, günlük politikalarla boğuşarak çok vakit kaybetti. Belediye Başkanlığına adaylığını koyanların bunu fark etmeleri ve yönetime ciddi projelerle talip olmaları gerekir. Öncelikle altyapı sorunları tam manasıyla çözülmeden yapılaşmayı sürdürmemek lazım. Ayrıca imar affıyla kazma küreğe sarılanların yaptıkları tüm yeni ekleri, tüm çıkan yeni katları da göz önünde bulundurmak şart. Bodrum’un yolları, suyu ve enerjisi yetersiz, altyapısı ise felaket durumda. Üzeri binalarla kapatılan dere yatakları tekrar açılmadan sel felaketlerine engel olamayacağımızı görmek için mühendis olmaya gerek yok. Akıl ve mantık bunun için yeterli..
Adaylar sorunlara nasıl bakıyor, çözümü için neler düşünüyor? Bu seçimlerde bunlara dikkatle bakmamız, adayların seçim beyannamelerini iyi incelememiz lazım. Geçen seçimdeki tüm partilerin beyannamelerini okuma imkanınız olursa, bu beyannamelerde söz verilenlerin hiçbirinin yapılmadığını göreceksiniz. Ayrıca bu seçimde adayların arkasındaki mali destekleri de gözardı etmeyelim. Destekçilerin arasında öyle büyük Holdingler, rant profesörleri, çıkar organizatörleri filan görürseniz, o adaya oy vermeyin. Vermeyin çünkü, sonradan faturasını ödemek zorunda kalırsınız. Artık düzgün, sırtını oraya buraya değil halka dayayan adaylara mutlak ihtiyaç var. Böylesini bulursak hepimiz kendisine destek oluruz ki, böyle bir güç holdinglerin ve rantçıların gücünden fazladır.
Kimse Bodrum’a kötülük yapacağım diye aday olmaz. Adayların hepsi saygın, seçkin ve değerli insanlardır. Ayrıca hepsine yürekten başarılar dilerim. Başarı kapasiteyle oluşur. İnşallah böylesine kapasiteli, çalışkan ve hepimizi kucaklayacak bir başkan seçilir de, hiç değilse bu sefer mutluluğu yaşarız. Dilerim öyle olsun…