Bilinç ruhi varlığın değişmeyen bir özelliğidir. Ayrıca insan ne kadar bilinçliyse o kadar özgürdür, bilinçliliği ne kadar düşükse o kadar da özgürlüğü kısıtlıdır.
Örneğin bir kaya bilinçli olmadığı için hareket etme özgürlüğüne sahip değildir. Oysa insan bilinçli bir varlık olduğu için hareket etme özgürlüğü vardır. Birey daha bilinçli olursa daha da özgür olur.
Özgür olmak isteyen kişiler genelde kendisi için özgürlük arar. Hâlbuki gerçek özgürlük bilinçliliği yükselterek kendinden özgürlük demektir. Yani gerçek özgürlük kendinin özgürlüğü değil, kendinden özgürlüktür. Buradaki kendi olarak bahsedilen, kişinin dünyevi kendi, bencil kendidir.
Fakat bilinçliliği düşük olan insan kendi özgürlüğü için çaba gösterir, bu şekilde özgür olacağını sanır. Ama kendi özgürlüğü için kişi ne yaparsa yapsın gerçekten özgür olamaz.
İnsanın gerçekten özgür olması için bilinçliliği düşük kendisinden özgürleşmelidir. Bunu başardığı zaman bilinçlilik yükselir ve birey gerçek kendine ulaşır, gerçekten özgür olur. Gerçek kendine ulaşmak, kendinin bilincinde olmak, bencilliği olmayanı bilmek, saf bilince ulaşmaktır.
Bencillik yok olunca saf bilinçlilik ortaya çıkar, yapay kişilik aşılır, bilinç bütünlük kazanır.
Dünyevi yaşam bencillik tohumları ekmek ve bencil istekler biçmekten ibarettir. Dünyasal, koşullu ilişkiler düşüncelere, düşünceler beklentilere, beklentiler hayal kırıklığına neden olur. Bunu yaşamamak için bireyin bilinçliliğini yükselterek bencillikten, beklentilerden özgürleşmesi gerekir.
Birey bilinçlilik sayesinde bencilliği aşınca kendini düşünmeyen hale gelir. O zaman birey varoluşla bir olur.
Bilinçlilik yükselince pozitiflik de yükselir. Bilinçsizlik ise bencilliği destekler.
Aslında “kötülük” diye bir şey yoktur, bilinçsizlik durumu vardır. Bilinçliliği düşük olan insanlar buna “kötü” diyorlar. İnsanların bilinçliliği yükselirse yeryüzünde “kötülük” diye bir şey kalmaz.
Gerçekte bu yaşam büyümek, olgunlaşmak, bilinçliliği yükseltmek, tekâmül etmek için bir fırsattır.
Bir kişiyi sadece bilinçlilik hata yapmaktan koruyabilir. Bilinçlilik yükselince bütün sorunlar çözülür. Hayattaki ilişkilerin, eylemlerin, çabaların, aşkların, planların kördüğüm olma nedeni bilinçsizlik yüzündendir. İnsan ne yaptığının bilincine vardığında ise çok geç olmaktadır. Bilinçliliğin yükselmesi bencilliğin neden olduğu sorunları çözer.
Bilinçsizlik durumunda yapılan eylemler hatalara, acılara neden olur. Hataların tekrarlamaması için bilinçlilik yükselmelidir. İnsan “üzgünüm” dese de bu özrü hataların engellenmesi için yeterli değildir. İnsanı hata yapmaya zorlayan bilinçsizliktir. Bu yüzden hataların önlenmesi için bilinçlilik yükseltilmeli ve bencillik aşılmalıdır. O zaman sorunlar kendiliğinden çözülür.
Bilinçlilik düşük olarak geçirilmiş bir hayat boşa harcanmış olur, zaman kaybıdır. Oysa bilinçlilik yükseldiğinde insan ölümsüz olduğunu algılar, varoluşun dansına katılır, nedensiz mutluluk ve özgür yaşama ulaşır.
Bu duruma ulaşmak için bilinçliliğin yükselmesini istemek yeterlidir. Dünya Değişim Akademisi bunun için bizlere özel teknikler sunuyor: “Bilinçli Olma Sanatı”, “Özgür Olma Sanatı” değişim programları.
Her bir değişim programı bir ayda tamamlanan 8 seanstan oluşuyor. Her bir çalışma farklı bir tema ve beden hareketleri içeriyor. Seanslar 45 dakika sürüyor.
Çalışmanın başlangıcında kısa bir aydınlatıcı tema ve sonrasında nefes tekniği uygulanıyor ve sonra beden hareketlerine geçiliyor. Nefes tekniği ve dinamik olarak uygulanan beden hareketleri sayesinde zihinde belirli değişimler meydana geliyor. En son “gerginliği atma” aşamasında zihinde boşalan kısım konuyla ilgili olumlama ile dolduruluyor.
Bu kadim yöntem bilim sayesinde gerçek bir değişimi deneyimliyor değişmek isteyen kişi.
Kendimizi değiştirelim dünyamız değişsin, dünyamızı değiştirelim dünya değişsin!