Ben zamlardan memnunum.
Niye derseniz!
Benzine, mazota, gaza her zam geldiğinde;
“Ben 50 liralık alıyorum abi benim için fark etmez” diyenlerin yanına,
Şimdi de “Benim arabam yok abi, gelebildiği kadar gelsin” diyenler türedi.
Akıl tutulması yaşayan bu kişilere biri şunu söylemeli;
Günde üç öğün yediğin ekmeğin unu başka illerden zamlanmış mazotla deposunu dolduran kamyonlarla geliyor.
Fırına gelen un ekmek haline geldikten sonra mahalle bakkalına zamlanmış gazla deposunu dolduran araçlarla gidiyor.
Hani hastalandığın zaman eczaneye gidiyorsun ya,
Eczaneden aldığın ilaçlar zamlanmış benzinle deposunu dolduran özel kuryelerle geliyor.
Acil bir duruma girsen de köşe başındaki taksiye binecek olsan, zamlanmış benzinle deposunu dolduran taksiyle hastaneye ulaşacaksın.
Bakkala, manava, kasaba, marketlere gelen gıdaların hepsi zamlanmış mazotla deposunu dolduran kamyonlarla naklediliyor.
Mazota gelen her zam malın birim maliyetini yükselttiği için sen de zamlı olarak alıyorsun.
Araban olsa ne olur araban olmasa ne olur.
..
Hani bir de “her şeyi dolarla mı alıyoruz” diyenler var.
“Maaşımızı dolarla mı alıyoruz” diyenler var.
Maaşımızı dolarla almıyoruz ama aldığımız maaş eriyip gidiyor.
Bir sene önce diyelim ki 1000 Dolar seviyesinde olan maaşlar düşmüş 200 dolar seviyesine.
Alım gücünün yok edildiğinin farkında değil misin?
Düne kadar kilosunu 100 liraya aldığın etin fiyatının 300 liraya çıktığını,
Aldığın maaş ile evine etin giremediğini göremeyecek kadar mı gözünüz kapandı.
“Dolarla mal almıyoruz” diyen gafil!
Aldığın ilaçlardan, tarım aletlerinden, telefondan, iğneden ipliğe kadar ithal ettiğin her malzeme ülkeye Dolar ödenmesiyle giriyor.
Doların her artışında aldığın malzemenin fiyatının yükseldiğini göremeyecek kadar mı gözler köreldi.
Hadi diyelim araban yok.
Evde buzdolabı, çamaşır makinası, televizyon, ütü vs buna benzer aletlerin yok mu?
Aynı zam onlara da geliyor. Arabam yok diyecek kadar göbek atıyor musun?
Şimdi yaz mevsimi pek fark etmedin herhalde.
Yarın soğuklar iliklerine işlemeye başladığı zaman bakalım kombinin düğmesini açabilecek misin? Yoksa battaniyeyi başına çekip de sabahı öyle mi edeceksin.
..
Bu insanlar gerçekleri bir türlü kabul etmiyorlar.
Doğrulara yanaşmayıp yalanlarla avunmayı alışkanlık haline getirmiş insanlardır.
Rad suresi 11. Ayette Yaradan ne diyordu;
“Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez.”
Bu insanlarda kendi durumlarını bir türlü değiştirmediler.
Neticede kendi elleriyle verdikleri oylarla müstahak olana kavuşmuş oldular.
Sebep ve neticelerine hiç bakmadılar.
Kendilerine bir kez sormadılar.
Ben insanları enflasyona ezdirtmeyeceğim dedi, ezildin mi ezilmedin mi?
Enflasyonun altında maaş alan kalmayacak dedi aldın mı almadın mı?
İkramiyeyi 2 bin TL den 3 bin TL ye çıkaracağım dedi, çıkarttı mı?
Ev kiraları % 25 ile sınırlandırıldı dedi, sınırlandı mı?
3 harfli şirketlere zam yapmayın dedi, zamlar durdu mu?
Enflasyon tek haneye inecek dedi, indi mi?
TÜİK ile enflasyonu aşağı çekerek maaşına olan zammı tam aldın mı?
İç politikada, dış politikada şunları yapmayacağız dediği her şeyi yaptı mı?
İsveç’in NATO üyeliği, Rahip Brunson’un serbest bırakılması,
Şeker fabrikalarının satılması, dışarıdan şeker ve un ithal edilmesi vs vs….
Saymakla bitmeyecek kadar olay yaşandı gözünün önünde..
..
İğneden ipliğe artan bu fiyatlar ve zamlar karşısında ben ziyadesiyle memnunum.
Gerçi ülkemin bu duruma gelmesinde katkısı olanlara hakkımı helal etmiyorum.
Ama Reise de teşekkür etmeden geçmeyeceğim.
En sonunda herkesin anlayacağı dili konuştu.
Muhalefeti iktidarı bir noktada birleşti.
Hayırlı bir iş yaptığına inanıyorum.
Ziya Paşa ne demişti;
“ Nush ile uslanmayana etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir “
Yoksa temizlenmeyle bitecek gibi değillerdi.
Zira;
Laftan anlamayan,
Gözlerinin önünde gelişen olayları görmeyen,
Daha doğrusu içine düştüğü saplantı nedeniyle görmek istemeyen,
Akıllarını emanete verip körü körüne bir davanın peşinden giden bu insanların,
Hiç olmazsa açlıktan son nefeslerini verirler de ülkede bu düşünceden kurtulmuş olur.
Gelecek nesillere daha müreffeh bir ülke bırakmış oluruz.
İnsanın sırtında kambur olan,
Gelişimin önünde engel olan bu insanlar da bu vesileyle ortadan kalkmış olur.
Eskiler boşa demiyor;
“Görenedir görene, köre nedir köre ne“