Bu ecdat bizim.
Atatürk de,
Fatih Sultan Mehmet de,
Mimar Sinan ve daha binlercesi…
Kur’anı baş tacı yapıp,
Resulullah’ın yolunu tutup,
Kendimize hayatta örnek alacağımız insanlardır bunlar.
Arif Nihat Asya’nın gençlere örnek gösterdiği insanlar bunlar;
“Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın”
Yaşadıkları ömre bakıyorsunuz,
Bıraktıkları eserlere bakıyorsunuz,
Bu ömre bu eserler nasıl sığmış!
Bu insanlar nasıl bir çalışmanın içindeydiler.
Hem zamana karşı,
Hem de düşmana karşı,
Büyük bir savaş ve yarış içinde iken.
Atatürk ömrü ( 1881-1938) 57 yaşında iken son bulmuş.
Ömrü cephede geçecek,
Bir millete Cumhuriyet kuracak,
Yeni bir eğitim sistemi getirecek ve kitaplar yazacak!
(Nutuk ile birlikte 9 kitap yazdığını bunların ikisinin Almancadan Türkçeye çeviri, diğerlerinin ise kendisi tarafından bizzat kaleme alınan askeri, siyasi ve medeni bilgileri içerdiğini ve bir de geometri kitabı yazdığını)
Dönemin eğitim sisteminin gerektirdiği Farsça ve Arapça, bunlara ilaveten öğrenimi sırasında Fransızca, Almanca ve Rusçayı, ayrıca Bulgaristan'da askeri ataşe olarak görev yaparken Bulgarca’yı da bilecek.
Bütün bunların dışında 3 bin 997 kitap okuyacak.
Bunu bütün ömrüne oranladığınız zaman ayda 6 kitap okumuş olacak.
Ülkenin imarı için yüzlerce fabrika kuracak,
Bunların yapılışı yerinde birebir tetkik edip görecek,
Ülkenin idaresini üstlenecek,
Bunları hangi zaman dilimi içine sığdırdığını bir düşünün.
Çağ açıp çağ kapatan sultan.
Fatih Sultan Mehmet (30 Mart 1432 ve 3 Mayıs 1481 ) 49 yaşında hayatı son bulmuş.
Bir hadisi şerife mazhar olmuş.
Hiç kimsenin fethedemeyeceği denilen şehri fethetmiş.
Bir çağ açıp bir çağ kapatmış.
Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci padişahıdır. Tarihî kaynaklarda ismi Muhammed şeklinde geçer. İlk olarak 1444-46 yılları arasında kısa bir dönem, daha sonra 1451'den 1481 yılında ölümüne kadar 30 yıl boyunca hüküm sürüyor.
Avrupa tarihine ve Yunan filozoflarının hayatına dair eğitimler almış,
Arapça, Farsça, İtalyanca, Yunanca, Latince, Sırpça, Slavca, İbranice dillerini öğrenmiş
Bunları hangi zaman dilimi içine sığdırarak yapmış olabilirler.
Mimar Sinan (1489-1588) 99 yaşında vefat ediyor.
92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 dar-ül kurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere toplam 375 eser.
At sırtında geçen,
Kıtadan kıtaya at sırtında koşan bir ömür,
Bu eserleri hangi zaman dilimine sığdırmış acaba.
Üstelik hepsinin yerleri ve sağlamlığı test edilerek.
Hala zamana karşı direnerek.
Kendi ömrümüzü ve faaliyetlerimizi esas aldığımız zaman bu insanları insanüstü bir gayretle donatılmış olduğuna kani oluyorsunuz.
Kısacası şunu diyebiliriz;
“Bu insanlar özel donatımlarla hizmete gönderilmiş kişilerdir “
Değilse aksini düşünmek bile kabil değil.
Tasavvufta da bir kısım insanlar var ki bunlara “Kutub” dendiğini görüyorsunuz.
Kutuplar; “velîler zümresinin başkanı, dünyanın ve âlemin mânevî yöneticisi olduğuna inanılan en büyük velî” mânasında kullanılmış, onun işgal ettiği makama da kutbiyyet denilmiştir.
Bu insanlara değil küfür ve galiz bir söz söylemek,
Yan gözle bakmak bile insan olarak kimsenin haddine düşmez.