BURSA ARENA / Haber Merkezi
Doğu Türkistanlı toplama kampı mağdurları Türkiye’de Ankara ve İstanbul’da Çin’in yurt dışı temsilciliklerinde hak arayışına devam ediyor.
Çin’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde aile nöbeti tutan Uygur Türklerinden bir kızın yürekleri dağlayan “Sizin insafınız yok mu? Benim babam ve kardeşim nerede” haykırışı sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı.
Çin’in sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalan toplama kampı mağduru Doğu Türkistanlılar, Çin’in Ankara Büyükelçiliği ve Çin’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde bugün yeniden toplandı. İstanbul’da bugün gerçekleşen aile nöbetinde, Uygur Türkleri genç, yaşlı ve çocuk demeden birçok kamp mağduru başkonsolosluk binasına geldi. Başkonsolosluk önüne gelen bir Uygur Türkü kızın “Sizin çocuklarınız yok mu? Benim babam ve kardeşim nerede” sözleri yürekleri dağladı. Küçük kızın konuşması Voice Of America (VOA) kameralarına böyle yansıdı:
TOPLAMA KAMPI MAĞDURU DOĞU TÜRKİSTANLILARIN AİLE NÖBETİ
Doğu Türkistanlıların akrabaları hakkında bilgi talep ettikleri eylemlere 13 Ocak 2021 tarihinde ara verildi. Aktivistlerin ısrarlı çabaları sonuç verdi ve İstanbul Valiliği ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, konuyu konsolosluğa ileteceklerini bildirdi. Doğu Türkistanlıların talepleri, İstanbul Valiliğince karşılık buldu. Çin yönetimine teslim edilmek üzere, Türkiye’deki on binlerce Doğu Türkistanlı dilekçe toplama sürecine başladı.
Çin’in Ankara Büyükelçiliği önüne gelen Uygur Türkleri, dün taleplerini Çin’e ulaştırmak için basın açıklaması yapmak istedi. Ancak, eylemin izinsiz olması nedeniyle kamp mağdurları, polisin müdahalesiyle karşılaştı. Uyarılara rağmen büyükelçilik önünden uzaklaştırılan aktivistler adına konuşan Mirza Ahmed, “Özbeöz Türk’üz ve özbeöz Müslümanız. Biz burada ailemiz için mücadele veriyoruz. Namusumuzu temizlemeden hiçbir yere gitmeyeceğiz. Kimse burada keyfinden gelmedi. Namusumu temizlemek için ailemizin serbest bırakılması için buradayız. Kimseye zorluk çıkarmak gibi bir niyetimiz yok. Soykırıma uğradık uğruyoruz buna susup sessiz kalamayız. Tarihte de susmadık bugün de susmayacağız. Tarihte de yok olmamıştık bugün de yok olmayacağız. Bizi yok edemeyecekler. Kemiklerimizi kırsalar bile hücrelerimizden bin tane Uygur dirilecek.” ifadelerini kullandı.
DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN
Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.
Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca, Çin hükumeti, her ne kadar dünya kamuoyunda aksini iddia etse de Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı zorla tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya.
(QHA)