Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı, vefatının 20’nci yılındaki törende yapay zekâ teknolojisiyle konuştu. Sabancı, torunu Melisa Sabancı Tapan’a “Dünyaya her zaman meraklı gözlerle bak. Sen ne zorluk olursa olsun, umudunu ve neşeni yitirme” öğüdünü verdi.
Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı, hayırsever iş insanı merhum Sakıp Sabancı, vefatının 20’nci yılında özel bir törenle anıldı. Sabancı Center’da düzenlenen anma törenine; İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sabancı Ailesi ve Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç başta olmak üzere dostları ile birlikte çok sayıda konuk katıldı.
Tören kapsamında Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi E. Melisa Sabancı Tapan tarafından; Sakıp Sabancı’nın zihnini, bilgi birikimini ve düşünce tarzını yansıtmak üzere geliştirilmiş olan yapay zekâ modelinin tanıtımı da yapıldı.
“Görevimiz, onun değerlerini gelecek nesillere aktarmak”
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Sakıp Sabancı, kendi deyimiyle; ülkesini çok seven, bu ülkenin bir evladıydı. Şimdi bize düşen görev, onun fikirlerini ve değerlerini her daim yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmayı sürdürmektir” dedi.
“25 yaşında genç bir kurum 11 binden fazla mezun”
Sakıp Sabancı’yı vasiyetindeki gibi sosyal bilimlerle, insanla, toplumla ve bilimsel araştırmalarla da andıklarını belirten Güler Sabancı, “Sakıp Sabancı için Sabancı Üniversitesi’nin yeri çok ayrı ve ayrıcalıklıydı. Aramızdan ayrıldığında üniversitemiz 5 yaşındaydı. Şimdi 25 yaşında genç bir kurum. 11 binden fazla lisans mezunumuz var. Yüksek lisans ve doktora mezunlarımızın sayısı 6 binin üzerine çıktı.
Ülkemizde akademi-sanayi iş birliklerinin en iyi örneklerini hayata geçirmiş bir kurum olarak şimdiye kadar 2 binden fazla proje gerçekleştirdik. Üniversitemizin Tuzla kampüsünün kalbinde Ulu Önder Atatürk’ün ‘Benim manevi mirasım, ilim ve akıldır’ sözü yer alıyor. Bu sözden de ilham alarak her zaman en ileri teknoloji ve en yenilikçi araştırmaların odağında yer almak için çalışıyoruz” dedi.
‘Dönüşen dünya düzeninde değerleri yeniden tasarlamak’
Düny Gazetesi'nden Sevilay Çoban'ın özel haberine göre, Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Türkiye’de sosyal bilimler alanında uluslararası çapta verilen tek ödül programı olduğunu hatırlatan Güler Sabancı, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri her yıl olduğu gibi önümüzdeki yıl da genç bilim insanlarını desteklemeye devam edecek. 2025 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin konusunu; ‘Dönüşen dünya düzeninde değerleri yeniden tasarlamak: Neler korunmalı, neler yeniden değerlendirilmeli ve tanımlanmalı?’ sorusundan hareket ederek belirledik. Şimdiden ödüle başvuracak genç bilim insanlarına başarılar dilerim” diye konuştu.
Anma töreninde ayrıca “Sakıp Sabancı’nın Vizyonu: Küreselleşen Dünyamızda Geleceğe Yol Alırken Trendler, Riskler ve Fırsatlar” paneli de düzenlendi. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Müftüler-Baç moderatörlüğünde düzenlenen panele Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Jüri Özel Ödülü kazananları London School of Economics and Political Sciences Ekonomi ve Yönetim Profesörü Lord Nicholas Stern, University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Susan Michie ve Princeton Üniversitesi L.S. Rockefeller İnsani Değerler Profesörü Philip Pettit katılarak görüşlerini paylaştı.
Sakıp Sabancı’dan “Durmak bize göre değil” mesajı
Sakıp Sabancı’nın torunu Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Melisa Sabancı Tapan, yapay zekâ yardımıyla dedesi ile duygusal anların yaşandığı bir sohbet gerçekleştirdi. Tapan’ın sorularına içten yanıtlar veren Sakıp Sabancı,“2024'te sizlerle bir arada olma şansım olsaydı, ‘Hadi, bir bakalım önümüzdeki yıllar bize neler getirecek?’ derdim. İlk işim, bu çılgın hızda ilerleyen teknoloji dünyasına dalıp, 'Acaba biz bunları işimize nasıl katabiliriz?' diye düşünmek olurdu.
Ardından topraklarımıza, suyumuza nasıl daha iyi bakabiliriz, işte bu benim için önemli. Evet, 2024'te aranızda olaydım, yeni fırsatlar peşinde, tam gaz devam derdim. Durmak bize göre değil. ‘Yaparız’ diye bağırırdım. İşte evlat, hayatta kalmak, dirençli olmak böyle bir şey. Sen ne olursa olsun, umudunu ve neşeni yitirme” dedi.