Bugün, Kıbrıs Türklerine karşı Rumların uyguladığı zulme son vermek amacıyla Ada’ya düzenlenen Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50. yıl dönümü.
Türkiye, Garanti Antlaşması'na dayanarak ve adadaki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlatmıştı. Böylece Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı önlenmiş oldu ve Kıbrıs Türk halkının varlığı güvence altına alınırken, Türk Barış Harekatı, aynı zamanda Yunanistan'da cunta idaresinin de sonu olmuştu.
Büyük Barış Harekatımızın 50. Yıl Dönümü Kutlu Olsun!
Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Dr Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş ile birlikte tüm Kıbrıs Şehitlerimizi rahmetle anıyor, Gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.
Kıbrıs Türklerindir !..
BURSA ARENA E-GAZETE
*****
Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olan, Kıbrıs Türklüğünü özgürlüğüne kavuşturan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü kaydediliyor. 1963’ten beri Kıbrıs’ta Türkler aleyhine yaşanan gelişmelere müdahalesi engellenen Türkiye, 1959 ve 1960 antlaşmalarının verdiği yetkiye dayanarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtını başlattı.
Kıbrıs’ta Rumların Türklere yönelik kitlesel katliamlarının ardından garantörlük haklarını kullanan Türkiye’nin düzenlediği barış harekâtının üzerinden yarım asır geçti.
HAREKÂTA GİDEN SÜREÇ
Kıbrıs'ta 1963-1974 dönemi, Kıbrıs Türkleri için kan, gözyaşı, katliam, toplu mezar ve göç demekti. Kıbrıs Türkleri 11 yıl süren bu sancılı dönemde adanın yüzde 3'lük bir kısmına hapsedildi.
Tarihler 15 Temmuz 1974'ü gösterdiğinde Cuntacı Albay Nikos Sampson, Kıbrıs’ta Türk varlığını silmek ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için harekete geçerek kanlı bir darbe yaptı.
Vakit kaybetmeden harekete geçen Türkiye, uluslararası aktörlere müdahale çağrısı yaptı. Diplomasiden bir sonuç çıkmayınca garantörlük hakkını kullandı ve müdahale kararı aldı.
Türk askeri 20 Temmuz sabah 06.05 sıralarında hem denizden hem de havadan Kıbrıs’a çıktı.
"YALNIZ TÜRKLERE DEĞİL, RUMLARA DA BARIŞ GETİRMEK İÇİN ADA’YA GİDİYORUZ"
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, "Bu harekât milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı olsun. Umarım ki, kuvvetlerimize ateş edilmez ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, Türklere de Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz. Bu karara, ancak bütün diplomatik, politik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık.” dedi.
Ecevit'in bu sözlerle amacını uluslararası kamuoyuna duyurduğu harekâtta, Türk ordusu, Kıbrıs Türk mücahitlerle birlikte Rumlar ve Yunanlara karşı büyük başarı elde etti.
Türk askerinin Kıbrıs'a girişinin iki gün sonrasında, 22 Temmuz 1974 tarihinde harekât durdu.
"AYŞE TATİLE ÇIKSIN"
Garantör ülke pozisyonunda olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir kez daha Cenevre'de masaya otursa da bu görüşmeden bir sonuç çıkmadı.
Bunun üzerine 13 Ağustos'u 14'üne bağlayan gece "Ayşe Tatile çıksın" parolasıyla ikinci harekât başladı.
TRT tarafından 06.30’da radyolarda yayımlanan bildiride ikinci harekâtın amacı şöyle açıklanıyordu:
“Türkiye, Kıbrıs devletinin varlığının, bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün bir daha hiçbir şekilde tehdit edilemeyeceğini ve Türk toplumunun haklarının ve güvenliğinin korunacağı bir hukuk düzeninin korunmasını tek başına sağlamak zorunda kalmıştır.”
Sahada bozguna uğrayan Rum ordusu Türk köylerini yakıp yıkarak geri çekildi. Çocuk, yaşlı, kadın demeden yüzlerce Kıbrıs Türkünü katlederek, toplu mezarlara gömdü.
Türk ordusunun 498, Kıbrıs Türkleri'nin de bin 672 şehit verdiği iki harekât ile Ada'ya barış geldi.
Kıbrıs Türkleri, egemen eşitliklerine kavuştu.
QHA