"Sorun tarikatların dışa kapalı ve otoriter yapısını eleştirenleri din düşmanı gibi göstermektir"
Karar yazarı Taha Akyol, bugünkü köşe yazısında Başta "Kızıl Goncalar" dizisi olmak üzere tarikatlardaki kadın meselesini gündeme getiren dizilerin hedef haline getirildiğini ve RTÜK'ün de bu durumu desteklediğini ifade ederek, “Kızıl Gonca” dizisinde hiçbir şekilde din düşmanlığı yoktur. Laikçi fanatizmini de 28 Şubat’ı da eleştirmektedir. O hayatı gözlemlerle bilen bir insan olarak belirteyim ki, dizide anlatılan olaylar tabii ki kurgu ama reel hayattan alınarak dizileştirilmiş olaylardır" dedi.
Tarikatların yasaklanmasını savunulmasının yanlış olduğunu ve bunun din, vicdan, dinin toplumsal hayatta görünürlüğü gibi hürriyetlere tehdit olduğunu savunan Akyol, asıl sorunun denetimsizlik olduğunu kaydetti. Akyol'un "Tarikat ve Kadın" başlıklı yazısının ilgili bölümü şu şekilde sürüyor:
"Çünkü bir hürriyeti boğan iktidar, diğer hürriyetlere de tehdittir.
Sorun denetimsizliktir, imtiyaz tanımaktır… Sorun tarikatların dışa kapalı ve otoriter yapısını eleştirenleri din düşmanı gibi göstermektir. “Kızıl Gonca” dizisinde hiçbir şekilde din düşmanlığı yoktur. Laikçi fanatizmini de 28 Şubat’ı da eleştirmektedir. O hayatı gözlemlerle bilen bir insan olarak belirteyim ki, dizide anlatılan olaylar tabii ki kurgu ama reel hayattan alınarak dizileştirilmiş "olaylardır.
Sorunların odak noktasında kadın var, kız çocukları var… Okutulmayan, sosyal hayattan uzak tutulan, meslek sahibi olması engellenen kadınlar… Ve küçücük yaşta evlendirilen kız çocukları! Bu davranışlar kanunlarımıza göre suçtur. TV dizisinde eleştirilmesine karşı çıkmak hürriyet karşıtı, otoriter bir tavırdır." T24